Prof. Dr. Zeki BAYRAKTAR
BERRİN SÖNMEZ VİTES YÜKSELTMİŞ
BERRİN SÖNMEZ VİTES YÜKSELTMİŞ
.
Bazıları neden bu konuyu işlediğimi merak ediyor olabilir; Çünkü Berrin Sönmez’in ifadeleri beni şaşırtıyor, hatta işkillendiriyor, bu olağan bir durum değil, zira onun seviyesindeki bir insan tahrif, çarpıtma, yalan ve iftira olarak etiketlenebilecek şu hataları yapmaz, yapamaz, ama o yapıyor. Bunun rasyonel bir izahını bulamıyorum, burada irrasyonel bir durum var. Şöyle ki;
Sönmez, Halk TV ve Medyascope yayınındaki röportajında şöyle diyor:
“Her şeyden önce benim tepkim iki yönlü. Birisi evet, kadınların üzerine yapılan baskı; diğeri dini kavramların tepe taklak edilmesi ya da daraltılması, kısıtlanması. Haya, edep, fıtrat, iffet, bunlar daraltılıp, daraltılıp, daraltılıp bedene indirgenmiş. Bunlar çok geniş kavramlar oysa. Göklerin ve yerlerin fıtratı diye ifadeler geçer Kur’an’da. Onların bedenine mi indirgeyeceğiz şimdi biz bunu? Bunun, bunun anlamını kavramamız için geniş düşünmemiz gerekiyor. Ama bedene indirgediler ve bu, erkek bedeni değil kadın bedeni oldu. Nereden bunu çıkarıyoruz? Kıyafetlerin kısa olması, dar olması, ince olması, efendim estetik yapılması, yok efendim dövme yapılması falan. Hadi dövme erkeklerde dahil oluyor vesaire. Estetik de hadi öyle diyelim. Artık erkekler de yaptırıyor vesaire. Ama doğrudan kıyafet nedeniyle kadınların üzerine yüklendi.”
.
Gördüğünüz üzere, Sönmez, Diyanet hütbesinin sadece dövme ve estetikle ilgili bölümünün hem erkeklere hem kadınlara hitap ettiğini ama geriye kalan tüm bölümlerin kıyafet üzerinden sadece kadınların üzerine yıkıldığını söylüyor.
Peki Berrin Sönmez hutbede okunan şu ayetleri görmemiş/okumamış olabilir mi?
“Ey Âdemoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın...”
“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar…”
Daha da önemlisi Berrin Sönmez hutbenin metninde yer alan ve hutbenin ana mesajını oluşturan şu ifadeleri görmemiş/okumamış olabilir mi?
“Kıymetli Müslümanlar!
Maalesef, mahremiyetin pervasızca ihlal edildiği bir çağda yaşıyoruz. Günümüzde giyim sektörü, modacılar ve bazı medya çevreleri, “özgürlük” ve “çağdaşlık” adı altında çıplaklığı özendirmekte, örtünmeyi değersizleştirmektedir. Bu anlayış, kadını da erkeği de değerli bir varlık olmaktan çıkarıp izlenen ve tüketilen bir nesneye indirgemiştir.”
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve siz söyleyin; erkek de kadın da değerli bir varlık olmaktan çıkmamalı uyarısı yapan ve hiçbir bölümünde cinsiyetçi vurgu içermeyen bu hutbenin sadece kadına hitap ettiği (sadece kadın bedeninin kastedildiği) nasıl söylenebilir?
Hutbenin ana mesajı olan bu ifadeleri görmezden gelmek iyiniyetle izah edilebilir mi?
Sönmez şu tespitinde haklı (zira bunu zaten hepimiz söyler ve kabul ederiz);
edep ve ahlak sadece bedenle ilgili değildir, eylemlerimizle de ilgilidir, mesela yalan konuşmak, iftira atmak, tahrif etmek vb fiiller de edepsizlik ve ahlaksızlıktır.
Peki Sönmez’in bu yaptığı (her gün kanal kanal dolaşıp bu haksız isnadları yapmak) nedir?