Lütfü Yılmaz'a ne sordum?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bağımsız Adayı Lütfü Yılmaz'la yaptığımız sohbeti sizlere buradan sunarım.Seçimler hepimize hayırlı uğurlu olsun.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bağımsız Adayı Lütfü Yılmaz'la yaptığımız sohbeti sizlere buradan sunarım.
Seçimler hepimize hayırlı uğurlu olsun.
Lütfü Yılmaz kimdir? Ne yapar, ne eder; nerede durur, nereye bakar?
Diriliş hareketinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bağımsız başkan adayıyım. Amasyalıyım, avukatım, evli ve üç çocuk babasıyım. Pendik’te yaşıyorum.
Üniversite yıllarından beri Üstat Sezai Karakoç’un fikirlerini gerek kitaplarından, gerekse şahsi sohbetlerinden takip etmiş biri olarak, diriliş hareketine katkı sağlamak ve bir diriliş eri olmak gayreti içerisindeyim. Dirilişte duruyoruz. Dirilişin çıkış yolu olarak sunduğu teklifi, tüm İslam aleminin kurtuluşu olarak görüyoruz. Gözümüz, kulağımız İslam milletinde.
Bağımsız bir aday olarak seçime katılıyorsunuz fakat Yüce Diriliş Partisi ile bir bağ var sanırım. Bu bağ nedir, neden bağımsız aday olundu? Yüce Diriliş Partisi neyi hedefler?
Evet, partinin kurucu üyelerindenim. Uzun bir dönem İstanbul İl Başkanlığı görevinde bulundum. Bugüne gelirsek, Eskişehir’deki adayımız Nuri Ercan Tortop ile beraber, seçimlere Diriliş düşüncesi adına Yüce Diriliş Partisi’nin desteği ile katılıyorum. Partimiz, kendi dışındaki partilere hayat hakkı tanımak istemeyen iktidar ve muhalefet partilerinin, çağ dışı Siyasi Partiler Kanunu’nu işlerine geldiği için değiştirmemesi sebebi ile, seçimlere giremiyor. Biz yasal bir zorunluluk gereği partimizden istifa ederek Diriliş düşüncesinin yanında ve tarafında olduğumuzu göstermek ve diriliş gönüllülerine de bir seçenek olabilmek adına aday olduk.
Bu ilk seçim deneyiminiz değil zannedersem?
7 Haziran 2015 Seçimlerine dört arkadaşımız, İstanbul'dan Yılmaz Karabul, Yetkin İlkerJandar, Bülent Timur Demirgil ve İzmir’den Muhittin Ağırman bağımsız adaylar olarak katılmışlardı.
Anadolu yakasında beraber çalıştığımız ve genç yaşta kaybettiğimiz Yılmaz Karabul ağabeyimizi de rahmetle anıyorum bu vesile ile
Bu seçimlere katılmak ile İletmek istediğiniz mesaj nedir?
İletmek istediğimiz şey diriliş düşüncesi ve idealidir. En özet hali ile ifade etmek gerekirse biz büyük bir tehlikenin yaklaştığını görüyoruz ve buna karşı uyarıyoruz. Çözüm önerimizi de paylaşıyoruz. Hareketimize destek istiyoruz.
Nedir bu tehlike?
1993 yılında öğrenci iken Şehzadebaşı'ndaki Diriliş Partisi İstanbul İl Merkezi’ne gittim. Üstadı ilk dinleyişim. Üstat dedi ki; Bağdat gidecek, Şam gidecek, işgal geliyor, esaret geliyor. İstanbul'un bir ayrıcalığı yok, eğer gereğini yapamaz isek, İstanbul da bu kötü akıbetin dışında kalamayacak. Üstelik Üstat bunları onlarca yıl önce de yazmış idi. İşte tehlike budur. Bağdat gitmiştir, Şam da gitmiştir, İslam ülkeleri neredeyse beylikler dönemindeki gibi, birçok şehir devletlere, küçük devletçiklere bölünmüştür, bölünmeye devam etmektedir. Ortaçağın şato devletlerinin top ile yıkılışı gibi, ulus devletler de büyük güçlere sahip ülkelerce birer birer yıkılmaktadır.
