Yusuf ZABUN
Tansiyon Yüksek.! 22/12.!!!
2003'lerde Samsun'da iken İtalya'da tıbbî medikal okumuş Çorum'lu bir Türk mühendisle tanışmışdım.İsmini vermeyeceğim.
O vakitler bu branşda Türkiye'de bir Fakülte yokdu. Bilmem ki, belki bu günde yokdur. Medikal tıp bölümü.!
Buna rağmen mezûnlarına doktor değil, mühendis diyorlar.
Dostluğumuz artınca sık sık görüşür olmusduk.Yine bir gün bizi Samsun Adliyesinde ziyârete gelmişdi.
Karşımda otururken gözlerinden şıpıp şıpır yaş damladığını farketdim.
Ve dahi çok fazla kızarıklık olduğunu da.!
Kendisi hiçbir rahâtsızlık duymasa da vazîyetden etkilenerek ne olduğunu sorduğumda;
-"Tansiyonum var" demişdi.
O vakitler Adliyenin son katında revir vardı.Onun adına çok paniklemişdim. Oysa o keyifliydi.
Derhâl bir hemşire çağırmak istedim.
-"Hemşire korkar" dedi.
Neden dedim?
-"Şu ân küçük tansiyonum 12'den aşağı değil" dedi.
"Büyük de 20'den fazladır" diye devâm etdi.
Onun bu hâlinden yeni hâberdar oluyordum. Isrâr edince;
- Peki hemşireyi çağırınız.Lâkin ona konuşduklarımızdan bahsetmeyiniz" dedi. Peki dedim.
Bunları aramızda konuşdukdan biraz sonra hemşire elinde bir tansiyon aletiyle çıkageldi.
Normalde revire biz gitmeliydik. Âcil dediğim için koşturarak gelmişdi. Hasta bu diye mühendisi gösterdim.
Müdâhale eder etmez hemşirenin yüzü sarardı.
Bir müddet konuşamadı. Öylecene susdu kaldı.
Nutku tutulmuşdu sanki..!Sonunda bana dönerek;
-"Efendim' diyebildi. "Çok âcil".!!!Hastahâne, ambülans gibi lâflar etdi.
Meseleyi bildiğim için ne olduğunu sâkince diye sordum? Heyecânlı bir şekilde;
-"Tansiyon 22'ye 12" dedi.
Çok korkmuşdu.! Aşırı tedirgindi.
Neyse ki, bu zât kendi durumunu izâh ederek hemşireye teşekkür etdi. Biraz rahâtlatmış gibi olduysa da
hemşire korka korka revire geri döndü.
Meğerse bu gibi beyni fazla çalışan zeki, allâme şahıslarda genellikle böyle olurnuş.
Dostdumuzun tansiyonu derin uykudayken ancak, normale dönermiş.
O zaman dahi küçük tansiyon 9.!!!
Bu nasıl bir normallik ise.???
Cisimlerin yaydığı dalga boyları, elekro manyetik dalgalar gibi meselelerden sohbet ederken dünyâda sadece beş ülkede bulunan "elektronik harb podu" denilen bir cihâzla F16'ları, F104-105'leri radarda görünmez yapabilirim dediğinde merâkla sormuşdum.
-"Hemde ucuz bir aparat ve ufak ameliye ile bunu yapabildiğini" söylüyordu. Keza;
Buluşlarından devletin ilgili brimlerini hâber etdiğini de.!!!
O zamanlar Tv.erde popüler bir program vardı.
Hulkî Cevizoğlu"nun CEVİZ KABUĞU" programına çıkmasını tavsîye etmişdim.
Bir müddet sonra gerçekleştirdiği programını da seyretmişdim. Üstü kapalı bir şekilde buluşlarını anlatmışdı.
Bu yaşanmış hatıramı sizlerle paylaşayım dedim.Kalın sağlıcakla..!