Kazakistan’da Olayların başlamasıyla birlikte ortalıkta görünmeyen, sesi soluğu çıkmayan, o nedenle “yurt dışına kaçtı, öldü” gibi hakkında söylentiler üretilen NAZARBAYEV en nihayetiyle ortaya çıktı ve yayınladığı videoyla halka seslendi.
Seslendi ancak hiçbir şey söylemedi, olayların çıkış nedeni hakkında bir tek yorum yapmadı ve ‘yapılacak araştırmalar sonucunda Kazakistan’ı karıştırmaya kalkanların kimler olduğunun açığa çıkarılacağına inandığını’ belirtti.
Olayların başından beri; “Nazarbayev konuşmadan olup bitenlerin perde arkasında kimin olduğu anlaşılamaz” diyordum. Ancak, anlaşılıyor ki tecrübeli lider Nazarbayev, açıklama yaparken her sözün, yapılacak her imanın Kazakistan’ın önünü tıkayabileceğini düşünmüş ve hiçbir konuya değinmemiş.
Sadece kendisinin görevini Tokayev’e devretmiş emekli biri olduğunu belirtmekle yetinmiş.
Böylece yorumcuların, yazan, çizenlerin 20 gündür iddia ettiği; “Olayların arkasında Rusya var, amaç Türk Devletleri Teşkilatlarına darbe indirmekti, Rusya Kazakistan’ın latin alfabesini kabul etmesine kızıp, olayları tertip etti vs.” gibi sözler havada kaldı.
O halde Kazakistan’da ne oldu?
Bu konuda özetle şu söylenebilir; ‘yakın dönemde bölgemizdeki kimi ülkelerde ne olduysa, aynısının tekrarı oldu.’
Emperyal rekabet alanlarının en önemlilerinden biri olan Kazakistan’a yapılan hazırlıklar sonucunda çarpışan güçler güçlerini ortaya koymaya kalktılar ve bundan Rusya kârlı çıktı.
Olayların özeti bu..
(Daha geniş açıklamayı bir sonraki yazımda ele alacağım)