USTA İLE SOHBET: ÜCRETSİZ MUAYENE
Prof. Dr. Salih Şimşek
- Usta be!
- Efendim?
- Dün bir şey öğrendim ve çok şaşırdım.
- Neymiş o?
- Akşam bizim toplandığımız mekânda iken bir arkadaş anlattı…
- Ne anlattı?
- Tanıdığı bir hasta varmış. Maddi durumu iye değilmiş. Laf arasında ona ‘tanıdığı uzman bir doktor’ olduğunu söylemiş ve ‘seni ona göndereyim, muayene ol, senden vizite ücreti almaz’ demiş.
- Ne güzel…
- Burası çok güzel de öğrendiğim bu değil…
- Ne peki?
- O arkadaş, ‘bedava vizite’ konusunu ciddiye almamış ama belki ‘şifa olur’ diye tarif edilen yerdeki doktora gitmiş ve muayene de olmuş. Muayene sonunda hasta, usulen, vizite ücreti ödemek istemiş ve doktor da ‘vizite ücreti bizden’ deyip reçete yazmış. Sonra da yerini belirttiği ve adını söylediği eczaneye gidip ilaçlarını oradan almasını söylemiş.
- Ne güzel…
- Daha değil… Hasta gider gitmez doktor eczaneye telefon etmiş ve gönderdiği kişiden ilaç parası almamalarını, reçete bedelini kendisinin ödeyeceğini söylemiş.
- Oh be… Ne güzel şeyler bunlar. Böyle doktorlar hâlâ var mı? Çok şükür.
- Evet, gerçekten buraya kadar çok mutlu oldum. Ama asıl şaşırdığım konuya daha gelmedim.
- Hadi gel artık… Roman mı anlatacaksın?
- Mesai sonunda doktor bahsettiğim eczaneyi uğramış ve ‘reçete bedelini ödeyeyim’ demiş. Sonra ne olmuş tahmin edebilir misin?
- Mutlu son…
- Hayır, öyle değil. Eczacı, yüzünde bir tebessümle, doktora bakıp şöyle demiş: Sevgili doktorumuz! Zamanımızda her şeyin bir bedeli vardır ve öyledir. Bir mal veya hizmeti alan kişi, bunun bedelini öderse, aldıklarının kıymeti olur. Sen vizite ücreti almadığın için vatandaş, verdiğin hizmeti ‘değersiz’ bulmuş olmalı... Bu sebepten dolayı da reçetenin içeriğinin de faydalı olmayacağını düşünerek ilaç almaktan da vazgeçmiş olmalı. Çünkü ilaç almaya gelmedi. Bu tür vakaları zaman yaşıyoruz. Siz bu tür vakayı ilk defa yaşıyor olmalısınız.
- Sonra?
- Sonrası, doktor şokta…
- Çırak, gerçekten müthiş bir vaka… İşte bu sonuca çok şaşırmıştım. Olayı sizinle de paylaşmak istedim.
- Çok teşekkür erim çırak… Bunu da öğrendik çok şükür… Ne demişti atalarımız? Öğrenmenin sınırı yoktur.