Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

MASA-KASA-NİSA

MASA-KASA- NİSA

Allah Teâlâ'ya hamd, "veselamun alel murseliin" "Selâm gönderilen elçilerin üzerine olsun" diyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Bakara Suresi 155-156. Ayet-i Kerimelerinde Cenab-ı Hak;

155: Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden noksanlaştırmak sûretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele! 156: Onlar ki, kendilerine bir musibet dokunduğu zaman: “Bizim bütün varlığımız Allah'ındır ve biz ancak O'na dönüyoruz” derler. Buyurmaktadır. Ayrıca Mülk Suresi 2. Ayette de;

O ki, hanginizin daha güzel işler yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. Kudreti dâimâ üstün gelen ve günahları çok bağışlayan yalnız O'dur. Buyurulmaktadır.

Bir imtihan dünyasındayız. Bulüğ çağına erdikten sonra yaşadığımız süre içerisinde dinimizin emir ve yasaklarından sorumluyuz. Karşımıza çıkan ne varsa; "mal-kadın- makam, hastalık, şöhret, servet, kolaylık, zorluk, acı-tatlı ne varsa hepsi bize imtihan vesilesiyle sorulan sorulardır. Bu sorulara vereceğimiz cevaplara göre, göstereceğimiz tavır ve davranışa göre sınavı kazanıp kazanmayacağımız ortaya çıkacaktır.

Hastalığa karşı gösterdiğimiz sabır, musibete karşı göstediğimiz şükür, servete karşılık gösterdiğimiz cömertlik, masa başında gösterdiğimiz adalet, kadın karlısında gösterdiğimiz iffet... bize iyi not olarak dönecek, aksi halde notumuz zayıf olacaktır. Bu yazdıklarımı aslında herkes biliyor. Sadece acizane olarak bir hatırlamada bulundum.

Burada bu başlığı seçmemin nedeni aslında; bize "kasa-masa-nisa" sunulduğunda imtihanda yüksek not alırız diyenlerin iddiaları sebebiyledir. Bu iddiada bulunan inançlı kardeşlerimizi, saf ve temiz yürekli- şerefli milletimiz sandık bsşlarında teveccühte bulunarak bu kardeşlerimize yıllardan beri "masa,kasa" teslim edilmiştir. Ancak bu kardeşlerimiz ve ağabeylerimiz iddialarının hiç birisinin yakınından dahi geçememişlerdir. İstisnalar elbette vardır, onlara saygılar ve sevgiler sunarız.Masa başında, adaletli davranmadılar, kasayı bir avuç zengine akıttılar, emaneten devraldıkları görevi kendi mahallelerindekiler için kullandılar, haram- helâl demeden kendi kasalarını doldurdular, zenginiğin verdiği şımarıklıkla halka tepeden baktılar, kendi menfaatleri doğrultusunda ilgililere fetvalar verdirdiler.

. Bu kardeşlerimiz yedi ceddini zengin ettiler. Zengin ettiler de bir türlü doyuma ulaşamadılar. Kendini nefsin heveslerine teslim edenlerin istekleri bir türlü bitmez. Nefse, dünyanın tapusunu versen, ikinci bir dünyaya sahip olmak ister. Bu konuyu çok iyi izah eden bir Hadis-i şerif hatırladım, sizlerle paylaşmak isterim.

İbni Abbas ve Enes İbni Mâlik radıyallahu anhüm’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanoğlunun bir dere dolusu altını olsa, bir dere daha ister. Onun ağzını topraktan başka bir şey doldurmaz. Ama Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder.”

Onun ağzını toprak doldurur derken ölüm hatırlatılıyor. Ölüm başa gelmeden dünyevi menfaatlerden kolay kolay dönülemiyor. Ancak Nasuh tevbe edip dünya sevdasından vaz geçenlerin tövbesini Yüce Allah Teâlâ kabul edeceğini beyan ediyor. Öyle ise bir an önce tövbe etmeliyiz. Yarın geç olabilir.

"Masa-kasa- nisa" başlıkları altında imtihan olmak çok zordur. Bunları şeytan süslü göstermekte, buna paralel olarak nefis bunları arzu etmektedir. Çevrede de bu başlıklara büyük teveccüh vardır. Bu durum karşısında imtihan olmak kolay bir şey olmadığını gözardı edemeyiz. Ancak islâmın çizdiği istikamet doğrultusunda hareket edildiği zaman imtihan kolay olacsktır. Zira Allah Teâla hiç bir kuluna gücü yetmeyeceği yükü yüklemez.

Bu dünya imtihan dünyasıdır dedik ya, her kişiye farklı sorular soruluyordur. Kimisi malından, kimisi makamından, kimisi hastalığından, kimisi başka şeylerden imtihan oluyordur ve olacaktır. Son nefese kadar sınav süresi devam etmektedir. Benim tespitim odur ki iddia sahipleri bu zamana dek iddialarını ispatlayamadılar. Çoğunluğu "masa-kasa" mücadelesinde yenik düşmüştür. Bu durum tabi ki islâm davasına zarar getirmiştir. "Yolsuzluk,yoksulluk ve yasaklar" la biz mücadele eder ve başarırız diyenler iddialarını ispatlayamadılar. İslâmi argümanlarla bunları çözeriz diye bundan böyle yola çıkacak olanların da işleri bayağı zor olacağı görünüyor. Zira millet, partilere ve siyasetçilere olan itimatı her geçen gün azalmaktadır. Selâm ve Dua ile...

03.03.2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.