RAMJET - SCRAMJET MOTORLAR METEOR VE GÖKHAN FÜZELERİ RAFALE SAVAŞ UÇAĞI

Kıymetli dostlarım, aslında bunların herbirinin ayrı başlık altında ve tâfsilâtlı yazılması icap ediyor ; fakat bizim açımızdan birbirleriyle çok alâkadar oldukları için, fazla da tâfsilâta girmeden bilgi arzetmeye çalışacağım.

Son birkaç gündür bilhassa ramjet ve scramjet teknolojisi ve motorları hakkında internette epeyce dolaştım ; çok güzel ve çok etrâflıca ve hatta AKADEMİK bilgilere ulaştım. ERCİYES Üniversitesinde bir kardeşimiz 2014 senesinde bu konuları Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlamış ; bir kısmını okudum. Okudum amma, tam olarak anladığımı söyleyemem elbette.. Çünkü son derece teknik bir konu ; anlayabilmek için, muayyen seviyede bir altyapıyı hâiz olmak lâzım. En azından, literatüre hâkim olmak lâzım. Yine de, bu teknolojiler hakkında epeyce mâlûmat sahibi oldum. Bu güzel tez'i inceleyince, hakikaten çok ta sevindim ; ülkemizde böylesine mühim ve yüksek bir teknolojiye vâkıf insanlar bulunmasından dolayı çok mutlu oldum ve iftihâr ettim. Rabbimiz bu güzide insanların sayılarını artırsın.

Yine ülkemizin ve Savunma Sanayimiz'in en ileri ve güzide kuruluşlarından TÜBİTAK SAGE'nin genç müdürü Gürcan Okumuş beyefendinin, DefenceTürk internet sitesine verdiği ve 1 saat 13 dakika süren mülâkat videosunu, iki defa seyrettim. Burada da, böylesine "çok zekî" ve vazifesine hakkıyla vâkıf ve müdrik insanların, böyle son derece mühim bir müessesemizin başında bulunuyor olmasından dolayı çok mutlu oldum.

Daha başka internet sitelerinde de epeyce dolaştım ve elde ettiğim bilgilerin ancak "özetin özeti" mesâbesinde olabilecek bir kısmını sizlere arzetmeye çalışacağım inşallah.

Kıymetli dostlarım, günümüzde bir devletin beka'sının ana şartı, hava savunmasının gücü ve "aşılamaz" olmasıdır. Bilhassa son 20 sene içinde çok fazla ileri çıkan uzay-siber-elektronik savaş faktörlerini de görmezden gelmiyorum elbette.. Onlar esâsen ayrıca ele alınmayı hakediyorlar. Ben bu yazımda "hava güvenliğine / hava üstünlüğüne" dikkat çekmek istiyorum.

Evet, bir savaşta hava savunmasını iyi yapan ve savunma ile berâber kontr-atak yapabilen, yani taarruzî harekât icrâ edebilen bir devlet, ayakta kalır ; aksi hâlde, acımasız bir şekilde yıkılır ve işgale uğrar. Bu konuda en acı misâller IRAK ve LİBYA'dır.

TÜRKİYE olarak bizim de hava savunmamızda son birkaç seneye kadar, dramatik ölçüde bir zafiyetimiz vardı. Bu sıkıntımız hâlâ da tam olarak aşılabilmiş değil ; fakat birkaç sene öncesine göre de epeyce iyi vaziyetteyiz, çok şükür.

Hava savunmasında uçaklardan atılan hava-hava füzelerinin yeri çok ayrıdır. İleri teknoloji ürünü bir savaş uçağına yerleştirdiğiniz 8 hava-hava füzesi, düşmanın 8 savaş uçağını veya 8 helikopterini veya 8 seyir füzesini imhâ edebilecek demektir. Fakat böyle bir "galibiyet"i elde edebilmek için, kullanacağınız füzelerin menzillerinin uzun ve hızlarının yüksek ve elektronik taarruzlara da mukavim olmaları gerekiyor.

İşte bu avantajları temin etmek üzere, yüksek teknolojiyi hâiz olan devletler, hava-hava füzelerinde ramjet motorları kullanmaya başladılar.

Klasik roket motorları kullanılan füzeler, en fazla 4 Mach (sesin 4 katı) hız yapabilirken, ramjet motor kullananlar 7 Mach'e kadar çıkabiliyorlar ve hedeflerine varıncaya kadar da, hızlarını kaybetmiyorlar. Scramjet motorları takılmış olanlar ise 16 Mach hızlara kadar çıkabiliyorlar. 20 Mach hızlardan bahsedenler de var... Fakat şu anda scramjet motorlarının hava-hava füzelerinde kullanılma safhasına henüz gelinmemiş ; bu işin içinde olanlar, hipersonik hızlarda yanma odasında istikrârı temin etmenin zorluğundan bâhsediyorlar. Başka ülkelerde olduğu gibi, bizim ülkemizde de hem ramjet, hem de scramjet motorları üzerinde çalışmalar devam ediyor ; sevineceğimiz ve mutlu olacağımız husus, budur.

