Faizin 17. yüzyıla kadar, hemen hemen yeryüzünde bütün dinler ve bütün filozoflar tarafından yasak edildiği bilinmektedir. Faizin ekonomiye zararlarını dikkate alarak kabul etmeyen son dönem iktisatçılar da vardır. Ünlü iktisatçı Sir Roy Harrod faiz için, “hayal ve gerçek dışı bir şey” nitelemesini yapmıştır. En ünlü iktisatlılardan birisi olan Keynes ise faize ciddi eleştiriler getirmiş, insanların teşebbüs yoluyla para kazanmalarını tavsiye etmektedir.
İfrat ve tefrit iki ayrı aşırı-ekstrem uçtur. Ortaçağ sonuna kadar skolastik düşüncenin bir ürünü olarak kilise bilimsel düşünceyi sınırlandırırken, bu tarihten sonra, özellikle de laiklik ilkesinin benimsenmesinden sonra dinin sosyal ve bilimsel hayattaki rolü sınırlandırılmış, toplumu ilgilendiren neredeyse hiçbir kutsala itibar edilmemiştir. Dinin toplumsal yanı törpülenmiş, din daraltılmış ve bireyselleştirilmiştir.
İşin esasında Avrupa’ya genel olarak hâkim olan Hristiyanlık da ilahi kaynaklı olması nedeniyle bir takım ahlaki unsurları da bünyesinde barındırmaktadır. Ancak 1500’lü yıllarda tepkisel olarak doğan Protestanlık, arkasından yaşanan aydınlanma çağı ve sanayii devrimi; insanı her şeyin maddi ve güç olgusundan ibaret olduğu yanılgısına düşürmüştür. Bunun böyle olmadığını iki örnekle somutlaştıralım. Birisi önünde neredeyse hiçbir gücün duramadığı Moğollar, ki arkasında hiçbir medeniyet bırakmamıştır, diğeri ise tüm ihtişamıyla dünyanın her yerinde kendisini hissettiren ve henüz çeyrek yüzyıl önce tarihin tozlu sayfalarında yer alan Sovyetler Birliği…
Bunun anlamı şudur ki; bugün batı olarak isimlendirilen ve sosyal-siyasi hayatta hiçbir kutsal tanımayan ABD ve AB’nin temsil ettiği bu medeniyeti de aynı akıbet beklemektedir. Bunun sebeplerinden birisi neden ekonomi ayağını sarıp sarmalamış olan faiz olmasın... Krizler ise sünnetullaha aykırı olan bu düzenin hastalık belirtileridir. Ameliyat nihai çözüm olmadığı gibi, her ameliyat vücut bütünlüğünden bir şeyi de beraberinde götürmektedir. Bu yüzden krizlerin atlatılması ya da soğuk savaşta galip tarafın batı olması yanıltıcı olmamalı…