Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

D- NESLİN KORUNMASI

D-NESLİN KORUNMASI

Rahman Suresi'nde Cenab-ı Hâk2 7 - Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki kalacaktır Buyurmaktadır. Her canlı ve cansız mahluktur. Var olma süresi bellidir. Mahluklar ömrünü tamamladıktan sonra ölüyor. Hayy olan sadece Cenab-ı Hak'tır. Hayyul Kayyum'dur. " O evveldir, ahirdir, zahirdir, batındır. O her şeyi bilendir".

Canlılar neslini devam ettirme özelliğine göre yaratılmışlardır. Canlılar nesillerini devam ettirmek için kimi doğurarak, kimi yumurtlayarak, kimi de bölünerek nesillerini devam ettirirler. Çoğalma pozisyonları inkıtaya uğratıldığında bazı canl türlerinin nesilleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor.

Tek hücreli canlıların üreme şekli ile çok hücrelerde üreme şekli farklıdır. Eşeğili ve eşeğisiz üreme diye genel olarak üreme şekilleri vardır. Merak edenler bu konuyu araştırabilirler

Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Programı’nın yeni araştırmasına göre dünya üzerinde 8 milyon 700 bin civarında canlı türü yaşıyor. Dünyamızı paylaştığımız bu canlıların nesilleri binlerce yıldır sürüyor. Ancak bizden yani insanlardan çok daha önce yeryüzünde yaşayan birçok canlının nesli şu an tehdit altında. Bu tehditin sebepleri arasında ne yazık ki biz insanların geliştirmiş olduğu sanayileşme ve şehirleşmenin getirdiği zararlar bulunuyor. Bu hayvanların nesillerini sürdürebilmek ve onlarla ahenk içinde yaşayabilmek için bilinçlenmemiz gerekiyor. Günümüzde nesli tehlike altında olan olan hayvanları ve özelliklerini gelin birlikte inceleyelim.

Çita, Kutup Ayısı, Caretta Caretta, Sumatra Kaplanı, Macellan Pengueni gibi hayvanlar nesli tükenmek üzeredir. Çıtalar Afrika ülkelerinde yaşar, karada en hızlı koşan hayvandır. Nüfusu 7 bine kadar düştüğü varsayılıyor. İsmini bilemediğimiz binlerce hayvan ve bitki türlerinin uygun yaşam şartları oluşmadığı zaman neslini devam ettirememektedir

Doğal yapı bozulursa, suni ilaçlar bilinçsizce kullanılırsa, hayvanlar metan gazı üretiyor diye telef ediliyorsa, biyolojik ilaçlarla genetik yapı bozuluyorsa, organik et ürünleri yerine yapay et üretimine ağırlık veriliyorsa hayvan türlerinin nesli tehlikeye girer.

Diğer taraftan zorunlu eğitimi on iki yıla çıkarılıyorsa, üniversitesayısı plânsız ve programsız iki katına çıkarılıyorsa, sınıfta kalma durumunu ortadan kaldırılıyorsa, sıfır puan çekenler dahi bir üniversiteye yerleştirilebiliyorsa, alınan diplomalarla iş bulma imkanı sağlanılamıyorsa, gençler işsiz bırakılıyorsa, işsizlik sebebiyle de gençler evlenemiyecektir. Nihayetinde nüfus artış oranı sürekli azalacaktır. Bu durum neslimizin devamını tehlikeye sokmaktadır.

Ekonomik krize rağmen israf diz boyu. Bir taraftan işsizliğin çoğalması, diğer taraftan düğünlerin her geçen gün masrafının artması evliliklerin azalmasına sebep oluyor. Bu durumda nüfus azalırken ahlâksızlık artıyor.

Neslin devamı için sadece sayı yeterli değildir. Bu mevzunun yani neslin korunmasının bir incelik tarafı daha vardır ki, çok önemlidir. Yetişen neslin ne derece dinine, bayrağına, vatanına ve tarihine bağlı olduğu konusudur. Milleti millet yapan bu değerler zarar gördüğü sürece neslin korunması konusu da o derece zarar görmüş oluyor. Bu nedenle neslimizi korumak istiyorsak nüfus artışına önem verilmeli, milli ve manevi değerlerimizle gelecek nesillerimizin beyinleri bezenmelidir. Bu yapılmadığı taktirde neslin korunmasından söz edilemez. Nicel ve nitelik önemlidir.

