Mustafa Cemal TOMAR
YEDİ YIL KITLIK- YEDİ YIL BOLLUK (Hz. Yusuf As.)
YEDİ YIL KITLIK YEDİ YIL BOLLUK
( Hz. Yusuf As.)
Ülke olarak ekonomik kriz sinyalleri alıyoruz. Bu sinyaller her alanda görünmektedir. Zaman zaman dünyanın çeşitli ülkelerinde böyle sinyaller görünmektedir. Gözle görünmese de ülkeler arasında en büyük rekabet ekonomi alanında olduğu bilinen bir gerçektir.
Ekonomik göstergeler hep pozitif yönde gelişim göstermez. İnişli çıkışlı çizgiler olması ekonominin doğasında vardır. Yusuf as. melikin rüyasını tabir ederken " yedi yıl kıtlık-yedi yıl bolluk" ibaresini kullanması dahi ekonomilerin negatif-pozitif seyir içerisine olabileceğini göstermektedir. Bizim ülkemizde de ekonomi negatif yönde ilerlemektedir.
Ekonominin seyri negatife doğru seyretmesi en çok, emeklileri, dar gelirlileri ve asgari ücretle çalışanları etkilemektedir. Bunlar da halkımızın en az yarısını ihtiva etmektedir.
Gerçek enflasyona göre zam verilemediğinden her geçen gün halkımızın ekserisinin alım gücü azalmaktadır.
. Bu manada yöneticiler var olan gerçekleri çok iyi bildikleri halde " imkân yok" diyerek konuyu kapatıyorlar. Bahsettiğim kesimlere bu görünen hayat pahalılığı karşısında yapılan maaş zammı fevkalâde komiktir. Bir de müjdeymiş gibi, Cumhurbaşkanımız bu yapılan zammı vurgulayarak emeklilerimize duyurması konusu var. İçlerinden Reisimize kızanlar olmuştur.
Yusuf as' un rüyasını günümüze uyarlarsak "kıtlık" yeni başlıyor. Kıtlığın panzehiri tasarruftur. Tasarrufun kitabını atalarımız bize yaşatarak öğretmişti. Çocukluk ve gençlik dönemimiz kıtlık, son yirmi yılda bolluk dönemi geçirdik. Bu maaşlar Kıtlık dönemine girdiğimiz gösteriyor. Zaten hepimiz tasarrufun kitabını yazacak kadar bilgi ve tecrübeye sahibiz. Bize o kitabı hayata geçirmek düşer, zira elimizden başka bir şey de gelmiyor.
Zengin holdinlerin reklâmlarına inat hacet-i ihtiyaçlarınızın dışında alış-veriş yapmayalım. Tasarrufumuzu yüzde yüze çıkaralım. Çocuk ve torunlarımıza da örnek olalım. "Şer gibi görünenlerde hayır, hayır gibi görünen şeyler şer olabilir, siz bilemezsiniz, Allah Teâlâ sizin bilmediklerimizi bilir" ayet-i kerimesini hatırlayalım.
Ayrıca "düz gidenin Hakim ile, az yiyenin Hekim ile işi olmaz" demişler atalarımız.
Şimdi "Tasarruf Kitabı'nda" özet olarak yer alan belli başlı bilgilerden enstantaneler (kesitler) sunmaya çalışalım.
. Bir kere yemeğimizi azaltalım, günde iki ekmek yiyorsak bire, üç övün yemek yiyorsak ikiye indirelim. Etli yemekleri azaltıp otlu yemeklere yönelelim. Akşam yemeğinin ardındaki çayın yanına, pasta, börek, cerez vs şeylere son verelim. Çorba ve yemeklere kattığımız suyu artıralım, yağı ise azaltalım. Yoğurt yeme yerine ayran içelim, yiyelim. Atalarımızın başlıca yemeği turşu, çorbası ayrandır. Yemekleri fazla yapıp bir kısmını dökmeyelim. Meyve ve sebzelerin sonu gelmeden yenisini almayalım. Taze ekmek eve sokmayalım. Fırınlarda bayat ekmekler yarı fiyatına satılıyor. Yemek çeşitlerimizi azaltalım. En fazla iki olsun.
