Abdullah LEBLEBİCİ
Modern işkence gibi maç izlettiriyorsunuz, eserinizle övünebilirsiniz
İlk yarıdaki maçta son dakikada attığımız gol ile berabere kaldığımız Antalya ile karşılaşıyoruz. Hemen belirteyim, ilk yarı oynadığımız maçta Antalya’ nın hem oynadığı oyun hem de konumu şu anki durumundan daha iyiydi.
Bakalım sonuç nasıl olacak. İlk düdük çalmadan önce takım ile ilgili kısa bir analiz yapmak istiyorum.
Milli maçlardan önce Galatasaray karşısında alınan galibiyetle kötü gidişe dur diyen, bunun yanında özgüven kazanan Konyaspor’un Ümraniye karşısında galip gelebileceği ağır basıyordu.
Maç başladı, izleyenler için de bir işkence başladı. Oynamaktan çok oynamamak bunun yanında oynatmamak için sahaya çıkmış iki takım.
Pozisyon ve üretkenliğin olmadığı, baskı, geçiş oyunu, taktik, strateji, mücadele, koşma, hiç biri yoktu sahada.
Ümraniye pozisyona girmeden iki gol buldu. Katkıyı ise Konyasporlu Kahraman verdi. Kahraman’ ı asla eleştirmiyorum, yarın bir maça çıkar, olmadık yerden üç puanı alıverir.
Deyim yerinde ise bu maçta 4 gol attık 2-2 berabere kaldık. Futbolda dün yoktur. Artık bugün var.
Kısa bir analiz yaptıktan sonra çıktık Antalya karşısına. Tribünleri yazmaya gerek yok artık. Aynı bildiğimiz gibi. Bu sezon taraftarı unutalım.
Maça Antalya’ nın vuruşu ile başlandı. Defansını önde kuran, bunun yanında çok adamla pres yapan, topa daha fazla sahip olarak, defansımızın arkasına uzun toplar atarak bizi hata yapmaya zorlayan görünüm ile maça başladı Antalya.
Fanatik bir taraftar topluluğu deplasman tribününde yer aldığı dikkatimi çekerken, sormadan edemeyeceğim.
KULAKLARIMIZI SAĞIR EDEN BU KADAR PATLAYICI MADDE SAHAYA NASIL GİRDİ?
İşin doğrusu ne istediğini ne oynadığını bilen taraf Antalya olunca etkili olmaya başladılar. Oyuncularımız arasında uyum sorunu açık bir şekilde kendini gösteriyor.
Takım oyunu oynamaktan çok uzak, bireysel beceri ile etkili olma çabası tabi olarak sonuç vermedi. Öyle savruk bir oyun sergiliyoruz ki, takım sanki antrenmansız maça çıkıyor görüntüsü veriyor düşünceleri içimden geçerken, 24. Dakikada kaleciden seken topu önünde bulan Muhammed deyim yerinde ise şans golü attı. 1-0
Öne geçtikten sonra, biraz toparlanır gibi olduk, sonra yine durduk. Yine etkili olan taraf rakip. Çok konuşan ama icraatı olmayan idareciler gibi oynamaya devam edince 45. Dakikada Amır Wrıght berberlik golünü attığı gibi, kalan iki dakikada öne de geçebilirlerdi.
Geçiş oyununu iyi yaparak ikinci yarıya daha iyi başladık. Ancak çok kısa sürdü, tekrar fabrika ayarlarına döndük, doldur boşaltlar, orta sahadan kaleciye geri paslar, uzun toplar, koşmaktan ziyade yürümeyi tercih eden, beraberinde bir garip oyun.
İkinci yarı da Antalya biraz daha becerikli olsa bir değil birkaç gol bulabilirdi. Sonuçta maç 1-1 berabere tamamlandı. Antalya istediğini almış oldu.
Bu maçın iyi bir tarafı olduğunu söyleyen varsa, söylesin. Bu arada yeni transferlerden daha 90 dakika oynayan yok. Sormazlar mı adama O ZAMAN NEDEN ALDIN?
Gençlere ağırlık verilmiyor gerekçesi ile teknik direktör değiştirildi. Maşallah takım gençlerden geçilmiyor.
Açıkça ifade edeyim, bu maçı izlemek MODERN İŞKENCE GİBİ. Eserinizle ne kadar övünseniz az.