Mustafa Cemal TOMAR
PEYGAMBERİMİZ SAV'I İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABALARI BEYHUDE
PEYGAMBERİMİZ (SAV)' İ İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABALARI BEYHUDE.
Bütün mükevvenatı yoktan var eden, yarattığı varlıklara şekil veren, kullarına zerre misali zulm etmeyen, sonsuz merhamet sahibi, Tevbe edenlerin tevbesini kabul eden, bu manada "tevvab" olan Yüce Rabbimize nihayetsiz hamd-u senalar olsun. Hatem-ul-enbiye olan, âlemlere rahmet olarak gönderilen, rehberimiz, önderimiz Hz. Peygamberimize de "salât ve selâm" olsun.
O peygamber ki, Cuma Suresi'nin 2. Ayet-i Kerimesi'nde Cenab-ı Hâk; - "O'dur ki ümmiler içinde, kendilerinden olan ve onlara Allah'ın âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderdi. Oysa onlar, önceden apaçık bir sapıklık içinde idiler". Buyurmaktadır.
Bu Ayet-i Kerime'de bir çok incelikler vardır.
Resulullah'in vazifelerinden bazılarına burada işaret etmektedir. Öncelikle "ümmi" kelimesini açıklığa kavuşturalım.
Ümmî ne anlama gelir?
Sözlükte “kastetmek” anlamındaki “emm” kökünden veya “anne” anlamına gelen ümm ya da “topluluk, millet” gibi mânaları ifade eden ümmet kelimesine nisbetle elde edilen ümmî “okuma yazma bilmeyen, tahsil görmemiş; az konuşan, konuşurken hata yapan kimse” demektir.
Kitap ( Kur'an'ı Kerim ) kelimesinin anlamı nedir?
Kur'ân sözcüğü Arapçada okudu anlamındaki karâ'e (قرأ) sözcüğünün üç harfli mastarıdır. Kelime anlamı bakımından "okunan şey" veya "okumak" anlamına gelir. Kerîm sözcüğü ise "soylu, asil" ve "eli açık, cömert" anlamlarına gelir ve İslam'da Allah'ın 99 isminden biridir. Allah Teâlâ ' nın eli kelimesi Fetih Süresinde geçiyor. 10 - Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.
El kelimesi asla bizim bildiğimiz el anlamında değildir. Güç, kuvvet, kudret anlamına gelmektedir. Allah Teâlâ'yı nasıl tasavvur edersen et, bil ki o tasavvur ettiğin şeyin dışındadır. Zira Allah Teâlâ hiç bir şeye benzememektedir.
Peygamberimiz (SAV)' in bir görevi de "hikmeti" öğretmektir. Hikmet nedir?
Bu kavram üzerinde kitaplarda çok farklı açıklamalar var. Bu açıklamalar
Râgıb el-İsfahânî ise hikmet terimini “ilim ve akılla gerçeği bulma” şeklinde tanımlamaktadır. Hikmet Allah için kullanıldığında “eşyayı bilmek ve onu en sağlam ve kusursuz biçimde yaratmak”, insan için kullanıldığında “mevcûdatı bilip hayırlar işlemek” anlamına gelmektedir. Hüküm hikmetten daha geneldir. Zira her hikmet hükümdür, fakat her hüküm hikmet değildir. Hikmete “Kur’an tefsiri, Kur’an ilmi” ve “nübüvvet” karşılıkları da verilmiştir
Peygamberimiz sav. kitabı okuyan, temizleyen ve hikmeti öğreten bir muallimdir. Cahiliye döneminde insanlar şirk koşuyorlardı. Şirk koşan müşrikler necistir.Tevbe Süresi 28. Ayet-i Kerime'de Allah Teâlâ, Ey iman edenler! Müşrikler bir pisliktirler. Artık bu yıldan sonra Mescidi Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız Allah sizi dilediğinde lütuf ve ihsanıyla zenginleştirecektir. Allah gerçekten alîmdir, hakîmdir. Buyurmaktadır.
Gerek yaşantılarıyla gerekse inançlarıyla birer pislik olan müşrikleri hem fiziksel hem de inanç olarak temize çıkaran Allah rasulü'dür. Bu manada inanan her müslüman aynı zamanda necisten temizlenmiş olur.
