Türkiye'nin Libya'da yaptığı meşru hükümetin darbecilere karşı ülkesini korumak için yaptığı davete icabettir. Darbelerden çok çekmiş olan Türkiye'nin bu davete icabet etmesi son derece tabiidir. Kardeş Libya halkı için yaptığımız bu fedakarlığı işgal olarak göstermeye çalışanlar, Libya Müftüsü Sadık el-Giryani'nin de dediği gibi, Libya'da kötü emellerine erişemeyen çetelerdir. Şayet bu çeteler galip gelselerdi Libya'yı şer odaklarına peşkeş çekeceklerdi.
Fakat Allah'a hamdolsun ki, Türkiye güçlü ve çabuk bir hamle onların heveslerini kursaklarında bıraktı, Libya Ordusuna destek vererek işbirlikçi ve hain Hafter'i ve taraftarlarını kısa zaman içerisinde sahadan silip attı. Şimdi çıldırıyorlar... Fakat nafile...
Birkaç gündür hedefte Sirte şehri var. Stratejik olarak çok önemli bir yer. O kadar önemli ki, savaşın tam kırılma noktası. Eğer orası hainlerden kurtarılırsa, isyancıların ümidi kırılmış ve Bingazi'nin yolu açılmış oluyor. Farklı bir anlatımla hem zaferin hem de Bingazi'nin yolu oradan geçiyor.
Arap basınında yer alan haberlere göre bugün Libya Ordusu Sirte'ye giden bütün anayolları kontrol altına almış durumda. İsyancıların ikmal kanalları büyük oranda kapalı artık. Çok kısa zamanda kurtuluş müyesser olacak inşallah. Her şey bu kadar açık cereyan etmesine rağmen Arapça yayın yapan bazı haber kanalları iki-üç haftadan beri Hafter taraftarlarının hemen her gün birkaç tane Türk uçağı, İHA'sını veya SİHA'sını düşürdüğünü iddia ediyorlar. Aslında gerçekleri onlar da biliyorlar. Fakat yalanlarıyla hezimetlerini gizlemeye çalışıyorlar. Eğer dedikleri gibi bir şey olsaydı çok fazla hava aracımızı kaybetmiş olmamız gerekirdi. Böylesi yalan haberleri ciddiye almadan Libya'daki meşru hükumetin zaferi için destek olmamız ve dua etmemiz gerekiyor.
Libya hükumetinin zaferi sadece Libyalılar için değil, aynı zamanda bizim için de çok önemli. Zaferin diğer Arap toplumları için önemini ifade etmede ise kelimeler yetersiz kalıyor. Çünkü zaferin Arap Dünyasında ciddi bir siyasi etkisi olacak. Bunun farkında olan bazı sefih idareciler Hafter'e son güçleriyle askeri ve mali yardımlar gönderiyorlar. Peşinen söyleyelim: Boşuna uğraşmasınlar. Karşılarında sadece Libya veya Türkiye yok, Allah'ın yardımı da var. Er veya geç kaybetmeye mahkumlar, vesselam.