Çözüm nedir?
Çözüm kolay değildir. Ancak çözümün ne Amerika ile uzlaşmak, ne Rusya’ya yaklaşmak ne de AB’ye girmek olmadığı bellidir. Çözüm zordur ancak tek yol budur. Üstadın 5 Mart tarihli açıklamasında da belirttiği gibi tek çözüm, İslam Ülkelerinin kendi birliklerinin kurmalarıdır.
İstanbul özeline gelirsek, İstanbul ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Münevver Ayaşlı'nın “Dersaadet”ini okursanız, İstanbul’un yaşadığı yıkımın ne yeni, ne de son olduğunu müşahede edersiniz. Ve bütün bunların ötesinde İstanbul’un yaşayacağı en kötü akıbet, elbette ki kardeş şehirlerin hepimizin gözleri önünde yaşadığı kaderi paylaşmasıdır. Allah korusun. İnşallah, İstanbul diriliş hareketinin sancaktarı olacak, bir elini Bağdat'a diğer elini Şama da uzatarak, onlarla birlikte onları ve kendini koruyacak, çıkış yolunu bulacaktır.
Seçimi sonuçları nasıl olacak sizce?
Önümüzde büyük zorluklar ve bariyerler olmasına rağmen, İstanbul ve Eskişehir’de oy pusulasına girmiş olmamız, bu şehirlerde halkımıza bir seçenek sunmuş olmamız önemlidir. Sonuçlar ne olursa olsun, seçime katılmış olmakla bile kazanmış olduğumuzu düşünüyoruz. Halkımıza ulaşabildiğimiz, sesimizi duyurabildiğimiz ölçüde başarımız artacaktır. Her seçimi ve her mücadeleyi, diriliş düşüncesini anlatmak için bir imkan ve bizi eğiten bir menzil olarak görüyoruz. Adaylığımız ciddidir, göreve talibiz, hazırız ve sabırlıyız. İstanbul ve Eskişehir er ya da geç Dirilişin şehirleri olacaktır. Her aldığımız oy, İslam Birliği için koyulmuş bir tuğladır. Alamadığımız her oy, daha çok çalışmamız gerektiğini bizlere ihtar edecektir.
Biz diriliş seçeneğini önce Türkiye'deki kardeşlerimizin, sonrasında ise tüm İslam milletinin önüne bir seçenek olarak çıkarmak azim ve heyecanındayız.
Son olarak gençler ile ilgili ne dersiniz? Onlara yönelik projeleriniz var mı?
Gençler bizim yüz aydınlığımızdır. Üstadın eserleri en çok gençler tarafından ve artarak okunma eğilimindedir. Geleceğin aydınları olarak gördüğümüz gençleri çok önemsiyoruz. Üstadımızın da önerisi ile bizim partimizde gençlik kolları yoktur, olmayacaktır da. Gençler doğrudan teşkilatlarımızda görev alacaklardır. Almaktadırlar da. Hepimizin meşrebi, fıtratı ayrıdır. Kendimize mahsus ilgi alanlarımız vardır. Genç kardeşlerimizden istirhamım bir yandan bunlarla ilgilenirken, bir yandan da hepimizin geleceğini şekillendirecek yakıcı sorunlarımızın çözüm yolları ile ilgili düşünmeleri ve bu konudaki önerileri, teklifleri analiz etmeleridir. Gençler ümidimizdir.
Elbette İstanbul özelinde gençlerle ilgili projelerimiz var. Barınma problemlerinden öğrenci evlerinin sıkıntılarına, İstanbul’a intibak etmekteki sorunlardan, kitaba, kütüphaneye ulaşma meselesine kadar. Milletimiz gerekli yetkiyi verir ise, bu konularda çok somut adımlar atacak ve gençlerimizin yanında olacağız. Elbette belediye imkanlarının el verdiği ölçüde.
Teşekkür ederiz
Asıl ben teşekkür ederim sevgili Enes kardeşim. Şahsında tüm genç kardeşlerime selamlarımı sevgilerimi iletiyorum.
Söyleşi: Enes Batman