Firuz TÜRKER
Markar Eseyanı Ebediyete Uğurlarken
Bu topraklardan bir Markar Eseyan geçti. Geçip giderken de bir tohum attı toprağa. Yeşerecek, filizlenecek, bir koca çınar olacak ve yeni nesillerimiz gölgesinde birbirleriyle dostça sohbet edecekler.
Markar kişilik bakımından nadide insanlardan biriydi. Hoşgörülü, kibar; ileri görüşlü siyaseti okuyabilen; bu toprakların artık kalkınmakta olduğunun farkına, bunun da ancak kardeşlik ruhunu canlandırmakla olacağının bilincine varmış biriydi. Kalkınacaksak, daha müreffeh bir Türkiye'de yaşayacaksak, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkes'i, Arap'ı, Rum'u, Ermeni'si, Süryani'si, Keldani'si ve sayamadığım her türlü renginin armonisiyle olacaktı bu. Tıpkı yüzyıllar önce ve yüzyıllar boyunca yaptığımız gibi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Markar'ın cenaze töreni için Ermeni kilisesine gitmekle bu mesajı verdi. Türkiye Ermenileri patriği Maşalyan da yaptığı konuşma ile bu mesajı alıp kabul ettiğini belli etti. Ermeniler, bu toprakların milleti sadıkasıdır. Son Osmanlılardandır. İttihat Terakki eliyle biz onlara zalimane davranmış, bu günkü Paşinya'nın dedeleri yüzünden tüm Ermeni halkına ceza kesmişizdir. Şimdi yeniden el ele tutuşma vaktidir. Markar bu zamanın geldiğinin tohumunu atmıştır.
Tıpkı Hrant Dink gibi. O da “Biz Ermenilerin bu topraklarda gözümüz var. Var, çünkü kökümüz burada. Ama merak etmeyin bu toprakları alıp gitmek için değil, bu toprakların gidip dibine girmek için” demişti. Mezarı bu topraklarda olsun istiyordu, öyle de oldu. Osmanlıyı parçalayıp lokmalara ayırarak yemek isteyenler, ne yazık ki milleti sadıkası ile devletlerini karşı karşıya getirmeyi başarmıştır. Şimdi zaman, bunu aşma zamanıdır.
Markar 'ezanlar susmasın' deme cesaretini gösterebilen bir Ermenidir. Çünkü biliyordu ki ezanlar susarsa onların yerine çanlar değil, savaş trampetleri çalacaktı. Markar'a kötü gözle bakan bazıları o gece camilerin camını , çerçevesini indirir, sal'a ve ezan okuyan imamları tartaklar, darp ederken Markar 'ezanlar susmasın' diyebilmiştir.
Osmanlının nasıl parça pinçik edildiğini hatırlamayanlar, hiç olmazsa Yugoslavya'nın nasıl parçalanıp küçük lokmalara bölündüğünü, ne acılar yaşandığını ve çekildiğini hatırlasın. Kosova'nın, Makedonya'nın nasıl zar zor 'devletçik' olabildiğini hatırlasın. Libya'ya, Irak'a Suriye'ye yapılanları gözünün önüne getirsin. İşte bu duruma düşmemek için bizim Markarlarımız var ve hep olacaklar. Toprağın bol olsun, üzerinde nadide çiçekler açsın büyük vatansever.