Dr. İlhami PEKTAŞ
SEN NEREDEYDİN ?
ATATÜRK, İstiklal Savaşının kazanılmasından sonra Adana’ya gitmişti. Yanındaki kurmaylarıyla birlikte şehri gezerken dikkatini çeken güzel binalarla ilgileniyordu. Kendisine Adana'yı tanıtan vatandaşa bu güzel binaların sahiplerini sordu.
-Bu villa kimin?
-Kirkor Efendi’nin Paşam!
-Şu Köşk?
-Dimitri Efendi’nin Paşam!
-Ya şu ilerideki konak?
-Salamon Efendi’nin!
ATATÜRK bu kez, az ötedeki toprak damlı, virane bir evin sahibini öğrenmek için sorunca, Adanalı gazi cevap verdi:
-Recep Çavuşun Paşam!
ATATÜRK bu duruma biraz üzülmüş, biraz da sinirlenmişti.
Yanındakilere emir verdi:
-Çağırın şu Recep Çavuşu !
Recep Çavuş gelince bir asker selamından sonra, "Emredin Paşam" dedi. Ata, bu kez Recep Çavuş'a sordu:
-Bu villa Kirkor Efendinin, bu köşk Dimitri Efendinin, şu konak Salamon Efendinin, o virane de senin! Bu Ermeniler, Rumlar, Yahudiler şu binaları dikerken sen neredeydin, Recep çavuş?
Recep Çavuş yıllarca savaş meydanlarında koşturmanın verdiği gönül ve beden yorgunluğuyla atamıza cevap verdi:
-Sizinle beraberdim Paşam! Trablusgarb’ta, Çanakkale’de, Sakarya’da!..
Mustafa Kemal ATATÜRK, bu cevap karşısında gözyaşlarını yanaklarından ta yüreğinin derinliklerine akıtır!
Recep Çavuş haklıdır.
Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da TÜRK'ÜN istiklalini korumak için savaşırken Adana'da toprak damlı bir kulübe yapmayı ancak becerebilmiştir.
Recep çavuş gibi nice atalarımız, dedelerimiz, babalarımız, evlatlarımız bu vatan için şehit olmaya giderken savaşa katılmayan bu azınlıklar ve fırsatçılar ticaretle zengin olarak vatanımızın en güzel yerlerinde villalarını, köşklerini, çiftliklerini, fabrikalarını yaptılar. Recep çavuşlarımız ise viranelerinde, kulübelerinde, gece kondularında ancak kendilerine bir yuva kurabildiler.