BİR KİŞİYE TAM DOKUZ. DOKUZ KİŞİYE BİR PUL

Necip Fazıl Kısakürek "DESTAN" adlı şiirinde;

Allahın on pulunu bekleye dursun on kul;

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;

Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!

Cumhurbaşkanlığı tarafından TBMM'ye gönderilen 2024 yılı bütçe yasa teklifiyle, Cumhurbaşkanı'nın yıllık brüt maaş ödeneği 2 milyon 196 bin liraya çıkarıldı. Buna göre Erdoğan'ın aylık brüt maaşı da 43 bin lira daha artırılarak 140 bin liradan 1 Ocak 2024 itibariyle 183 bin liraya yükseldi.

Emekli milletvekili maaşı: 92 bin 997

Emekli TBMM Başkanı maaşı: 101 bin 947

Emekli bakan maaşı: 92 bin 997

Emekli bağkur- sigorta emekinin maaşı ise 11.500 lira civarındadır.

İki sene mecliste vekillik yapan biri emekli olduğunda milletvekilliğinden emekli olmuş oluyor ve 92 bin 947 liralık maaşa bağlanıyor.Aynı vekillerin iradesiyle 9-10 bin prim ödeyen bir bağkurlu ya da sigorta emeklisinin maaşı 7.500 liradır. Yüzde elli artırıldığında ortaya çıkacak hesap ortadadır.

Enteresan taraf şudur ki, emekli ve köylülerimizin alım gücü azaldıkça iktidara olan bağlılıkları artıyor. Buna hayret etmemek eşyanın tabiatına aykırı düşer. Yerel seçimler, 22 yıldan beri ülkeyi yöneten iktidarın zaferiyle sonuçlanacağı şimdiden bellidir. Zira fakirleşme artarak devam ediyor da ondan.

Milletimiz feraset sahibidir, üretimi artırma sözü veren siyasilere bu millet köstek olup sarı bayrağı gösterirken, bedava çay ve pasta vaatinde bulunan iktidara destek veriyor.

. Dindar görünüp yandaşlarını abat, kendilerinden olmayanları berbat edenler bu milletin teveccühüne mazhar olduğunu görüyoruz. Demokrasi kılıcı keskindir, ne derse doğrudur, en çok oy alan daha güçlüdür ve daha iyi bilir anlayışı hakimdir.

Geçende ülkeler arasında milli gelir dağılımı konusunda örneklemeler yaparak bir yazı yazmıştım. Burundi'de yıllık milli gelir 276 dolar iken, Lüksemburg'da bu rakam 148.000 dolar olduğunu yazmıştım. Necip Fazıl yaşayıp bu günleri görse idi bu şiiri farklı yazardı sanırım. Yani "bir kişiye yüz, yüz kişiye bir pul derdi sanırım.

Dünyada bu manada büyük zulüm vardır. Dünyadaki sefaletin sebebi fakirleri değil zenginleri doyuramadığımızda olduğu aşikardır. Yolsuzlukları, adam kayırmaları, kara para aklayanları, ihaleye fesat karıştıranları, güçü üstün tutanarı, dokuz kişiye bir pul lâik görenlerin tamamı zenginlerdir. Bu arada vijdanlı, isfanlı, namuslu, fakirleri koruyan cömert takdire şayan zenginlerimiz de çoktur. Her zaman istisnalar kaideyi bozmaz diyoruz.

Dünya'nın yüzde doksan beşi mazlum, yüzde beşi zalimdir. Dünya'nın hemen hemen her yerinde durum böyledir. Şeriat ile yönetiliyor diye iddia edilen Suudi Arabistan yöneticilerinin şatafatlı hayatlarına Avrupa yöneticileri su bile dökemez.

Türkiye'de tarikat liderlerinin hayatı da çok şatafatlı ve lüks olduğu her halinden bellidir. Milyonlarımız elektrik-su faturalarını ödeyemezken şey-ul İslâmlar milyon dolarlık evlerde oturuyorlar. DİB'mızın eşine bile makam arabası ve koruma tahsis edildiği basına sızmış durumda.

Geçenlerde, meşhur mürşit-i Kamil'in sarayı TV ekranlarına yansımıştı. En az 50 milyon dolar değerindedir. Bu muhterem zat vaaz-u nasihatlerinde fakirlerin bilmem kaç sene önce zenginlerden önce cennete gireceğinin fetvasını da veriyor. Spiker bu zat-ı muhtereme bu köşkün maliyeti nereden geldiği sorulduğunda da babadan kalma diye cevap veriyor. Bu tip insanların arkasında milyonlarca Müslüman kardeşlerimiz biat etmiş durumda. Vahim olan durum ise cennetin anahtarları bu zat-ı muhteremlerin elinde olduğuna inanmalarıdır. Bir başka üzücü.durum da bütün bunların Ayet-i Celileler - Hadis-i şerifler okuyarak yapılmasıdır. Allah Teâlâ'nın ismiyle milleti aldatmak denir buna.

Sonuç olarak zulmün çok olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Zalimler muhakkak zulümlerinin hesabını eninde sonunda vereceklerdir. Mazlumlar "Lahey Adalet Divanı'nında" değil "İlâhi Adalet Divanı'nda haklarını zalimlerden alacaklardır. Bunda şüphe yoktur. Sözlerimi Mevlânanın sözleriyle noktalamak isterim.

Mevlana; “mazlum ol zalim olma! Üzül de üzen olma! Mahşerde hesap ağırdır, ezil de ezen olma!” der.

Allah Teâlâ'nın nusreti tüm dünya mazlumların üzerine olsun. Amiin.

11.01.2024

M. Cemal TOMAR