Yusuf ZABUN
MAYDONOZ, HAKMAR, TADBAK, YUMTAD!
FETÖ suç örgütüne finansman desteği sağladığı iddiasıyla 25 bayisine kayyum atanan ve 32 ilde 372 kişinin gözaltına alındığı "Maydonoz Döner" firmasından sonra bu kez, 895 şubesi bulunan Hakmar, Hakmar Express ve Tatbak markalarıyla faaliyet gösteren şirketlere mahkeme kararıyla kayyum atandı.
Eski bir ortağının ihbarı üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, MİT ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Şube tarafından ortaklaşa yürütülen soruşturma sonucunda başta firma sahibi olmak üzere 26 kişi nezarete alındı. Bunlardan 22'si tutuklandı, 4 kişi ise serbest bırakıldı. Aslen Sivaslı olan terör örgütü lideri Zeki Doruk'un gizli kasasından çıkan bir belgeye göre, bütün servetini FETÖ/PDY suç örgütüne bağışladığı anlaşıldı. Operasyonun, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün finansal faaliyetlerine yönelik olduğu ifade edilmektedir.
Ticari faaliyetlerin aksamadan yürütülmesi ve üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını teminen, TMSF tarafından oluşturulan yeni yönetimler çalışmalara başladı. Şirketler, internet siparişleri başta olmak üzere kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor.
Gazeteci Nedim Şener'in yazdığı gibi: FETÖ'cü dönerciler almış yürümüş, lakin dikkati başka yerlere çekmek için yerli ve milli bir marka olan Köfteci Yusuf'u hedefe koymuşlardı. Halk Yusuf'a sahip çıkınca konu gündemden düştü. Meğer bir yandan FETÖ'cüler palazlanıyormuş. Neyse ki MİT'in olaya el atmasıyla Hakmar'ın sahibi de deşifre oldu.
Dünyanın hiçbir yerinde bizim kadar müsamahalı bir devlet yok. Başkaları olsa böyle bir olayın peşini bırakmaz. Bir ülke düşünün, en müptezel örgütün açık-gizli yapılanmasını bildiği halde gıdığına basmıyor. Lakin onlar en acımasızca 15 Temmuz 2016'da devletin boğazını sıktı. Genelkurmay başkanının boğazına kemer taktı. Aradan 9 sene geçti, bırakın mücadele etmeyi, neredeyse tırpanlanan FETÖ'cülere af çıkarılacak. Osmanlı devlet idaresinde de bu unutma zaafiyeti vardı, oradan bize miras kaldı. Kısaca Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan başka FETÖ'nün peşine düşen de yok zaten. Bu hususta yanında tek tük insan var. İlker Başbuğ da bu durumu esefle karşılayanlardan.
Biz öteden beri suya sabuna dokunan şeyler yazıp çiziyoruz. Hatta Başdanışman Oktay Saral gibi bas bas bağırdığım da oluyor. Lakin yetkililerden duyan yok galiba. Ne diyordu Oktay Saral? “Tüm bakanlıklar ve bağlı kurumlarda, en küçük ayrıntı dahi göz ardı edilmeden, hızlı ve tavizsiz bir FETÖ temizliği derhal başlatılmalıdır.” Doğru diyor, bu kaçınılmaz. Hele de ormanlarımızı yakacak kadar pervasızlaştıklarını görünce, bu zaruri bir eylemdir. Yeşil Bursa'yı yakıp kül eden de FETÖ'cü bir İP'li, hem de FETÖ'den atılmış eski bir asker. Rus elçisini vuran da kripto FETÖ'cü bir polis idi. Lanet olasıcalar...
Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan da, "temizlik içeriden başlayacak" deyince ABD, Almanya, İngiltere ve kahpe Siyonist tetikçilerini bir korku aldı. Hoplasalar da zıplansalar da, "zıplamayan Tayyipçi" deseler de maskeler düşecek, perde kapanacak. Finale yaklaşılıyor. Bu kaçınılmaz, ertelenemez, ihmal edilemez bir öncelik. Nokta!