Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

SELİM HOCAMA CEVABIMDIR

SELİM HOCAMA CEVABIMDIR

Selim Eoğlu Hocam 08.08. 2024 tarihli Terme- Bilgi Gazetesi'ndeki köşe yazısında benim kitaplarımı tanıtan ve şahsımla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yazısına bir üst yazı ekliyerek hiç değiştirmeden paylaştım zaten. Teşekkürlerimi arz etmiştim. Bir kez daha Selim Hocama teleklür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.

Şahsıma ve kitaplarına münhasır hocamın yaptığı değerlendirmeleri göz önüne alarak bir yazı da ben kaleme alacağımı ifade etmiştim. Alın teri kurumadan verdiğim sözü yerine getirmeye karar verdim. Bu yazımı bu minval üzere yazmaya çalışacağım inşallah.

Kitaplarımın başına Selim Hocamın ismini zikretmiştim. Selim Hocam, dünki yazısında da kısa da olsa, değerlendirme yapmıştı.

Önvelikle şunu söylemeliyim. Bir şey yaptığınızda karşı tarafa yansıması ne şekilde olduğuna bakılmalıdır. Bazen küçük şey yapmış gibi sanırsınız kendinizi, karşıya yansıması büyük olabilir.Bazen de büyük şey yaptığınızı sanırsınız, karşı tarafa yansıması cüce misali olabilir. Bazen deve cüce, cüce de deve olabilir.

Burada şunu anlatmaya çalışıyorum. Bazen bir şeye meyillisiniz, mahirsiniz fakat öz güvenininiz yoktur. İşi bilen biri hem sizi tanıyor ve de görüyor. Hem de yapılacak işin mahiyetini biliyor. Gelir size der ki, " Ben seni de tanıyorum, işi de biliyorum. Sen bu işi başarırsın." Siz de o kişiye inanıyorsunuz ve bu işe girişiyorsunuz. İş süresi içinde işin ehli olan kişi, yani "üstat" süreci takip ediyor. Sizi hiç bırakmıyor. Sürekli teşvik ediyor, yazılarınızı okuyor, motive edecek değerlendirmeler yapıyor, arada da kırmadan ve dökmeden geçmiş yazılarla güncel yazıları karşılaştırıyor ve her geçen gün daha güzel ürün ortaya çıktığını söylüyor. Ta ki hasılatı elde edinceye dek manevi katkı sağlıyor. Bu yapılanlar aslında "dev" katkılardır. Ben daha önce bu konun üzerinde "İşte Elden Tutma Buna Derler" başlıklı yazı yazarak bu konunun önemini belirtmiştim.

Burada eserlerimin ortaya çıkmasında Selim Hocamın katkılarını dillendirirken bir yandan da bir şey yapmadan önce " ehline sorun, istişare edin, elinizden tutacak birileri olsun" demek istiyorum. Maddi ve manevi yönden dayanacağınız akıl hocanız, üstadınız olsun. Daha rahat yol alır, neticeye daha emin adımlarla ulaşırsınız demek istiyorum.

. Selim Hocam yazısında şahsıma münhasır değerlendirmede bulundular. Olumlu yönlerimi tespit edip dillendirdiler. Burada çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Bazen ne olup ne olmadığınızı toplum ya da yakınınızda birisi sizden daha iyi fark edebilir. Kendinizi başkalarının ağzından dinleyin. Ne olup ne olmadığınızı daha iyi anlarsınız. Öz eleştiriye de açık olunmalıdır. Tabi ki kendini geliştirmek isteyenler için bu durum geçerlidir. Dostların hafızalarında güzel izlenimler bırakmak ne de güzel bir haslettir. Şair Baki'nin dediği gibi;

Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal

Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.

Bu bağlamda bu diyarda "hoş bir seda" bırakabilmek "sa'y-u gayret"imizdir.

. Daha ortaokul ikinci sınıfa gidiyordum. Rizeli Türkçe öğretmenimiz vardı. Bizlere kompozisyon yazmanın kurallarını öğretiyordu. Bir ara bir karton kağıdına kendi el yazmasıyla "kompozisyon yazarken dikkat edilmesi gereken kurallar" başlığı altında 32 madde sıralıyarak her öğrencinin görebileceği yere asmıştı. Mübarek adam sanki bu maddeler 32 farzmış gibi yazılarımızda bu kriterleri bizden istiyordu. Benim gibi duvardaki o maddeleri gören her öğrenci " biz kompozisyon yazamayız" diyordu. Nitekim yazmaya uğraştıysak bile yazamadık. Zira hep o 32 maddeye takıldık.

