Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından bir iletişim aracı olarak radyonun önemine değinmek ve uluslararası radyo yayıncıları arasındaki etkileşimi artırmak için 13 Şubat tarihi Dünya Radyo Günü olarak ilan edildi. Bu kapsamda her yıl 13 Şubat Dünya Radyo Günü farklı temalarla kutlanıyor.
Ülkemizde de bu günü bir kutlama günü olarak değerlendirme konusunda oldukça mesafe alınmış durumda.
Bir kutlama günü olması nedeniyle genelde sorunları dile getirmekten kaçınılsa da, radyocuların keyfinin hiç de yerinde olmadığı bilinen bir gerçek.
Ülkemizde neredeyse her ilde, ilçede bir veya daha çok radyo var. Özel radyo ve televizyonların kurulmasına izin verilmesiyle birlikte kurulan radyolar çok kısa zamanda halkın teveccühüyle karşılaştılar. Kısa sürede bir çok ulusal radyonun yanı sıra bölgesel ve yerel radyolar da yayın hayatına başladılar. Ve bu radyoların her biri müteşebbisi memnun ettiği gibi, çalışanlarını da memnun eder durumdaydı. Bilhassa yerel ve bölgesel radyo kuruluşları bulundukları yerlerde adeta halkla bütünleşmişlerdi.
Ancak bu mutluluk çok sürmedi.
Önce sektördeki fırsatçıların bu olumlu tablodan kolay kazanç elde etmek istemesi radyocuların giderlerini artırdı. Sonrasında, Rtük reklam ve eğitime katkı payları yük getirmeye başladı. Ardından ise yayınlanan eserlerden hak sahibi olduklarını ileri süren meslek kuruluşlarının her biri radyocuların kazancına uzandı. Çalınan eserlerle ilgili bir sürü hak sahibi türedi ve her biri radyocuların pastasından ne kapabileceklerini hesap edip, bu konuda birbirleriyle yarışa girdiler.
Ortaya çıkan bu manzara sonucu eser sahiplerinin neredeyse yayıncıların tüm kazancından daha çok bedel talep eder duruma gelmesi kavgalara, çatışmalara yol açtı, ihtilaflar mahkemelere yansıdı. Birçok radyo, hak sahibi iddiasındaki meslek kuruluşlarıyla davalık oldu. İş yayıncıları hapse attırmaya kadar vardı.
Bu süreçte birde devreye Rtük’ün kullanılan frekanslardan frekans bedeli talep etmesi girdi..
Bugün artık radyolarımız yaşayamayacak, yayınlarını devam ettiremeyecek durumda. Reklâm pastası küçüldü, giderler, maliyetler zirve yaptı.
Rtük’e yayın müracaatında bulunup bir süre yayın yapan bir çok yerel/bölgesel radyo maalesef yayın hayatını sonlandırmış durumda. Sahipleri borç batağında, çalışanları işsiz.
Evet bugün dünya radyo günü.. Kutlayalım ama neyi, nasıl, hangi yürekle kutlayalım?