Yunanistan analizi! Ege'de Türkiye neden tahrik ediliyor?
Ege'de Yunan uçakları, hava sahamızı ihlal ediyor. Üst üste yaptıkları tehdit açıklamaları ve kurgusal senaryoları da cabası. Peki Yunanistan neden böyle bir tavır izlemeyi ısrarla sürdürüyor...
Yunanistan Türkiye ile gerilime neden olacak üst üste hamleler yapmaya devam ediyor. Peki Yunanistan neden her defasında Türkiye'yi tahrik etmek için fırsat kolluyor? Tarihten kalan bir acıları mı var? Yetersiz asker sayısı ve silahları ile Yunanistan, Türkiye Cumhuriyeti Devletine neden kafa tutmaya çalışıyor?
Bu konuyu siz değerli okurlarımız için araştırdık. Askeri uzmanlarla yaptığım görüşmeler sonucu elde ettiğim bilgileri size 3 gün boyunca aktarmaya gayret göstereceğiz.
Yunanistan her ülke gibi kendi iç dinamiklerine sahip geçtiğimiz yüzyılın başlarındaki bir krallıktan bir nevi cumhuriyet idaresine dönmüş bir ülkedir.
OSMANLI DÖNEMİNDEN BERİ AYNI AMAÇ
Her ülke gibi milli hedef ve planları vardır ancak zaman içerisinde bu hedef ve planlarına ulaşmak için geçtiğimiz yüzyıl başında Birinci Dünya Savaşı esasında bu millî hedeflerini çok yanlış olduğu şimdi bazı Yunan akademisyenlerce de belirtilen şekilde o zamanki emperyal güçlerin Ortadoğu’ya el atma projeleri ile birleştirerek çöken Osmanlı İmparatorluğuna saldırmak suretiyle elde etmeye çalışmıştır.
Kurtuluş savaşı sonunda kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti, ilk başlarda bir barış dalgası ile komşuluk ve ticari ilişkiler kurmak sureti ile denize dökülmek sureti ile sonuçlanan arada geçen savaş ve kötü işgallerin kötü hatırasını unutturup iyi ilişkiler kurma yoluna gitmiştir. Ancak özellikle Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı döneminden sonra Türkiye’nin de siyasi ve dış politikada alternatif arayışları sebebi ile iki ülke birçok uluslararası ortada karşı karşıya gelmiştir.
KENDİ SEÇMENLERİNİ TÜRKLER İLE KORKUTUYORLAR
Ermeni sorunu, Türkiye’deki istikrarsız iç siyaset ve dış siyasete eğilimin azalması gibi sayabileceğimiz sebepleri fırsat bilen Yunanistan, özellikle kendi içindeki tutucu ve muhafazakâr siyasetçilerin de kışkırtması ile ilişkileri sürekli olarak germiştir. Bu hususun en önemli sebeplerinden biri de Yunan siyasetçilerin ülkede güven ve destek kazanmalarını kendi seçmenlerine ve ülkelerinin tamamına bir “Türk Korkusu” aşılamak sureti ile elde etmeye çalışmışlardır. Karakter yönünden bir Akdeniz ülkesi karakterine sahip Yunan halkı da maalesef “Büyük Helen İmparatorluğu” hayalleri ile kendi iç dinamiklerini unutup bu siyasetin peşinden kilisenin de kışkırtmaları ve desteği ile gitmiştir.
AMAÇLARI "BÜYÜK HELEN" İDEALİNE ULAŞA BİLMEK
Sonuç olarak bir asıra yaklaşan dönem içerisinde iki ülke ilişkileri her zaman gergin bir zemine oturmuş ve özellikle Yunan tarafının kompleksi ile konuyu uluslararası camiaya taşıması ile olması gerekenden daha sıkıntılı mecralara taşınmıştır. Son dönemde Akdeniz’de bulunan yeraltı kaynaklarının cazibesi de Yunanistan’ın en yakın ve büyük komşusu olan Türkiye ile ilişkilerini gerginleştirmiştir. Zira söz konusu kaynaklara daha fazla bir oranda sahip olması için hali hazırda Türkiye’nin şimdiki durumunu ajite etmesi ve kendince fırsat olarak gördüğü bazı gelişmeleri ”Büyük Helen” idealine ulaşmak ve kendince eski Yunan uygarlığını canlandırma egosuna ulaşmak için fırsat olarak görmekte ve bu sebeple Türkiye’n önemsemekte geç kaldığı bazı noktaları yapılmış olan uluslararası anlaşmalarla belirlenmiş durumları da hiçe sayarak oldu bittilerle ele aldığı görülmektedir.
NATO'YU ARKALARINA ALMAYA ÇALIŞIYORLAR
Ege kayalıklarının ilhak edilmesi ve en önemlisi Lozan Anlaşması’nda silahsız durumda olması gereken adaların silahlandırılması ve bu durumun da uluslararası camiada Türkiye’yi şikâyet ederek maalesef NATO müttefiklerini de kendi tezlerine inandırmasıyla yandaş toplama çalışmaları da devam etmektedir. Bu kapsamda NATO müttefiki olan ABD ile anlaşarak Ege Adaları ve Türkiye sınırına çok yakın noktalarda ABD üsleri konuşlanmasına müsaade etmiş, aslen Ortadoğu sınırındaki sıkıntılara odaklanmaya çalışan ve kısmen bu işi de yalnız başına yapan Türkiye’yi bir NATO ülkesi olduğu halde tehdit olduğuna inandırarak bu işi yapmıştır.
ABD'NİN DERDİ KENDİ ÇIKARLARI
Konuya kendi menfaatleri açısından yaklaşan ABD ise iki NATO üyesi ülke arasındaki süregelen bu sürtüşmeyi kendi çıkarlarına kullanarak durumdan istifade yoluna gitmiştir. Bu sayede Akdeniz’deki varlığını maksimum seviyeye çıkartarak Yunanistan ile yakınlaşma durumunu teyit etmiştir. Yunanistan oluşan bu durumu kendi menfaatlerine kullanacak ve muhtemelen önümüzdeki dönemde kara sularını 12 mile çıkartma yolu da dahil olmak üzere Akdeniz’deki kapsama alanını ekonomik faydaları kendi lehine çekecek şekilde düzenleme yoluna gidecektir. Bu durum daha önceden yapılmış anlaşma ve uluslararası hukuka aykırıdır ve Türkiye duruma seyirci kalmayacağını açıkça belirtmiştir.
Milli Gazete