Ne yazık ki son çeyrek asırda gençliğimiz iyi manada poz vermiyor. Deist ve ateist olan gençlerin sayısında büyük artış var. Bu mesele hepimizi derinden düşündürmelidir.

Bütün bu olumsuzlukların yanında bir de;

Kaçak yollardan ülkemize sokulan uyuşturu maddeleri ile gençlerimiz mahvediliyor. Uyuşturucu, neslin korunmasının en büyük düşmanıdır. Uyuşturucu baronları faliyetlerine bütün hızıyla devam ediyor. Hukuken pek bir engelle karşılaşmıyorlar. Gençlerimiz ve çocuklarımız göz göre göre mahvediliyor, perişan ediliyor, gelecekleri ve geleceğimiz karartılıyor. Bu konularda yeterli tetbir alınmıyor.

Ekonomik şartların olumsuzluğu nedeniyle işsizliğin artması, hayat pahalılığı, gençlerin evlenmesini engelliyor demiştik. Durum böyle olunca da gayri meşru ilişkilerin yaygınlaşması ve kolaylaşması evlilik mefhumınu ortadan kaldırıyor. Türkiye'de tarihi görülmemiş boyutta nüfus artışı düşmüştür. Nüfus artışını geçtik nüfus azalıyor. Bir ülkenin nüfusu stabil olabilmesi için en az % 2,1 oranında artış göstermelidir. Bunun altındaki artışlar nüfusu artırmaz, azaltır. Zira ölüm oranları yüzde 2,1 seviyesinde de ondan.

Yalnız ülkemizdeki mültecilerin doğum oranlarına bakıldığında korkunç rakamlarda. % 5,3 seviyeye ulaştığı tahmin edilmektedir. Çok gitmez 30-40 yıl sonra mültecilerin nüfusu Türk nüfusunu geçer diyor araştırmacılar. Nüfusun azalması ve yolunu bulan başka ülkelere kaymasıyla beraber ülke de sinsice elden gidiyor, fakat farkında değiliz.

Siyonist güçler sinsice her ulusun üzerinde oynadıkları oyunlar var. Dünya tek elden yönetme hedefleri var. Bu hedeflerini gerçekleştirmek için ortaya koydukları stratejileri var, projeleri var. Bu projelerini bazen açıktan bazen de sinsice uyguluyorlar. Emellerine ulaşmak için aralıksız çalışıyorlar. Farklı projeler ortaya koyuyorlar.

Büyük Sıfırlama (Great Reset)

adı verilen bir proje bu. Her şey yeni baştan alınmalı, yani Yeni Bir Dünya Düzeni" kurma projesi bu.Bu görüşün arkasında Rotschild ve Rockefeller aileleri gibi kapitalizmin en güçlü aileleri olduğu görülüyor.

Yeryüzünü ifsat ve nesli tehlikeye sokmak için şeytan güçleri geceli gündüzlü çalışıyor. Biz uyumaya devam ediyoruz. Uyanınce eyvahh!!! demenin manası kalmayacaktır.

Ekinimiz ve neslimiz tehlikededir. "Great Reset" in önünde en büyük engel "ekin ve nesil" dir. Ekin ve nesli yok etmenin planları ve projeleri hayata geçirileli çok oldu. Nüfusumuzun azalması, tarım ürünlerinin pahalılığı, köyden kente göç dalgaları, uyuşturucunun dünyayı tehtit eder hale gelmesi, covid-19 projesi ile beraber covid aşıları, hastalıkların ve ölümlerin artması, doğumların azalması, fakirin çok daha fakir duruma düşmesi zenginlerin artması, LGBT' nın faliyetleri, Baris İklim Anlaşması ve Mutabakatı, Yapay Et Projesi, Büyük Sıfırlama (Great Reset) yani Yeni Bir Dünya kurma projesinin yansımalarıdır.

Sonuç olarak ekinin mahvı beslenmenizi, neslimizin mahvı geleceğimizi tehtit ediyor.Maruzat- hamse dediğimiz; can, mal, din, akıl ve neslin korunması hususları hayatımızın vazgeçilmez unsurlarıdır. Great Reset projesiyle bütün bunlar tehlike altına girmiştir. Uyuduğumuz yeter. Bir an önce uyanmalıyız diyorum.

13.07.2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.