Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
UZAKTAN SİYASET ÜZERİNE
Ne garip! Ülkemde siyasi bir Parti kurmak, turşu kurmaktan kolaydır.
Tüm yanlışlık ve hatalarına rağmen, ‘daha iyisi’ bulununcaya kadar devam...
Ne garip! Tuttuğu partiye tutmadı diye diğer insanlara hakaret eden insanların yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz.
Ne garip! Kendi tutuğu bir partiyi tutmadığı için, akrabaları ile ilişkilerine son veren insanımız var bizim...
Ne garip! Siz bir parti lehine bir söz söylüyorsunuz, ‘yandaş’ oluyorsunuz ama o başka bir partiyi tutunca ne oluyor bilmiyorum.
Ne garip! Siyasi görüş aykırılıkları yüzünden dostlarından ayrılanlar var ya... Aslında onlar hiç bir zaman dost olmamışlar, ancak öyle görünmüşlerdir.
Ne garip! Her partinin mensupları, kendi partilerini (binde bir oy oranı olsa bile) dünyanın merkezi sanıyor! İlk seçimde iktidar olacağı hayalini görüyor!
Ne garip! Kendi tuttuğu partiyi tutmadığı için, ağza alınmayacak argo ifadeler kullanan 'akıllı' ve dahi 'eğitimli' insanların içinde bulunduğu bir ülkede yaşıyoruz
Hani 'söyleyen olmadı' denmesin diye yazıyorum. Aslında 'siyaseti çok iyi bilenlerin' bildikleri şeydir ama bazen çok bilenler 'bilgi zehirlenmesi'ne uğrayıp zehirlendiklerini fark etmeyip yanlış yapıyorlar...
Ne garip! Yarım asırdır yüzde 30 oy alamamış partilerin ‘iktidar olma’ hayallerini bir türlü anlayamıyorum. Nesiller değişiyor, ama onlar hep yerlerinde sayıyorlar... Hele hele %10 altında olanlar var ya... Gönül eğliyorlar...
Bir başkadır benim insanım... 7 yıl önce bir yerlerden milletvekili aday adayı yapmışlar. Aday bile olamamış ama sosyal paylaşım sitesi Feysbook profilinde'filan yıl Aday Adayı' ifadesini kullanıyor. Garibin başka bir özelliği olmamış ki, ancak o sıfatla övünüyor.
Ne garip! Mesela seçime gidiyorsunuz... Meselâ küçük bir kasabada yayın yapan, belki 5.000 kişiye zor ulaşan bir TV'ye davet ediliyorsunuz. Başlıyorsunuz konuşmaya ve kaptırıyorsunuz konuşmanın rüzgârına: ‘Bakın şimdi bizi 80 milyon izliyor’ diyor garibim, gözleri ve başı dönmüş vaziyette…
Ne garip! Şu andaki iktidar partisinin bu ülkeye yaptığı en büyük ‘iyilik’, ‘çok parçalı’ olan toplumu ‘asgari müşterek’te birleştirmesi olmuştur. Akparti taraftarları ‘yandaş’, diğerlerinin tamamı da öte yanda ‘yandaş’... Yani toplum artık ‘yandaşlık’ ortak temelinde buluşmuş oluyor. Kötü bir şey mi yani...
Seçim propagandalarında iktidar tarafından yapılmış olan her şeyi ‘yıkmak’ ve ‘satmak’ üzerine politika inşa eden politikacılara ‘politikacı’ denmez. Dense dense, bunlara ‘insanlık düşmanı’, ‘yıkım ekibi’, kaza kırım timi veya ‘yamyam’ denir. Bu tür varlıklar 200 civarındaki dünya ülkelerinin sadece birinde görülebilir.
Ülkemiz siyasi hayatında mevcut ‘ANA GÖVDE'den ayrılıp yeni bir PARTİ kuranların, partilerinin hiç bir başarı şansı yoktur. Hiç kimsenin heveslenmesine de gerek yoktur. Etraftan ‘gaz’ verenlerin gazı da hava gazıdır. Geçmiş bunların örnekleri ile doludur. Yeni kurulan partinin başında isterseniz Allâme-i Cihan olsa, yine de fark etmez. Bir dostun tespitiyle, bu partinin şu faydası olur: Siyasette bu tür partiler bazen çok faideli oluyor. Ortalıkta ne kadar pislik pasak var hepsini bir araya topluyor. Sonra bir seçim ertesi hepsi gübre oluyor. Yakın tarihimizde ne kadar çok örneği var.
Hülâsa, daha yorum çok da…