Mustafa Cemal TOMAR
YİRMİ YÜZLÜ İNSANLAR
Eskilerimiz iki yüzlü insanlardan bahsederlerdi."İçi başka, dışı başka" derlerdi. Dimimiz bakımından bakıldığı zaman: Allah Teâlâ'ya ve son gönderdiği "İslam Dinine" kalben iman etmediği halde menfaati gereği dil ile inandım diyenlere münafık demektedir. Bu konu ile alakalı olarak Kur'an ı Kerim'de çok ayet-i kerime vardır. Bakara Suresinin 14. Ayet-Kerimesi bu konuyu ne güzel de izah ediyor.14 - Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler. Yüce Rabbimiz mesajı tevsire gerek kalmadan açık bir şekilde beyan ediyor. Kur'an ı Kerim'de konunun önemi itibarıyla "Münafikuun" suresi vardır. En azından mealini okumanızı tavsiye ederim.
Münafikuun Suresi 4. Ayet- Kerimesinde münafıkların özelliklerinden bahsediyor. Tam da günümüz münafıklarını anlatıyor. Kur'an'nın mucize bir kitap olduğu sadece bu aAyet-i Kerime'ye bakılsa bile anlaşılır. Cenab-ı Hak konu ile alakalı olarak şöyle buyuruyor: "Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki dayanmış keresteler gibidirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl olup da döndürülüyorlar?"
Görünümleri celp edici, konuşunca akıcı ve ikna edici şeklinde konuşurlar, yalanı gerçekmiş gibi sunarlar, tiyadrocudurlar, yalanı ve dolanı yüzleri hiç kızarmadan ve kekelemeden sunarlar, muhataplarını iyi ikna ederler. Tıpkı şeytan gibi. Bakara Suresi 35 ve 36. Ayet-i Kerimelerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: " (35) Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
36 - Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: "Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik".
Şeytanın ikna edici kabiliyeti ve cennette "ebedi kalırsınız" sahte müjdesiyle Adem babamız ile Havva anamızın yasak meyveden yemelerini sağlamış ve cennetten kovulmalarına sebep olmuştur.
Şimdi esas konuma dikkat çekmek istiyorum. Yukarda ayet-i Kerimelerden de anlaşıldığı üzere daha çok iki yüzlü insandan bahsediliyor. Günümüzde ise bu insan tipleri çoğalmasıyla beraber, "yirmi yüzlü" belki de daha çok insan tipiyle karşılaşıyoruz. Siyasi konjoktüre göre, dünyevi menfaatine göre, çıkarlarına göre günü gününe uymayan insanlarla dolu yeryüzü. Bakıyorsunuz akşamki yüzüyle sabahki yüzü, geceki yüzü ile gündüzdeki yüzü çok farklı. Kime güveneceğiz, kime yaslanacağız, kimle yola çıkacağız kestirmek mümkün değil. Az bir paraya Kur'an'ın Ayetlerini" satanlar seni beni satmazlar mı. "Yirmi yüzlü münafık tipler" beyaz taştan yapılmış piriç tanesine benzerler. Farkedemezsin pilav yerken dişini kırarsın. Kâfir ise rengi bellidir, farkeder önlemini alırsın. Bu manada en tehlikeli insanlar münafıklardır. "Bıyığa göre tarak kullanarak" milletin dostu gibi görünerek devletleri ve milletleri içten yıkarlar.
Çok uyanık olmalıyız, münafıkların münafıklıklarını farkedip tedbirimizi almalıyız. Yoksa hem dünyada hem de ahirette hüsrana uğrayanlardan oluruz. Allah Teâlâ katında en aşağılık insanlar münafıklardır. Bizim için ölçü bu ilahi mesaj olmalıdır. Bilim ve teknoloji hızla gelişmesiyle beraber, dünya sevgisi ve tutkusu da buna paralel olarak değişiyor. Korkarım ilerliyen zamanlarda daha fazla yüzlü insanlar türeyecektir. Rabbimiz bizleri kâfirler, fasıklar ve münafıklar küruhuna karşı cümlemizi korusun. Selam ve Dua ile...25.05.2023