Bırakın gayrı şu mazlum milleti kandırmayı diye haykırmak gelir içimizden.
Ne öğrendik bugüne kadar?
Mustafa Kemal, bundan tam yüz yıl önce bugün, Bandırma vapuruyla gizlice (!) Samsun"a çıktı.
İyi de;
Vapurdan inenlerin içinde 45 kişilik kurmay heyeti ile birlikte iki adet de otomobil mevcuttu.
Mustafa Kemal ise cebinde, 30 bin Osmanlı altını ve altı tane devlet mührütaşıyordu.
Yüz yıl geçti aradan "Ne yani, bütün bunları arakladılar mı?" diye soran çıkmadı.
Mamafih O mühürler ki, bölgedeki tüm kamu kurumlarına koşulsuz hükmetme yetkisi veriyordu. Nitekim bildiğiniz gibi kendisini de şark cephesi kumandanı karşılamıştı zaten. Nereden talimat geldiyse artık?
Hasılı vaziyet bayağı bir gizliymiş efendim.
Neyse, alim olmaya gerek yok;
Gören gözler bakınca artık her şeyi açıkça görebiliyor, ancak öyle bir detay var ki,
İngiliz vizesini veren yüzbaşı Bennet ile Mustafa Kemal"in Pera palas"ta yaptıkları görüşmede vardıkları mutabakatı ve o mutabakatın muhteviyatını bir türlü çözemiyoruz.
Çözebilmek için öncelikle Yunan işgalinin tasarlanmış olma ihtimalini öngörmek lazım.
Takdir ederseniz ki o da,
Sıradan bir vatandaş olarak bizim boyumuzu oldukça aşar.