Köylerde topraklarımız varsa üç mevsimi orada geçirmeye çalışalım. Toprağın bereketi saymakla bitmez. Toprak tasarruf demektir Kışlık yiyecekleimizin çoğunu oradan temin edelim.
Diğer yandan biliyorum ki en az on sene elbise almasak var olanlar fazlasıylâ bize yeter. Onları kullanalım. Önemli olan elbisenin temiz olmasıdır. 17 yıllık takım elbise yeni gibi duruyor. Varsın tekstil fabrikaları ve konfeksiyoncular iflâs etsin. Ayrıca ev eşyalarımız ağzına kadar dolu. Eşya mağazalarının yanından geçmeyelim. Acil bir durum olursa tamir edelim ya da ikinci elden temin edelim.
Su-elektrik- doğalgaz-internet tasarrufuna azami derecede girelim. Banyolarımızı tasarruflu yapalım, çamaşırları gerekirse elimizde yıkayalım, çok çeşitli yıkama ürünleri artık eve sokmayalım. Abtes suyumuzla evdeki çiçekleri sulayalım. Evde çayı ihtiyaç nispetinde demleyelim. İki bardak çay içeceğiz diye, on bardak çay yapma alışkanlığından vazgeçelim. Muslukları az açalım. Bir litre su ile abtest alınabilir. Beş lirte ile abtest almayalım örneğin. Bir odada oturmayı tercih edelim. Üç dört yerde lamba yanmasın. Gece on iki birlere kadar oturup hem elektrik hem de doğalgazı boşuna yakmayalım. Günde en fazla soğuk günlerde üç dört saat doğalgaz yansın. Gerekirse baddaniyeye sarılarak oturmasını bilelim. Cep telefonunda internet varsa evde internete gerek yoktur. Herkesin de cep telefonuna ihtiyacı yoktur
Doktorlara gide gele kendimizin doktoru olduk. Acil bir durum olmadığı sürece doktora gitmeyelim. Kamu hastahanelerini kullanmaya çalışalım. Yürüme mesafesinde olan yerlere asla özel araba ile gitmeyelim. Araba çok lazım değilse satalım gitsin. Gerektiğinde araba kiralarsınız. Bir evde iki araç israftır
Kadınlar bir an önce makyaj yapmaktan ve makyaj ürünleri almaktan vazgeçmelidirler. " vemen ehsenu minellahi sibğah" "Allah Teâlâ'dan daha iyi kim boyayabilir" ayet-i kerşmesi mucibince Rabbimiz bizleri en güzel surette var etti, yarattı, boyadı, şekil verdi. Sen kendini Yahudilerin üretip, kendilerinin kullanmadığı makyaj ürünlerini dünyanın parasını vererek alıyor kullanıyorsun, belli bir süre sonra yüzüne bakılamayacak derecede çirkinleşiyorsun, haberin yok. Maalesef durum böyledir.
Her alanda tasarruf sağlamalıyız, tasarruflu hayat, israfsız hayat insanı mutlu eder. Dinimizin emri de bu yöndedir. Zaman israfı da ayrıca bir konu başlığı altında ele alınmalıdır. . Sadece şunu söylemeliyim bir tavsiye olarak. Amellerimizi artıralım. Güzel amelde çoğaltma olur, tasarruf olmaz. Beş vakit namazın yanına bir de nafile namaz koyalım. Din içerikli kitap okumaya yönelelim. Ramazan' orucumuz dışında da nafile oruç tutalım. Rabbimize yönelelim. Az zam yaptı hükümet diye ahlanıp vahlanmayalım. Ahlanıp vahlanmayı sandık başında yapalım. Rızkı veren Allah'tır. Sefer bizden zafer Allah tandır. Selam ve Dua ile...
18.01.2024
Başöğretmen
M. Cemal TOMAR