Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
SESLİ DÜŞÜNCELERİMDEN
SESLİ DÜŞÜNCELERİMDEN Prof. Dr. Salih Şimşek
Adamın biri yollarla kafayı bozmuş. Haberiniz var mı? Benim yok da…
Zor be dostlar çok zor... Bazı tahammülsüzlere tahammül etmek çok zor... Ama yine de tahammül...
Bazı insanlar vardır, bazı insanları ‘mutlu’ etmek için vardır; bazıları da ‘mutsuzluk’ yaymak için…
Dürüstlük ve samimiyet bir başka şey azizim, bir başka şey... Herkeste maalesef bulunmuyor.
Sosyolojik ve tarihi bir gerçektir ki sonsuza kadar hiç unutulmayacak olanlar, hainler ve ihanet edenlerdir.
Bazı insanların, bazı insanlar arasındaki ‘gönülden gönüle’ atılan köprüleri görme yetenekleri yoktur.
Adam, Allah'a inanmıyor, yani ateist ama onun beğenmediği bir iş veya eylemin için seni Allah'a havale ediyor...
Âhhh, ah… Var ya… Şu garip ve fâni dünyada salaklar ve kerizler olmasa var ya… Uyanık ve gözü açıklar aç kalırlar.
Ne garip! Birileri birilerini 'büyütünce', hikmeti kendilerinde aramaya başlıyorlar! Hikmetlerinden sual olunmaz elbette...
Tecrübe ile sabit ki; Allah bir insanın gözüne perde indirdi mi gözünün önünde ve burnunun dibinde olup biteni görmez.
Adamın cebinde ekmek parası yok ama elinde kontürü olmayan Iphone var... 'Kuyruğu dik tutmak' böyle bir davranış olsa gerek!
Şöyle bir düşünsek veya gidip baksak... Mezarlıklar, hiç bir zaman ve mekânda, ölü seçmiyorlar. Her gelen ölüyü kabul ediyorlar...
Adam, benim İnternet’te yazdığıma inanmıyor ama kendisine 'sen bunu nereden biliyorsun?' dediğimde 'Internet’e bak' diyor!
Kâfirden dost olmaz... Kâfirler her zaman ve mekânda birbirlerini tutup, İslam düşmanlığı safında birleşirler... Bilmeyen varsa bilsinler istedim de…
Eğer bir 'adam', adamsa ve 'filim' adamı değil de bilim adamı ise, inandığı ve bildiği gerçekleri, kimse beğenmese bile, söylemekten geri kalmaz.
Samimi bilim adamları, elde ettikleri tecrübelerin ışığında, doğru veya yanlış, sadece inandıklarını, düşündüklerini ve bildiklerini söylemek durumundadırlar veya öyle olmalıdırlar...
Evet, evet… Fert olarak da toplum olarak da hayatımızın her anının birer imtihan olduğu unutulmamalı ve herkesin ve her toplumun kendine has imtihan soruları olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır.
Toplumumuzda kendileri ile çelişen öyle insanlar var ki, bunlar 'Müslüman Kimliği' taşırlar, 'Allah'a İnanırlar' hatta bazıları ‘namaz bile kılar’ ama Allah'a Karşı gelen, O'na inanmayan ve hatta, O'na açıktan savaş ilan etmiş mahlûkları desteklerler...
Düşünüyorum da... Ne garip bir ortamda hayat sürüyoruz. Her gün sayısını kesin olarak bilemediğimiz kadar insan dünyaya geliyor ve yine sayısını bilemediğimiz kadar insan da öteler âlemine gidiyor. Hayattaki insanoğlu bunu 'tefekkür' etmezse, hayatın gerçeği aklına bile gelmiyor...