Müşrik deyince Mekke Müşrikleri akla geliyor. Halbuki müşrikler hemen yanı başımızda. Mekke müşrikleri bize örnek olarak verilmiş. Rol model olarak göşterilmiştir. Önemli olan Ayet-i Kerime'den bizim çıkaracağımız derstir. Kur'an'ı Kerim evrenseldir. İndiği Mekke'de rol modeller sunarak genel mesajı verir. Kâmil insan örneklemesi böyle, kâfir insan örneklemesi de böyle, diğer insan tipleri için de böyledir. Geçmiş ümmetlerden de bizlere örnekler sunmaktadır. Örnek üzerinde verilen mesaj daha iyi anlaşılır, beyindeki kalıcılık süresi de uzundur.
Peygamberimiz sav' in görevleri anlatılamayacak kadar çoktur. Kur'an'ın muallimi O'dur. Allah Teâlâ' nın elçisi her şeyden önce başımızın tacı, gönlümüzün sultanıdır. Peygambere itaat Allah Teâlâ'ya itaattır. Ali İmran 32. Ayet-i Kerime'de Cenab-ı Hak; De ki: Allah'a ve Peygambere itaat edin. Fakat yüz çevirirlerse Allah da kafirleri sevmez. Buyurmaktadır. Bu manada onlarca ayet daha vardır.
Buna rağmen;
Son zamanlarda başta ilâhiyatçıların bir kısmı, sözde bilge insanlar olmak üzere bütün insanlığa elçi olarak gönderilen Peygamberimiz sav.' i itibarsızlaştırma çabaları içinde olduklarını görmekteyiz. Bu zevatların amaçlarının ne olduğunu kestirmek zor değildir. Uzun vadede Kur'an'ı ve dolayısıyla islâmı itibarsızlaştırmaktır gayeleri. Tabi bir anda olmuyor bu. Önce Araplara düşmanlık yapılacak, Tarihte bize düşmanlık yaptılar denilecek, milliyetçilik vurgusu yapılarak onlar aşağılanacak, sonra islâmın yaşama biçimine Arapların adetleri denilecek, Arap harflerine karşı çıkılacak, sonra Kur'an Türkçe de okunabilir denilecek, Hadis-i Şerifler'in çoğunun uydurma olduğu anlatılacak, Kur'an'a yeni anlamlar yüklenecek, Kur'an'ın ezberlenmesine özen gösterilse de anlamıyla insanlar buluşturulamayacak, lâiklik ilkesini kullanarak Kur'an ahkämı sosyal hayattan ve devlet düzeninden soyutlanacak, dini anlatımlarda paygamberlerden söz edilirken sıradan insanlar imiş gibi söz edilecek, "salât ve selâm" ibareleri peygamberler için kullanılmayacak, peygamberler sadece vahyi getirdiklerinde "resül" oldukları diğer zamanlarda normal bir insan durumunda oldukları anlatılacaktır. Bütün bunlar günümüzde, toplantılarda, fakültelerdeki ilgili derslerde, orta ögretimlerdeki derslerde, konferanslarda, TV proğramlarında ve her yerde adım adım uygulamaya konulmuştur. Proje tam takır işliyor maalesef.
Bir devlet yetkilisinin elçisi size gelse, bir tebliğde bulunsa, o elçiyi nasıl karşılarsınız?
Geçen ay Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışan bir daire başkanı okulları geziyordu. Her gittiği okulda nerde ise alarm zilleri çalarak karşılanmıştı. Geçen sene Samsun'da bir kaç okulu Milli Eğitim Bakanı gezecek denilmişti. Okulların her tarafı yıkandı, paslı ve çirkin görülen yerler tamir edildi, boyanması gereken yerler boyandı. Çirkinlikler kamufle edildi. Öğretmenlere, büyüklere karşı davranış noktasındaki prensipler hatırlatıldı. Bakanın ziyareti için özel sınıflar tahsil edildi. Daha neler neler yapıldı/ yapılıyor.
Peki bütün mükevvenatın sahibinin elçisine, bir bakana yapılan saygı kadar saygı yapılmıyorsa bu durumu nasıl okumalıyız?
Peygamber kim, bakan kim? Ey şirke bulaşmış insanlar!!! Kendinize gelin.
Peygamberimiz sav. başımızın tacı, gönlümüzün sultanı, rehberimiz ve önderimizdir. Çok şükür böyle biliriz ve böyle iman ederiz.
Devleti yönetenlere elbette saygı duyarız. Ama onları yüceltmeyiz. Bizim gibi insanlar olduğunu biliriz. Allah Rasülünu itibarsızlaştırmaya çalışan zihniyet de bizim en büyük düşmanımızdır. Bu noktada asla başarılı da olamayacaksınız.
Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir.( Ali İmran:139)
İnanıyoruz ve gevşemiyoruz. Selâm ve dualarımla....
10.10.2024