Rasim DUMAN
"NE İŞİMİZ VAR ARNAVUTLUK'TA ?!" MI ?
Yüzölçümü 28.748 Km2, nüfusu 3 Milyon 200 bin civarında. Ayrıca 10 Milyon kadar Arnavut nüfus, ağırlıklı olarak TÜRKİYE, Almanya, İtalya ve Yunanistan'da yaşıyor. Arnavutlar'ın % 60'a yakını müslüman. Arazisinin ancak % 30 kadarı tarım için kullanılabiliyor. 611 Km sâhili var.
1944-1991 Arasında, çok ağır bir "komünist zulmü" yaşadı, İslâmiyet ve Hıristiyanlık, tamamen yasaklandı. Enver Hoca nâmındaki ateistin liderliğinde, Dünyanın ilk ve tek ateist ülkesi olarak tanındı. Çok şükür ki, 1990'da SSCB'nin (Rusya liderliğindeki komünist blok - Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) yıkılmasının akabinde, 1991'de Enver Hoca ve kurduğu zulüm sistemi de hâk ile yeksân oldu. Yeni idârî sistem her ne kadar "laik" ise de, insanların dinî inançlarına ve ibâdetlerine müdâhâle edilmiyor.
Arnavutlar, Osmanlı hâkimiyetinde, târihlerindeki en mes'ûd ve müreffeh devirlerini yaşadılar. Kendileri de, Osmanlı İdârî sisteminde gayet hüsn-ü kabul gördüler, çok mühim makamlara geldiler ve memleketimize hakikaten çok büyük hizmetlerde de bulundular, güzel ve büyük eserlere de imzâ attılar. Bizim resmî târihimizde, Balkan Harpleri'nin hemen arefesinde başlayan Arnavutluk isyanı sebebiyle, Arnavutlar aşırı bir ithâm ve istiskale tâbi tutulurlar amma, bu meselede suç, hem "ok"ta, hem de "yay"dadır. Binâenaleyh, bu meseleyi gayet âdil bir şekilde ele almakta ve bütün veçheleri ile incelemekte fayda vardır.
İstiklâl Marşı şâirimiz merhûm Mehmet Akif Ersoy, aslen Arnavut'tur. Lâkin, ne kadar vatan ve milletperver ve ne kadar "yerli ve millî" bir insan olduğunu, ayrıca izâha gerek var mı ? Bu büyük şâirimizin de bazı "ağır" kusurları olmuştur ; Cennetmekân Sultanımız 2. Abdülhamid Han'a cephe almak ve onu tâhkîr eden şiirler yazmak (keşke bu şiirler Safahat'ta hiç bulunmasa idi)..., C.Efganî ve M.Abduh gibi "çok mahzurlu" ve hatta "mûzır" isimleri övmek gibi... fakat bunlar şu andaki yazımızın mevzûu değil elbette.
Evet kıymetli dostlarım, takriben 110 sene evvel, Arnavutluk'da "düşmüş" idik, bugün yeniden "doğruluyoruz" inşallah.
Laç'ta 2019'da meydana gelen depremde evleri yıkılan ve mağdur olan insanlar için, TÜRKİYE'nin 500 Ev yapıp hediye etmesinin "bir sebebi" vardır.. Bendeniz, lâfın gelişi "bir" dedim amma, hakikatte ise "birçok" sebebi vardır. Hepsi söylenmiyor, amma şu kadarını arzedeyim : TÜRKİYE ile ARNAVUTLUK arasındaki münâsebetlerin gelişmesi ve "derinlik kazanması", Yunanistan'ı çok fazla "endişelendiriyor"... Lâkin, bu "derin endişe ve kaygı"yı yaşayanlar, sâdece Yunanlar'dan ibâret değil ; İsrail'den ABD'ye, İngiltere'den Fransa'ya kadar...
Kıymetli dostlarım, yeni yapılan deprem evlerinin anahtarlarının teslimi merâsiminde, en son anahtar teslimi yapılan Arnavut vatandaşının yaptığı konuşma, aslında TÜRKİYE-ARNAVUTLUK Münâsebetlerinin "mânevî yapısını" tam olarak ifâde ediyordu ; lütfen o konuşmayı tekrâr izleyiniz. Bu konuşmanın "cigerden, kalpten, rûhtan" geldiğine şüphe yok. Bu konuşma, hem Arnavut halkının TÜRKİYE'ye muhâbbet ve sadâkatini, hem de ARNAVUTLUK'u idâre edenlerin, TÜRKİYE'ye karşı sevgi ve samimiyetlerini isbât ediyordu.
Bu vesile ile hem ARNAVUTLUK'ta yaşayanlara, hem de TÜRKİYE'de ikamet eden Arnavut vatandaşlarımıza, en kalbî hürmet, muhabbet ve selâmlarımı sunuyorum.
Bazıları "ne işimiz var Afganistan'da, ne işimiz var Filistin'de, ne işimiz var Yemen'de, Afrika'da, Nijer'de, Mali'de, Somali'de, Sudan'da, Nijerya'da, Angola'da, Arakan'da, Kırım'da...?!" diyorlar ya... Eğer insaf ve adâlet tavrı göstererek dinlerler ise, oralarda ne işimizin olduğunu sabırla, teenni ile anlatalım.. Amma, anlamak istemeyenler ile de hiç tartışmayalım, nefesimizi tüketmeyelim. Onlara "sosyal - siyâsî -askerî strateji"nin cilt cilt kitaplarını okusanız / okutsanız bile bir kelime nasiplenemezler...!
Evet, Arakan'dan Venezuella'ya, Haiti'den Ruanda'ya kadar "işimiz var".. Hem de, "çok işimiz" var.. Bizim bu heyecânımızı, bu mefkûremizi, ancak "bizden olanlar" anlayabilirler, idrak edebilirler...
KIZILELMA NE ROMA, NE PARİS NE DE LONDRA'DIR !
BİZİM KIZILELMAMIZ, KÂMİLEN VE BÜTÜN CİHÂN'DIR !
Şu hâlde, DURMAK YOK YOLA DEVAM.
Selâm ve dua ile kıymetli dostlarım.