Mustafa Cemal TOMAR
YILLARIN EMEĞİ BİR ANDA HEBA OLABİLİYOR
YILLARIN EMEĞİ BİR ANDA HEBA OLABİLİYOR
1987 yılından bu yana tanıdığım, hasbihal ettiğim, bir arkadaşım günün birinde mesingerden selamla başlayan ve akabinde hal-hatır soran bir mesaj bana atar. Ben de mesajı okuyup içimden selâmı aldım. Müsait olmadığımdan mesajına o anda cevap vermedim. Sen misin mesaja cevap vermeyen, telefon haricinde diğer sosyal paylaşımlardan beni engelledi. Telefonu engellemeyi unuttu galiba. Bu durumu o süreç içerisinde hasbihal ettiğim bir arkadaşıma anlattım.
- "O silip attıysa, sen de sil at" dedi.
İlk edapta arkadaşımın bu görüşüne hak verdim. Sonra salim kafa ile düşündüm ve dedim ki; " Nasıl olur? 36 yıldan beri tanıdığım, hemşehrim, beraber okulda yıllarca beraber vakit geçirdiğim, daha sonraları da hiç irtibatı kesmediğim bir arkadaşım, bu dostluğu bir anda silip atabilir? Buna hakkı yoktur dedim ve aramaya karar verdim" . İyi ki aramışım. Yanlış yaptığını nihayet anladı. Aramasaydım bir anda bunca dostluk son bulacaktı.
İnsan ilişkilerinde maalesef bu ve buna benzer durumlar yaşanıyor, her iki taraf inat ediyor ve nihayetinde ömür boyu konuşmadan hayat son buluyor. Bu durumlar kardeşler arasında da yaşanıyor.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetini devreye sokabilsek, şeytanın vesvesesinden emin olabilsek bu durumları yaşayamayız. Küskünlük durumlarında "selâmla başlayan" hayırdadır buyurulmaktadır.
Elimizde bulundurduğumuz mal ve zenginlik de bir anda elimizden çıkabilir. Deprem felâketlerinde nice milyonerler servetlerini bir anda kaybettiler. Savaşlarda bir anda insanlar hem mallarını hem de canlarını kaybedebilirler. Dünya'da tutunacağımız sağlam bir tutanak yoktur. Bu satırları yazarken Bakara Suresi'nin 256. Ayet'i Kerimesi aklıma geldi. Allah Teâlâ; "Dinde zorlama yoktur; Artık hak ile batıl iyice ayrılmıştır. Tağutu (saptırıcıları) inkar edip Allah'a inanan kimse, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır. Allah işitendir, bilendir." buyurmaktadır. Sağlam "kulpa" sarılmanın recetesi bu ayette belirtilmiştir. Her şey bir anda elden gidebilir. Baki kalacak ne varsa ona yönelmeliyiz.
İnsanoğlu zenginleştikçe, tağutlaşıyor, maddi anlamda ihtiyaç duymadığı kimseler akrabaları da olsa onlardan uzak durmaya çalışıyor. Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle beraber üretimde muazzam bir artış oldu. Dünyaya olan sevdamız arttıkça buna paralel olarak koşuşturmamız da artıyor. Maddeyi ve parayı "elref-i mahlukat" olan insanın önüne koyduk. Onun için bir kaç kuruş menfaatimiz uğruna arkadaşlığı dostluğu bir anda silip atabiliyoruz. Bu zamanda tam da bu anlattıklarımı ve benzerlerini yaşıyoruz. O yüzden dünyada yaşam sürmenin mutsuzluğunu yaşıyoruz. Mutluluğu yanlış adreslerde arıyoruz. Onun için mutsuz oluyoruz
Bir de amellerimizi bir anda çar çur edebiliriz. "Habidat eğmaluhum" amelleri boşa gitme anlamı taşıyor bu ayet-i kerime.
Bir Hadis-i şerif meali aklıma geldi. " Haset, ateşin otu yakıp kül ettiği gibi, amellerimizi yakıp yok ediyor" Peygamberimiz sav. O yüzden çok dikkatli olmamız icap ediyor. Ne dostlarımızı, ne amellerimizi kaybetmemek için gereken ne ise yapalım. Amelleri boşa çıkanlardan eyleme bizi Rabbimiz. Doğal afetlerden, savaşlardan ya da ekonomik krizlerden servetini kaybedenlerden eyleme bizi Rabbimiz. Şeytanın dünyadaki ordularını müslümanların karşısında mağlubiyetler ihsan eyle Rabbimiz. Gazzeli kardeşlerimizi muzaffer eyle Rabbimiz.Amiin. Selâm ve Duâ ile...
17.10.2023
M. Cemal TOMAR