Ordu İlimize büyük geçmiş olsun.
Bir lâhza düşünün..!
Çok kısa süre içerisinde m2'ye 120 litre yağmur yağarsa ne olur ???
Seli HES'e, yapılaşmaya, şuna buna havâle etmeden şöyle bir akleden olmaz mı?
Elbetde ki, sel gelir.Hem de ne seylâb...!?
Neyse ki; maddî kayıbdan başka bir zayiât yokdur.
En çok zarâr gören ilçeler, Fatsa, Ünye, Çaybaşı..!
Son otuz yılın tek seferde en faza yağışı...!
8 köprü yıkılmış.Bazı evleri su basmış.
Toprak kaymaları, oto yol yarılmaları vs. Kezâ;
yollarda kurumaya bırakılan 30 ton fındık denize akmış.
Yıkılan köprüler, yollar, evler yapılır, eşyâlar yenilenir.
Denizdeki fındıklar toplanabilir.
Allâh'a hamdolsun ki, insân kaybımız yokdur.
Âlî Cenâb Devetimiz sağolsun..!
En kısa sürede bozulanlar onarılır yaralar sarılır.
Antalya/Elmalı İlçesindeki sel felâketi, Kaliforniya'daki orman yangınları, Avusturalya'daki dayanılmaz kuraklık ile Çin"deki muson yağmurlarının da müsebbibi kimdir dersiniz?
Elbetdeki,çevreye yeteri kadar önem vermeyen bizler, cümlemiz, dünyâda yaşayan bütün insânlar...!
Ozon tabakasını delerek serâ etkisi oluşturan, atmosfere salınan gazlar değil mi?
Başda BM nezâretinde hazırlanan "kyoto sözleşmes"ni imzalâmayan ABD ile kendilerini bağlı saymayan Çin ve Hindistan değil mi?
Kyoto protokolüne gelince..!
Protokol, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücâdeleyi sağlamaya yönelik uluslararası bir anlaşmadır.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinden maksat, karbondioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salınımını azaltmak...!
Üye ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere indirmek...!
1997’de imzâlanan protokol, bazı ülkelerin isteksiz davranmaları nedeniyle ancak, 2005’de yürürlüğe girebilmişdir.
Hâlen sözleşme 160 ülke ve sera gazı salınımlarının %55’inden fazlasını kapsamaktadır.
İmzâlamayan ve iyot gibi açıkdaki tek ülke ABD’dir.
Protokolü imzâlasalar dahi gerekenleri yerine getirme zorunluluğu olmayan ülkeler ise, Çin ve Hindistan’dır.
TBMM'inde 05.02.2009 târihinde kabûl edilmişdir.
Meselenin ehemniyetini dillendiren bilim adamları devâmlı olarak uyarmaktalar. Yakın bir gelecekde buzul çağı yerine "alev çağına" girebileceğimiz şeklinde...!
Dünyâ ısısının iki derece daha artması hâlinde bu kaçınılmaz bir sonuç...!
Bunu domuzseverler nasıl akletsin? Kalın sağlıcakla..!