Adnan ONAY
PUTİN’İN HATIRLATTIKLARI
“Bütün Kur’an’ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupa’nın gözünde yine Osmalınlıyız. Osmanlı, yani İslâm.” Cemil Meriç böyle diyordu “Umrandan Uygarlığa” adlı eserinin girişinde.
Osmanlı bakiyesi olan T.Cumhuriyeti istikametini Batıya çevirmiş olsa da Osmanlı’nın özelliklerini taşıyan bir devlettir. Topraklarımız küçülmüş, İmparatorluk ve hanedanlık kalkmış, yerine çağdaş bir devlet kurulmuştur ancak bu devlet Diyanetin kurumsallaştırılmasıyla Osmanlı’nın dini anlayışını sürdürmüş olduğu gibi, bakiye halkların da temsilcisi durumundadır.
O nedenle Dünya sahnesinde Türkiye, İmparatorluk geni taşıyan bir islâm Devleti olarak görülür. Ve bundan böyle de böyle görülmeye devam edilecektir.
Dünya sahnesinde böyle görülen bir devlet, görüldüğü güce erişemezse ayakta kalamaz. Türklerin tarihinde de hep bu anlayış vardır. Türkler, sürekli daha güçlü devlet olma adına birbirleriyle dahi savaşmıştır. Son İslâm İmparatorluğu olan Osmanlı’nın mirası da Türkiye’nin üzerinde kalmıştır.
O nedenle Türkiye, diğer Türk Cumhuriyetlerinden ayrıdır. Türklüğün ve İslâmın misyonu Türkiye’nin dahilindedir. Yönetim şekli ne olursa olsun bundan böyle bu tablo değişmeyecek bir tablodur.
O halde; Hilal-Haç kavgası, Osmanlı-Batı kavgası, Osmanlı-Rus kavgası Dünya sisteminin hafızasından hiçbir şekilde silinemez.
NATO’da yer almamıza rağmen Batı’nın bir düşman gibi ülkemizi sürekli kontrol altına alıp, baskılaması bize tarihin perspektifinden bakışıyla ilgilidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Putin arasında gelişen iyi ilişkilere rağmen Putin’in yaptığı son açıklamalar gösteriyor ki, Rusya da tarihi misyonundan zerre vazgeçmiş değildir. Konuşmasında geçen, “Geçmişte Kırım’ı da Türklere karşı koruduk” sözü Türkiye’ye de bir mesajdı.
Sovyetler, yeni Çarlık İmparatorluğuydu. Çarlık ve Sovyetler bugün yoktur ama Çarlık Rusya’sı Putin’le yeni bir hedefe sürüklenmektedir. Bu hedef Çarlık Rusyası’nı ve Sovyetler Birliğini aşkın yeni Rus İmparatorluğu hülyasıdır..
Karşımızda Batı İmparatorluğu ve Rus İmparatorluğu hülyalarını taşıyan birbirine rakip iki Haçlı Blok vardır.
Buna Çin Seddi korkusunu içinde taşıyan Çin’i de kattığımızda içinde bulunduğumuz cendereyi daha iyi anlayabiliriz.
Türkiye, bu tablo karşısında çok güçlü olmak zorunda olan bir ülke. Üstelik sadece kendisi için değil, Osmanlı Coğrafyasının halklarını ve İslâmı korumak da bu ülkenin sırtında. Son yıllarda bu durumu hem Türk Dünyası, hem de Arap Dünyası anlama noktasında..
Tarihin misyonu böyle bir şey.. Yüzünüzü nereye dönerseniz dönün kader yakanızı bırakmaz..
Ümitsizlik haram ve bu çetin tabloya rağmen ümitvar olmaya fazlasıyla hakkımız var…
Türkiye, gün gelecek eski ihtişamlı günlerine yeniden kavuşacak..
Yeter ki birlik, dirlik içinde, çağa ayak uyduran modern, demokratik bir devlet olma ülküsünden sapmayalım..
Zira,tarih hep ileriye bakar…