Öğretmenin tayini çıktı gitti ama bizim zihnimize "yazamayız" diye çakılan bu yazı yıllarca silinmedi. Sonuçta benim gibi nicelerini yazı hayatından etti. "Kaş yaparken, göz çıkarma" misali bir durumla karşı karşıya kaldık. Öğretmenlerimiz bu hususa dikkat etmeli, zorlaştırmamalı, kolaylaştırmalı, sevdirmeli, nefret ettirmemeli, öğrencileri tam keşfetmeden öğrenmelerine,ufuklarının önüne dev prangalar konulmamalıdır. Tam aksine önleri açılmalıdır

Uzun yıllar önüme konulan kalın prangaları kırıp atmama büyük ölçüde destek veren edebiyetçı, eğitimci- yazar Selim Hocamdır. Selim Hoca'yı bütün öğrencileri sever. Notla öğrencileri terbiye etmez, korkutmaz. Her öğrencisine umut aşılar, motive eder, değer verir, sorumluluk verir. Öğrencilerinin hep iyi yanlarını görür, ön plâna çıkarır. Zengin fakir ayırımı yapmadan bütün öğrencilerini kucaklar, onlara bir baba şefkatiyle yaklaşır. Hoca'nın sövgüyle işi olmaz, üslûbu hep övgüdür. Halk dilini kullanmasını iyi bilir ve kullanır. En kavgacı öğrencileri bile söz ustalığı, övgülü sözleri, duruşu ve motive edici yanıyla terbiye etmesini bilir. Toplumda ve tüm arkadaşlarının yanında da böyledir. Selim Hocamızın sohbetini bir kere dinleyen tekrar tekrar dinlemek ister. Boşuna cümle kurmaz. Her cümlesi manalıdır. Özdeyişler, atasözler, şiir mısraları, fıkralar, anekdotlar, tamlamalar, esprili sözler ve güzel sözlerle konuşmalarını süsler, dinleyicileri etkiler. Bu yönüyle Selim Hocayı tanıyan herkes sever. Onun talebesi olan öğrenciler bence çok şanslıdır.

Böyle bir şahsiyet Mehmet Akif'in dediği gibi; “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı,

Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı"

Kur'an'dan ve sünnetten ilham alarak pekâla mümkündür.

Selim Hocamız imanı bütün bir insandır. İslam'dan ilham alarak asrın idrakine uygun muallimliği ile müşerref olmuş, asrın muallimlerine örneklik olacak bir kıymettir. Şahsen ben bu meziyetlerini bilen birisi olarak her vesile ile kendisinden istifade ediyorum. Bu manada kendisine zaman zaman "üstadım" diyorum.

Selim Hocam ismiyle de müsemma olmuştur. Bu ismi kendisine verenler tam isabet ettirmişlerdir. Selim Hoca'yı bir iki yazıyla anlatmak taktir edersiniz ki mümkün değildir.

Selim Hocam;

Benim bildiğim kadarıyla 21 yıldan beri Samsun- Terme Bilgi Gazetesi'ne her hafta ücretsiz köşe yazıları yazmaktadır. Kaba bir hesapla 21*52=1092 köşe yazısı yapmaktadır. Her yazı kitap sayfasına göre 2 sayfa kabul edersek 2184 sayfa meydana gelmektedir. Bir kitabı 240 sayfadan hesap edersek (2184:240=9.1 kitap yapmaktadır. Diğer yazılarını hesaba katmadan kabaca bir hesap yaptım. Umuyorum ki Selim Hocamız, hesabi davranmayıp (hesabi-hasbi kelimelerini benim için kullandığı bir tabirdi. Hocamız her halükarda parayı amaç için değil araç için kullandığını biliyoruz) hasbi davranarak en kısa zamanda bu yazılarını kitaplaştıracaktır. Zira seveni bol olanın kitaplarını da okuyanları bol olur. Selam ve dua ile ..

10.08.2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.