Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

BETERİN BETERİ VAR!!!

BETERİN BETERİ VAR

Bir kaç gün önce akşam üzeriydi. Bir arkadaşa " Bugün, günün nasıl geçti?" diye sormuştum.

Arkadaş bana:

Gününün pek de iyi geçmediğini, iş yerinde çalışanlar arasında iletişim konusunda bazı sıkıntıların yaşandığını, bu sıkıntılardan kendisinin de zaman zaman nasiplendiğini, dolayısıyla moralinin bozulduğunu söyledi. Ayrıca resmi bir işini o gün görmesi gerektiğini fakat muhatabını bulamamasından dolayı işinin aksamasından şikayet etti. Bir başka şikayeti de "yıllarca çeşitli yerlerde işçi çalışmama rağmen bir çok yerde maaşının ödenmediği hatta bunun ötesinde sigorta piriminin de yatırılmadığını" söyledi.

Bu anlatımlarından şunu anladım. Hakkı yenmiş, zulme uğramış, mazlum olmuş, bununla beraber madur olmuştur.

Böyle birine siz olsanız ne anlatırsınız?

Bu arkadaşımı dinlerken sözlerine itibar ettiğim Mevlâna'nın şu sözleri aklıma geldi.

Mazlum ol, zalim olma,

Üzül de, üzen olma.

Mahşerde hesap zordur,

Ezil ama, ezen olma.

Halihazırdaki durumdan ziyade netice önemlidir. İyi neticeler elde etmek için bazen yıllarca mücadele ederiz. "Aydınlığa daima karanlıktan çıkılır" diye bir söz vardır. Günü kurtarmak için yapılan haksızlıkların sonu hüsrandır. Zülme uğrayanların, madur edilenlerin, zalimlerin saltanatı için zorla aparat olarak kullanılanların, başkalarının yanlış icraatları ve keyfi uygulamaları için diyet ödiyenlerin hakkı yerde kalmayacaktır. İlahi adalet tecelli edecek, herkes yaptığının karşılığını görecektir.

Bu manada İbrahim Suresi 51. Ayet-i Kerime'de Cenab-ı Hâk;

"Allah Teâlâ, her kimseyi kazandığı ile cezalandırmak için böyle yapacaktır. Şüphe yok ki Allah Teâlâ'nın hesabı pek süratlidir." buyurmaktadır.

Adil düzenin hakim olmadığı, şeytan düzeninin hakim olduğu bir dünyada mazlum olan milyarın üzerinde insanlar var maalesef!!! Bu zalim düzeni yıkıp yerine "adil düzen" kurulmadığı sürece zalimler zalimliklerini artırarak devam edeceklerdir. Her gün, dünyanın her yerinde bunun örneklerini görmekteyiz. Fert olarak, bu haksızliklar karşısında buğz etmekten, beddua etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktur. Zalimlerin zulümlerini izleyip üzülmekten, ahlanıp vahlanmaktan, mitingler düzenlemekten başka fiili olarak yapabildiğimiz bir şey yoktur.

Her sabah uyandığımızda hangi kara haberle karşılaşacağız acaba bugün diyerek, tedirginlik içinde uyanıyoruz. Bir günü kazasız, belasız geçirdiysek şükrediyoruz. Biz bir şekilde dünyada bir ömür sürdük. Gelişen ve değişen olaylar karşısında, çocuklarımız ve torunlarımızın geleceği konusunda " acabalarla, nasıl olacaklarla" her daim şüphecilikle yaklaşır duruma gelmişiz. Halbuki bütün gayretimiz " evlâtlarımıza iyi bir gelecek hazırlamak" içindi. Bu bağlamda hayal kırıklığına uğradık. Nesillerinizin geleceği bu bağlamda tehlikeye girmiştir.

Uğradığımız zulümlerin ardı arkası kesilmiyor. Dünya hayatı bir imtihan dünyasıdır. Kendimize kıymet biçerken bizden daha mazlum ve biçare durumunda olanlara bakmamız lâzımdır. Olanakları bizden daha iyi durumda olanlara değil, daha aşağıda olanlara bakarak dersler çıkarmalıyız. Bu manada dinimizin tavsiyeleri de vardır.

Şimdi aşağıda paylaştığım bilgilere dikkatinizi çekmek istiyorum.

BM Raporu uyarıyor: Dünyada her geçen gün açlık çeken insan sayısı artarken ve kötü beslenme giderek yaygınlaşırken 2030 yılı itibariyle Sıfır Açlık Hedefine ulaşmak mümkün değildir.

