Mustafa Cemal TOMAR
YAŞAMA SEVİNCİ
YAŞAMA SEVİNCİ
Her birimiz bu dünya hayatında ömrümüz boyunca "yaşama sevinci" ile hayat sürmek isteriz. "Rabbena âtina fiddünya haseneh, Vefil ahirati haseneh' duasını çok yaparız. " Rabbimiz, dünyada da ahirette de bizlere iyilikler ve güzellikler ihsan eyle" diye. Yaşama sevinci olmadan dünyada iyiliklere nail olunmaz, zira yaşama sevinciyle dünyamız güzel olur. Yaşama sevincini marketten, pazardan, eczaneden satın alınacak bir şey değildir. Tamamıyla bize ait olan bir duygudur. Mesele olan bu noktada bilgi sahibi olmak, bildiklerini uygulamaktır. Bilmeden de etrafa pozitif duygular saçan dünya kadar canlı ve cansız varlıklar vardır. Bunları yakalayabilmek önemlidir.
Yaşama sevinci aslında bulunduğun ortam ne olursa olsun o ortamın içerisinde iyi jasletleri bulup kendini mutlu edebilme erdemliğine ermektir. Ne bileyim, Karadeniz'in ıssız dağlarında yalnız geziyorsanız, sisinden, cişesinden, patika yollarında yürümekten, otundan, koyunların melemesinden, emvai çeşit çiçeklerin etrafa yaydıkları doğal kokularından, bir çobanın sohbetinden, ayının inlemesinden, çakalların ezan sesine eşlik etmesinden, ..haz almasını bilirseniz, beyin emrini verecek ve siz de o ortamda kendinizi "yaşama sevinci" içinde bulacaksınız.
Doc. Dr.Mehmet DİNÇ'e göere yaşama sevincinin kriterleri vardır. Bu kriterlere riayet edildiği sürece kişi gün içerisinde yaşama sevincinin içinde kendini bulacaktır. Başlıcaları şunlardır.
1- Kişi kendine göre destekleyici ortam bulmalı.Tuttuğu takım, dini inançları, savunduğu siyasi fikirleri benimseyen bir ortamda bulunmak gibi bu durumu düşünebiliriz.
2-İnsanlarla,anlamlı,zengin ve derin ilişkiler kurabilme becerisi kişiyi mutlu eder ve hayata daha çok bağlar. Bir oyun takımına alınmak, arkadaş grubuyla pikniğe gidebilmek, beraber bir proje geliştirmek gibi...
3- Günümüze anlam katmaya çalışmak, yani " her günümüze farklı enstantaneler katabilmek, sıradışı işler yapmak, yayatımızı normal akışın dışında tutmak. Örneğin, farklı bir pazara gidip oradan alış- veriş yapmak, bir başka değişle, hep Çarşamba pazarına gitme yerine, bazen de Perşembe pazarında gitmek gibi.
4- Can sıkıntımızı giderebilmek. Giderebilmenin yollarını aramak.
5- Kabul gördüğün ortama girmek, buna aidiyet denir. Bir yere gidersiniz, hiç umursammayabilirsiniz, başka bir yerede başüstünde taşınabilirsiniz. Kendinize yakın bulduklarınızla gün geçirin.
6- Zihnini güçlü tutmak. Her gün bir şeyler öğrenmeye çalışmak, zihnindeki bilgileri sürekli hareketlendirme etkinlikleri içinde olmak, beynimiz çalıştıkça dinlenir sözünü hiç unutmamak gerekir.
7- Maddi ve manevi ihtiyaçlarımızı harşılamak da bizi hayata bağlama, hayatı sevme sevinci verir.
Bizi hayatta iki şey çok yorar. Bunlardan birisi anlamsız yaptıklarımız diğeri ise, hiç bir şey yapmamaktır. İki günü eşit olan aldanmıştır sözü burada devreye girmelidir. Boşuna zamanı israf etmek en büyük israftır. Hiç bir şey yapmamak ya da boş işlerle uğraşmak en büyük niğmet olan ömür sermayesini boşa harcamak anlamına gelir.
Sevgi, demek istediğini anlatamamak ile demek istemediğini anlatmak arasında kaybolup gitmektedir. Yanış kelime ve cümleler kurmadan önce düşünmeliyiz. Meramımızı karşı tarafa iyi anlatmalıyız.
Sözlerimi Taha Suresi 25-28. Ayet-i celilelerin mealiyle sonlandırmak istiyorum.
25 - Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim göğsüme genişlik ver,
26 - İşimi kolaylaştır,
27 - Dilimden düğümü çöz
28 - Ki, sözümü iyi anlasınlar.
Selâm ve Dua ile...
15.10. 2023
M.Cemal Tomar