Muhakkak Biz İnsanı Ahsen-i Takvimde Yarattık

Cenabı Allah (c.c.) Kuranı Kerimde: „Muhakkak biz insanı Ahsen-i takvimde (en güzel bir biçimde) yarattık“, buyuruyor. Bununla beraber İnsanı yeryüzünde halife olarak tayin ettiğini Bakara suresinin 30.ayetinde bildirmektedir. Yaratılışındaki donanım sayesinde Allah’a muhatap bir varlıktır. Bu demek oluyor ki, insan, tüm azaları ve duyguları ile Allah’ın tüm isim ve sıfatlarını tanıyıp bilecek bir mahiyeti var.

İnsan, azaları ve duygularıyla âlemlere bir pencere açar. Mesela gözleriyle renkler âlemini seyreder. Burun sayesinde kokular âlemini seyreder. Kulağın duymasıyla sesler âlemini dinler. Dokunma hissi ile maddi âlemi hisseder.

Bu şekilde insan, Allah’ın tüm isim ve sıfatlarını anlayıp idrak edecek güce sahiptir. Yaratılışındaki bu donanım sayesinde Allah’a hakiki bir kul olabilmektedir.

Allah insana kâinata halife olacak mahiyeti verdiği gibi, kâinatın en zelil ve en adi konumuna düşecek mahiyeti de vermiştir; tercihi insana bırakmıştır. Ya iman ve ibadet ile kâinata halife olmak, ya da inkâr ve isyan ile mahlûkatın en zelil ve hakiri olmak vardır.

 

“İnsanın mahiyet aynası, kâinat aynası ile  mana ve keyfiyet bakımından, biri birine denktir.”

 

Tasavvuf ilmin büyüklerinden Seyyid Muhammed Efendi Hz. insanı tarif ederken şu kıymetli bilgilere rastlıyoruz.

“İnsan’a dikkatlice baktığımızda, kâinatın küçültülmüş bir misali olduğunu da görürüz. Allah’ın isim ve sıfatları kâinatta tecelli ederken, aynı isim ve sıfatlar insanda da, okunaklı bir şekilde tecelli ediyor.

İnsanın bu geniş mahiyet aynasındaki manalar ancak iman nuru ile okunabilir. Küfür ve inkâr hali bu yazıları okunmaz hale sokuyor. Bir benzetme olarak söyle diyebiliriz. Nasıl lambasız ve ışıksız eşya görünmez ise, iman ve hidayet olmadan da insan’a verilmiş manalar görünmez ve okunmaz.

İşte bu manaları göremeyen ve okuyamayan maddeci filozoflar, insanı konuşan bir hayvan olarak tarif ediyorlar. İnsana bu bakış farkı, iman ile küfrün farkıdır. İman, insanı kâinata halife ve sultan yaparken, küfür insanı hayvandan daha aşağı bir mevkie indiriyor.”

 

 

Ahsen-i Takvim Suretindeki İnsan Nasıl Hayvandan Aşağı Düşer?

 

Kur’an ahlâkının en önemli şartı Allah'ın büyüklüğünü takdir etmek ve yalnızca O'nu ilah edinmektir. Oysa kibirli bir kişi kendisini Allah'tan bağımsız bir varlık olarak görür ve Allah'ın kulu olduğunun şuuruna varamaz. Allah'ın kendisine vermiş olduğu özellikleri kendi çabasıyla kazandığına inanır, büyüklenerek nefsini yüceltir. Kısacası kendi nefsini ilah edinir, onu Allah'a ortak koşar. Şu ayet ne de güzel tarif ediyor bu olayı: “…Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar. Onlarla itaat ederseniz şüphesiz siz de müşriklersiniz.” (En’am Suresi, 121)

 

Alçakgönüllüğün en büyük göstergelerinden biri de Allah'a ve resulüne itaattir.

Kuran’da itaat konusu birçok ayette geçer. İtaatin nasıl olması gerektiği bütün detayları ile tarif edilir. İtaat, Kuran'a göre kalben ve fiilen, samimiyetle yerine getirilmesi gereken çok hassas bir konudur. Resule itaat etmek büyüklenen kişilerin son derece ağırlarına gider. Oysa takva, güzel ahlak, akıl gibi üstün özelliklere sahip olan resule itaatsizlik etmek,  Allah'a da itaat etmemek demektir.

Müminler ise Kur’an ahlâkını tam olarak yaşamaya çalışırlar, ancak hata yapmaları da çok doğaldır. İnsan tatmin bulmuş melek değildir, birçok eksikleri vardır. Eksiklerini unutup kendini üstün görmek ve büyüklenmek çok büyük yanılgı olur. Kendisini itaatten çıkmış şeytan gibi görmek istemeyen insan, kayıtsız şartsız Allah’a boyun eğmeli, nefsini ezerek itaat etmelidir.

 

Özet olarak insan, iman olursa, kâinata bir halife, Allah’a aziz bir kul, Peygamberimiz (asv)'e şerefli bir ümmet, insanlığa faydalı bir dost, Ahsen-i takvime tam bir model oluyor. İman olmaz ise; konuşan bir hayvan, zelil bir mahlûk, esfel-i safiline yuvarlanan bir taş gibi oluyor.

 

Ahsen-i takvim; Allah’a tam ve güzel bir kul olmaktır; esfel-i safilin ise şeytana maskara olmaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.