Reis Erdoğan'ın Körfez turu, Arap medyasında geniş ilgi gördü. Bütün televizyonlarda oluşturulan halkalarda tartışıldı. BBC Arabiy'de de bazı gazetecilerin tartışmalarına rastladım.
Kuveytli gazeteci Türkiye'nin Katar'daki askerlerini eleştiriyor ve bu askerler neden burada? burada diğer Arap devletlerine yönelik bir tehdit mi var diyor?
Fakat stüdyodaki başka bir gazeteci güzel cevap veriyor. Bu askerlerin amacının Katar'a yönelik yapılacak bir dış saldırı için değil, bizzat Katar'ın içinde oluşacak bir hükümet darbesine karşı hükümeti desteklemek için bulunduğunu söylüyor. Bu bilgi önemliydi. Çünkü, mevcut hükümete karşı içerden darbe ve suikast hazırlıkları yapılmaktaydı ve hükümetin tek güvencesi bu askerlerdi. Kendi askerlerine bile güvenemezlerdi.
Bu arada başka bir gazeteci körfez turuna neden Birleşik Arap Emirliğinin dahil edilmediğini soruyordu. Bu soru aslında haklıydı. Hatta Erdoğan'ın Körfez programını öğrendiğimde BEA'nın bulunmamasını büyük bir eksiklik olarak görmüştüm. Çünkü aslında sorunun asıl musebbibi ve körfez ülkelerinin bir anlamda lideri Suud değil BEA'dır. Bu konuda bence eksik bilgi verilmişti. BEA'nın ikna edilmesi gerekirdi.
Aslında bir yıldır BEA ile Türkiye arasındaki ilişki ciddi biçimde sıkıntılı. Zaten Katar hamlesi de BEA'nın Türkiye'ye karşı şah çekmesiydi. BEA Türkiye karşıtı konumu o kadar net ki tüm ortadoğuda Türkiye karşıtı oluşumları destekliyor, Türkiye'yi buralardan çıkarmaya çalışıyor.
Not
BEA'nın Türkiye karşıtının temelinde Mısır sorunu bulunmaktadır. Sisinin arkasındaki güç BEA'dır. Türkiye ise İhvanı destekleyerek BEA ile karşı karşıya gelmiştir. Ayrıca Katar'da Türk askeri varlığı BEA'yı kendisine yönelik bir operasyon yapılacak endişesi sarmıştır. BEA aşırı bir İran karşıtı politikaya sahiptir. Türkiyenin İran politikası da diplomatik bir nezaket çevresinde olması BEA'yı endişeye sevk etmektedir.
İşin ilginç yanı Türkiye'nin en çok ihraç yaptığı 2. ülke BEa'dır. Yani karşılıklı diyalogla sorun çözülebilir. Ama BEA bölgede çıban başı...