Yaşanan olayların Diyarbakır ekonomisi üzerindeki etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan DOGÜNSİFED Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, çatışmalı ortamın Diyarbakır ekonomisine ciddi zarar verdiğini belirtti.
 

Bölgede yaşanan çatışmaların ekonomiye verdiği zarar hakkında değerlendirmelerde bulunan Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği Federasyonu (DOGÜNSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, esnafın iş yapamaması ekonomik olarak ciddi kayıpların beraberinde getirdiğini söyledi.

Bölgede ağır tahribatların oluştuğunu belirten Bedirhanoğlu, "Son birkaç aydır Sur'da, Silvan'da, Cizre ve Silopi'de kazılan hendek ve hendekler çerçevesinde gelişen şiddet olayları, gerçekten Diyarbakır ve bölgenin genelinde ciddi, ağır tahribatlar oluşturdu. Bu olaylar sadece çatışmalı ortamla yetinmiyor. Alınan güvenlik önlemleri kapsamında sokağa çıkma yasaklarıyla esnafın uzun süre iş yapamaması ve ekonomik olarak ciddi kayıpları beraberinde getiriyor." dedi.

"Sur içi Diyarbakır'ın ekonomisinde önemli yerlerinden biridir"

"Sur içi Diyarbakır'ın ekonomisinde önemli yerlerinden biridir.” diyen Bedirhanoğlu, “Çünkü otellerin önemli bir kısmı, kuyumcular, tekselciler, bakırcılar, Melik Ahmet'te bulunan toptancıların önemli bir kısmı, oraya doğru çalışan halk otobüsleri, şehir içi hatları, sebze pazarı, tarihi kültürel merkezlerimiz ve turizmin önemli merkezindendir. Bu bakımdan bu hendeklerle başlayan çatışma süreci bizleri acı bir tabloyla karşı karşıya bıraktı." diye konuştu.

"Hendekler kazılarak hak arayışı doğru değil"

Yaşanan çatışma ve sokağa çıkma yasaklarından dolayı yüzlerce esnafın iş yerlerini kapatmak için başvuru yaptığını belirten Bedirhanoğlu, şöyle konuştu:

"Mali Müşavirler Odamızdan aldığımız bilgilere göre 361 esnafımız resmi olarak iş yerlerini kapatmak için, 56 esnafımız başka semtlere taşınmak için başvuru yapmış, onlarca esnafımız gayri resmi olarak dükkânını taşımak, kapatmak istemişlerdir. Diyarbakır'da toplam 22 otel var ve bu otellerde çalışanlar düşünülürse ekonomide oluşturduğu tahribatı tahmin etmek zor değildir. Diyarbakır'da, Silvan, Cizre, Nusaybin ve Silopi gibi yerlerde olsun hendeklerin kazılması ve bunun üzerinde hak arayışının yapılmasını doğru bulmuyoruz."

“İzlenen yol ve yöntemler yanlıştır”

"Kürt meselesi siyasal bir statü ifade eden bir meseledir. Salt demokrasi ve insan haklarını ifade eden bir mesele değildir." diyen Bedirhanoğlu, "İzlenen yol ve yöntemler yanlıştır. Hendek kazmak, bomba döşemekle hak, bu toplumun gündemine sokulamaz. Bu olaylar toplumu geriyor. Bilindiği gibi Cizre'de, Nusaybin'de, Şırnak'ta ve Sur'da binlerce insan göç etti. Bu büyük bir travmadır. Tüm bu meselelerin çözümü aklıselim, sağduyu ve soğukkanlı olmaktan geçtiğine inanıyorum.  Bu açıdan her iki tarafın da söylemlerine dikkat etmeleri gerekir. Bölgemiz iç savaşa doğru gitmektedir. Böyle bir kaygı var. İnsanlar geleceğinden endişe ediyor." ifadelerini kullandı.

"Hükümetten randevu talep ettik"

Hükümetten randevu talep ettiklerini söyleyen Bedirhanoğlu, "İş camiasının STÖ'leri olarak geçen hafta Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Başbakan Davutoğlu'ndan bir randevu talebinde bulunduk. Talebimizin yanıtlanmasını bekliyoruz. Oraya gidince esnafımızın mağduriyetini ileteceğiz. Nasıl bir çözüm yolu izleyebiliriz. Bu konuda taleplerimizi hükümete ileteceğiz. Bu konuda hükümettin bir adım atmasını bekliyoruz." diye konuştu. (Mustafa Kaynak / M Sıddık Bilge - İLKHA)