Sağlıklı beslenmeye maddi gücü yetmeyen milyarlarca insanın sağlıklı beslenmesini mümkün kılarak, trilyonlarca dolar tasarruf edilmesi durumunda Sıfır Açlık Hedefi söz konusu olabilir.

13 Temmuz 2020 – Birleşmiş Milletler tarafından her yıl yapılan bir araştırmaya göre dünyada her geçen gün daha fazla sayıda insan açlık çekmektedir. Son beş yıl içerisinde on milyonlarca kişi kronik olarak yetersiz beslenme sınırına ulaşırken, dünyanın farklı bölgelerinde ülkeler kötü beslenme ile mücadele etmektedir.

Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu adlı rapora göre, 2019 yılında açlık çeken kişi sayısı 690 milyona ulaşmıştır. Bu da, 2018 yılıyla kıyaslandığında açlık çeken kişi sayısının 10 milyon, önceki 5 yıla oranla ise 60 milyon arttığını göstermektedir. Yüksek maliyetler ve düşük alım gücü, milyarlarca kişinin sağlıklı ve besleyici öğünlere erişimini engellemektedir. Açlık çeken kesime en çok Asya’da rastlanmakta birlikte, açlık en hızlı Afrika’da yayılmaktadır.

Düya Gıda Programı İcra Direktörü Beasley, "Her 5 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. Dünyada 300 trilyon dolarlık bir varlık bulunuyorken bu durum kabul edilemez ve affedilemez." dedi.

Biz öyle veya böyle karnımızı doyuruyorsak bunun şükrünü bilmemiz lazımdır.

Her gün binlerce insan ölüyor. Yılda on milyonlarca insan ölüyor. Onların içerisinde yer slmayıp hayatta kalabiliyorsak bunun kıymetini bilmeliyiz. Rabbimize şükretmeliyiz. Her halimize şükretmeliyiz. Beterin Beteri var.

Yapılan bir araştırmaya göre;

Toplam ölüm sayısı şu an "yılda 57 milyondur" ve 2100 yılına kadar istikrarlı bir şekilde yılda 121 milyona çıkması beklenmektedir. Bir saniyede 3.34 sayıda insanın öldüğü taspit edilmiştir. Bir günde çeşitli hastalıklardan yüz binin üzerinde insan ölüyor. Binlerce insan yaralanıyor. Her türlü olumsuz tablolar yaşanıyor. Anlaşılan odur ki, dünyada rahatlık yoktur. Hele müslümana hiç yoktur. Her an farklı bir olayla imtihan ediliyoruz. " Dünya mümin zindanı, kâfirin cennetidir" Hadis-i Şerifi hatırladım.

Bu nedenlerden dolayı, sabahleyin bizi yarı ölümden uyandıran, Rabbimize şükretmeliyiz çünkü uyanamayanlar var.

Ekmek bulup karnımızı doyurabiliyorsak, şu bulup içebiliyorsak, ev bulup içinde barınabiliyorsak, güvenlik içinde işlerimizi gôrebiliyorsak Rabbimize şükretmemiz lâzım. Zira bu imkânlara sahip olmayan milyarlarca insan var.

Nefes alabiliyor, ayakta yürüyebiliyor, kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor, özgürce dışarlarda dolaşabiliyorsak şükretmemiz gerekir. Bu imkânlara sahip olmayanlar var.

Türkiye'de doğmak ve yaşamak bir şanstır. Ya Afrika ülkelerinin birinde yaşamış olsaydık, ne yapabilirdik ki? Dünyada sefil yaşayan insanların hayatlarına bir baktığımızda ve kendimizi kıyasladığımızda çok daha iyi durumda olduğumuzu anlarız. Tam da bu manada "Beterin Beteri var" diye bir söz vardır bizde. Ayrıca bu söze istinaden yazılmış bir de şarkı var.

Esengül'ün şarkısının sözlerinde der ki;

Senin derdin dert midir, benim derdim yanında

Hiç kimsede gördün mü böyle dert hayatında

Otur şöyle yanıma dinle bak dertlerimi

Anlatınca ağlama deşme benim derdimi

Beterin beteri var haline şükret dostum

Yıllardır mutluluğun her gün peşinden koştum

Daha bir çok derdimi ben sana anlatmadım

Genç yaşta saçlarımı boşuna ağartmadım.

Evet, bu şarkıda bize verilen bir hayli mesajlar var. Halimize bakalım, bulunduğumuz hale şükredelim, yanı başımızda düşük seviyede olanlara yardım edelim.Dünyada'ki mazlum kardeşlerimizin haline ağlayalım. Elimizden geleni yapalım. Allah Teâlâ beterinden saklasın. Amiin.

24.10.2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.