TÜRK SANAYİSİ 5 -10 MİLYON EURO İHRACAT YAPMAK İÇİN ÇIRPINIRKEN ÜLKEMİZDEKİ MİLYAR EUROLUK RAYLI SİSTEM İHALELERİ YABANCILARA GİDİYOR…

TÜRK SANAYİSİ 5 -10 MİLYON EURO İHRACAT YAPMAK İÇİN ÇIRPINIRKEN ÜLKEMİZDEKİ MİLYAR EUROLUK RAYLI SİSTEM İHALELERİ YABANCILARA GİDİYOR…

Bizim sanayicimiz 5-10 milyon euro ihracat yapacağım, istihdam yaratacağım diye çırpınırken ülkemizde yapılan milyar euro’luk ihaleler de birer birer yabancıya gidiyor.

Bizim sanayicimiz 5-10 milyon euro ihracat yapacağım, istihdam yaratacağım diye çırpınırken ülkemizde yapılan milyar euro’luk ihaleler de birer birer yabancıya gidiyor.

Ülkemizde şu an 12 ilimizde Kentiçi Raylı sistem işletmelerinde 3461 adet Metro, LRT, Tramvay ve Banliyo araçları hizmet vermektedir. 1990 yılından bu yana 12 farklı ülkeden 14 farklı markaya sahip hiç yerli katkıya sahip olmayan 2168 adet araç satın alınmıştır. ARUS kümelenmesinin kurulduğu 2012 yılından buyana da kümenin gayretleriyle yerlilik şartı getirilerek 1293 adet araç satın alınmıştır. Bu araçların da sadece 183 adedi yerli ve milli markalı olarak bizim sanayicilerimizin ürettiği araçlardır. Alınan yabancı araçlara yaklaşık 8 milyar euro döviz ödenmiştir. Farklı ülkelerden satın alınan farklı markalardan dolayı ödenen yedek parça, işçilik, stok vb. maliyetleri de bir o kadar ayrı bir yük getirmiştir. 2012 yılından itibaren yerli katkı şartı getirildikten ve milli markalar üretildikten sonra bir aracın maliyeti de yarı fiyatına düşmüştür. Son yıllarda alınan bazı raylı sistem araçlarına örnekler verecek olursak ;

2009 yılında İzmir’de yapılan 32 adet metro aracı ihalesini hiç yerli katkı olmaksızın ve 33 milyon Euro bedelle Çinliler kazandı.

2012 yılında Ankara’da yapılan 324 adet metro aracı ihalesini %51 yerli katkı şartı ve 391 milyon dolar bedelle Çinliler kazandı.

2012 yılında Konya’da yapılan 60 adet tramvay ihalesini hiç yerli katkı olmaksızın ve 104 milyon Euro bedelle Çekler kazandı.Sonradan 12 adet araç daha ilave edildi.

2015 yılında İstanbul’da yapılan 300 adet araç ihalesini % 50 yerli katkı şartı ile 280 milyon 200 bin Euro bedelle Hyundai Eurotem kazandı.

2015 yılında İzmir'de yapılan 85 adet metro aracı ihalesini hiç yerli katkı olmaksızın ve 71 milyon 400 bin Euro bedelle Çinliler kazandı.

2018 yılında İstanbul’da yapılan 272 adet metro ihalesini % 50 yerli katkı şartı ile 2 milyar 448 milyon TL bedelle Çinliler kazandı.

Şimdi Konya’da yapılması planlanan 1 milyar 196 milyon 499 bin 923 Euro’luk Metro ihalesi yine Çinlilere verildi. Niye Çinli parasıyla geliyormuş, alt yapısıyla beraber tüm metro araçlarını da üretmeye talipmiş ve imzalar da atılmış. İnşallah % 80 Yerli katkı şartını da ilave ederler.

Ayrıca İstanbul Hava limanı için yapılacak 172 metro araçları ihalesinde de araçların 8 ayda teslim edilmesi şartı getirilecekmiş. İhale değeri yaklaşık 300 milyon Euro. Yani acil araç lazım yine yabancıya muhtemelen o da Çinliye gidecek gibi görünüyor. Burada neden yıllar önce hava alanı yapılırken tüm bunları planlamayıp Türk sanayicisinin önü açılmadı diye sormak gerekiyor.

Üstelik Türk sanayisi, tüm raylı sistemlerin alt yapısını ve araçlarının tamamını yapmaya muktedirken.

Biz, 11.Kalkınma planında 2023 yılına kadar Raylı sistemler % 80 yerli katkı ve milli marka olacak diye planlamadık mı? 2023 Sanayi Stratejilerinde yerli malına öncelik verilecek, stratejik ithal mallar yerlisi ile ikame edilecek demedik mi?

Şimdiye kadar giden gitti de yakın gelecekte yapılacak olan bu 1 milyar Euro’luk Konya ihalesi ve İstanbul’da yapılacak olan 300 milyon Euro’luk metro aracı ihalesi eğer Çinlilere yada herhangi bir yabancıya verilirse Milli Türk Sanayisine ve Sanayicilerimize çok yazık olacak. Daha sırada İzmir, Ankara, İstanbul ve Mersin’de yapılacak metro ihaleleri var. Bunların toplam bedeli de 5 milyar Euro.

Bence Çinlilerden ve yabancılardan kurtulmak, 11. Kalkınma Planında alınan Yerli ve Milli Raylı sistem kararlarını yerine getirmek için bir tek yol var. O da Türkiye’de yatırım ve üretim yapan TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ, DURMAZLAR, BOZANKAYA, ASELSAN, TÜDENSAŞ, BMC ve ASAŞ gibi tüm Raylı sistem üreticisi firmalarımızı bir konsorsiyum çatısı altında bir araya getirerek Türkiye’deki tüm Raylı sistem işlerini siz yerli ve milli olarak yapacaksınız ben de size destek vereceğim diyecek bir devlet otoritesi ve devlet teşviki gerekiyor.

Çünkü dünyadaki tüm firmalar birbiriyle rekabet edebilmek için birleşerek daha güçlü hale geliyorlar. Çinli CRRC firması da Çinde Raylı sistem üreten 10 şirketin birleşmesinden oluşarak güçlü bir yapıya dönüşmüştür. Alman Siemens ve Fransız Alstom firması, Çinli CRRC firmasıyla rekabet edebilmek için birleşme yoluna gittiler.

Bizde benzer şekilde ülkemizde güçlü bir konsorsiyum oluşturamaz isek tüm Raylı Ulaşım Sistemlerini ülkemizde üreten ve büyük yatırımlar yapan bu firmalarımız yakında birer birer kapısına kilit vuracak ve bu fabrikalarda çalışan yaklaşık 15.000 çalışanımız da büyük bir ihtimalle işsiz kalacaklar.

Bu firmalarımız Romanya’da, Polonya’da, Tayland’da 5-10 milyon euroluk ihaleleri kazanmak için çırpınırken 11. Kalkınma planında alınan kararlara uymaz ve ülkemizdeki milyar dolarlık raylı sistem ihalelerini yabancılara teslim edersek milli sanayimize çok yazık olacak.

İlhami Pektaş.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.