Ramjet motor teknolojisinde son safhaya geldiğimiz söylenebilir. TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş beyefendinin ifâdelerine göre, bu konuda 100'den fazla test yapılmış. Ramjet motorlu hava-hava füzemizin ismi GÖKHAN. Füzemizin özellikleri ile alâkalı olarak teknik bilgi yok ; gizli tutuluyor. Ancak, klasik roket motorlu ve Stand Off (ufuk ötesi / görüş ötesi) GÖKDOĞAN füzemize göre, menzilinin çok daha fazla ve hızının da elbette çok daha yüksek olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Peki bu GÖKHAN Füzemiz beni niye bu kadar heyecanlandırdı ?

Şundan :

Mâlûmunuz, Yunanistan geçen sene Fransa ile 18 Adet Rafale savaş uçağı alımı anlaşması imzaladı. Bu uçaklarda hava-hava füzesi olarak, ramjet motorlu METEOR'lar kullanılıyor (Fransa - İngiltere - İtalyan ortaklığı ile kurulan MBDA Firması tarafından imâl ediliyor). Bu füzelerin menzilleri, atıldıkları irtifâya, uçağın hızına ve füzenin içindeki yakıtın miktarına bağlı olarak 320-400 Km'ye kadar çıkabiliyor. AESA radarı ile teçhiz edilmiş 4,5 Nesil sayılan modern bir uçaktan atılan böylesine uzun menzile ve muhtemelen 5-6 Mach hıza sahip bir hava-hava füzesinin, bizim hava kuvvetlerimiz için ne büyük bir tehdit ve tehlike arzettiğini, "ilgili olan" herkes gördü. Yunanlar, bizim F-16'larımızın menzillerine girmeden füzelerini ateşleyip, harekât sahasından ayrılacaklar, en kısa zamanda yeni füzelerini ikmâl edip tekrar karşımıza çıkacaklardı.

Tehdit ve tehlike hakikaten çok büyüktü. Yunanlar bu uçakları envantere almadan önce, bu tehdit ve tehlikeyi boşa çıkaracak tedbirleri sür'âtle almamız gerekiyordu..

Siyâsî liderliğimiz bu konuda son derece atak ve atik davrandı ; ilk olarak TÜBİTAK SAGE'de, METEOR muâdili - ve muhtemelen, ondan daha üstün özellikleri hâiz ve GÖKHAN ismi verilen - ve ramjet motorlu olacak hava-hava füzemizin tasarım çalışmaları başlatıldı. KATAR'dan 4 Adet Rafale savaş uçağı ülkemize getirildi ve "incelemeye alındı". ASELSAN, F-16'larımız için AESA radarları imâlâtına başladı ; F-16'larımızın da bir kısım modernizasyonları başlatıldı.

Rafale uçakları, evet hakikaten modern uçaklar, çift motorlular, silah istasyonlarında biraz daha fazla mühimmat taşıyabiliyorlar. En büyük avantajları ise, AESA radarlarını kullanıyor olmaları. Hız ve harekât menzili açısından, bizim F-16'larımız biraz daha avantajlılar ; Rafale 1,8 Mach hız yaparken, F-16'lar 2,02 Mach yapabiliyorlar. Bizim F-16'larımıza da AESA radarları ve GÖKHAN füzelerimiz takıldığı zaman, Yunanistan'ın "hava üstünlüğü" hevesi, gene kursağında kalacak inşallah.

Tabii bu arada BAYRAKTAR MİUS'umuzun ANKAJET'imizin ve HÜRJET'imizin 2025'ten itibâren envantere girmesiyle birlikte (bunların tamamına AESA radarları takılacak) sadece Yunanistan'ın değil, ABD, İngiltere, İsrail, Fransa gibi "baş düşmanlarımızın" yüzleri fena halde kararacak ve bizi mâğlûp edebileceklerine dâir bütün ümitleri de sönecek inşallah.

Bütün mesele, 2023 Senesinde yapılacak seçimlerde, bir "kazaya uğramamak" ve bütün savunma sanayii projelerimizin "hız kesmeden" devam etmesidir.

Aziz Milletimiz, Savunma Sanayimiz'e ABD - İngiltere - İsrail - Yunanistan - Fransa gözüyle ve "gözlüğü ile" bakan Zillet İttifakı'na, (CHP-HDP-İP-SP) kat'iyyen geçit vermemelidir. Aksi hâlde kaybımız 5 Senelik bir seçim dönemi değil (çünkü o zihniyete ne zaman yol açıldı ise, Milletimiz ilk bir sene içinde pişman oldu. Bilhassa 1983, 1995 ve 2002 seçimlerinde bu nedâmetleri gördük, doğru istikamete girildiğine şâhit olduk) belki 30 sene olacaktır. Yani CHP Zihniyetinin yol açacağı bir yıkımın zararı en az 30 senede telâfi edilebilecektir. ABD, İngiltere, İsrail, Fransa gibi düşman ve emperyal devletlerin, bizdeki bu muhalefet partilerine niçin "yakın" durdukları, insanlarımızın gözlerini açmalıdır.

Kıymetli dostlarım, fazla teknik bilgi ile sizleri yormak istemedim ; fakat yazının başlığında ifâde ettiğim konularda ve onların birbirleriyle alâkalarına dâir, "fikir verecek derecede" bilgi arzetmeye çalıştım. İnşallah faydalı olmuştur.

Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.