Prof. Dr. Zeki BAYRAKTAR
Kur’anda matematiksel bir sistem mi var? Ve bu neyi ispatlar?
Önce şunu belirteyim; Ben ‘’Üzerinde 19 var’’[79/30] mealindeki ayeti ‘’Kur’anda 19 sistemi var’’ şeklinde anlamıyorum. Çünkü ayetin konusu bu değil. Ayrıca 83/20 ayetinde yer alan ‘’Rakamlanmış kitap/kitâbun merkum'’ ifadesindeki kitabı da Kur’an olarak anlamıyorum, ‘’Kitâbun merkum’’ Kur’an değil ‘’illiyyun’’dur, yani ahiretteki sicil defterimiz (83/19,20)].
.
Ama bu durum Kur’anda matematiksel bir sistemin [kod, dizilim] bulunamayacağı anlamına da gelmiyor. Varsa böyle bir kod bu 19 da olabilir, başka bir sayı veya kod da, nitekim bu amaçla tanımlanan ‘’Matematiksel simetri’’, ‘’19 sistemi’’ ve ‘’ikiz kod 7&19’’ gibi bazı matematiksel formüller-kodlar olmuştur [1,2].
.
19 sistemi bunların en meşhur olanı; ama aynı zamanda en çok itiraza uğrayanı da, çünkü sistemi savunanların bir bölümü ‘’Tevbe suresinin son iki ayeti 19 sistemine uymuyor, Tevbe 128,129 Kur’andan sayılmamalı'' diyor. Bu nedenle de [ben dahil] çoğu kimse 19 sistemine mesafeli duruyor.
.
Ancak 19 sistemini savunan başka bir grup da ‘’aksine bu iki ayet 19 sisteminin en önemli [merkez] ayetidir, 19 sistemi tam da bu iki ayet sayesinde ideal olarak işliyor’’ görüşünde. Hatta bunun için [bana göre] oldukça ciddi bir kanıt da sunuyorlar. Şöyle ki;
.
Fatiha’dan Nas’a kadar mushaftaki tüm surelerin ayet sayıları sırası ile ve yan yana [ardışık olarak] yazıldığı zaman [yani 7 ayet olan Fatiha suresi 1234567 şeklinde, 286 ayet olan Bakara suresi 12345678…285286 şeklinde, 200 ayet olan Ali İmran suresi 123456…199200 şeklinde ve nihayetinde 6 ayet olan son sıradaki Nas suresi 123456 şeklinde yan yana yazılınca] ortaya çıkan ‘’1234561234567… 286123456… 200…. 123456’’ şeklindeki 12471 basamaklı sayı 19’a tam olarak bölünebiliyor. Bir başka deyişle, Kuranın bütün ayetleri tek tek kodlandığında elde edilen sayı, 19'un tam katı oluyor. Bunun için Tevbe 128,129 ayetlerinin de bulunması ve tam da şu anda bulunduğu yerde ve sırada bulunması gerekiyor [bu sistemde bunu destekleyen başka veriler de var] [2].
.
19 sistemini savunan [ama Tevbe 128,129’a itiraz eden] bazı arkadaşlar bunun imkânsız bir olasılık olmadığını söylüyor ve buna itiraz ediyorlar. Ancak olay öyle değil, yani bu olasılık o kadar basit bir olasılık değil. Çünkü buradaki iki sayı da [bölen ve bölünen] rastgele seçilmiş iki sayı değil, ortada Kur’anın tamamı kodlanarak elde dilen 12471 basamaklı oldukça büyük bir sayı var ve bu sayı yine rastgele bir sayıya değil, kod olduğu savunulan seçilmiş bir sayıya [19'a] bölünüyor. Rastgele seçilen herhangi bir X sayısının Kurandan elde edilen herhangi bir başka sayıya tam bölünebilme olasılığı 1/X'tir, ancak bu sayı kod olduğu iddia edilen [ve başka bir çok özelliği gösterilen] seçilmiş bir sayı olduğu [rastgele seçilmediği] için bu olasılık düşer, çünkü burada birçok ardışık olasılık gerçekleşiyor, bu çok zor bir durum. Örneğin içinde 1'den 30'a kadar sayı bulunan bir kutudan bizim ilk çekişte 1 sayısını çekme olasılığımız 1/30'dur ama [1'i tekrar kutuya atıp] ikinci kez çekersek 2 gelme olasılığı 1/30 değil 1/900 olur, üçüncüde 3 gelme olasılığı 1/27.000, dördüncüde 4 gelme olasılığı 1/810.000 ... Yani 1'i bölen pay logaritmik olarak artar ve olasılık giderek sıfıra yaklaşır
.
Dolasıyla Kurandaki mevcut ayet diziminin kodlanması sureti ile edilen 12471 basamaklı devasa bir sayının [kod olduğu söylenen ve buna dair bir çok kanıt gösterilen] 19 sayısına tam olarak bölünebilmesi imkansıza yakın bir olasılıktır ve böyle bir sistem asla bir beşer tarafından kurulamaz/ayarlanamaz.
.
O halde bu durum bize neyi gösteriyor/ispatlıyor?
.
1-Kur’anın Allah kelamı olduğunu, böyle bir kitabın bir beşer tarafından yazılamayacağını [bir kez daha görmüş oluyoruz],
2-Elimizdeki mushafın ne bir eksik ne bir fazla olduğunu [ayetlerin tam olduğunu],
3- Ayetlerin/Kur’anın sadece vahyinin değil, yazımının, sıralanışının ve tertibinin de [beşeri bir inisiyatif ile değil] ilahi bir tasarrufla yapıldığını,
4-Kur’anın yazımı ve tertibinin bazı rivayetlerde iddia edildiği gibi sonradan [ashab komisyonu tarafından] yapılmadığını, bunun Resulullah döneminde yapılmış olduğunu, ,
5-Elimizdeki mushafın ayet sayısı ve sıralanışı bakımından tam olduğunu, lafzen herhangi bir tahrife [ilaveye veya eksiltmeye] uğramadığını,
6-Tüm ayetlerin [şu ayetlerdeki işaretler doğrultusunda] nazil olur olmaz yazıldığını/yazdırıldığını, surelerin Resulullah tarafından sıralandığını, kısaca Kur’anın Resulullah döneminde Mushaf haline geldiğini/getirildiğini ve eksiksiz bir şekilde bize ulaştığını…
.
‘'Nûn velkalemi vemâ yesturûn(e)- ‘’Nun’a ve satır satır yazılan[Kur’an]’a yemin olsun.’’[Kalem, 68/1]
''İkra/ ve rabbuke-l-ekrem(u)Elleżî ‘alleme bil-kalem(i)-Oku, el-kalemle öğreten, kerem sahibi Rabbinin [adıyla oku]''. [A’lak, 93/ 2,3]
.
Görüldüğü üzere bu ilk ayetlerde ‘’el-kalem’’e ve ‘’yazıya’’ atıf yapılıyor ve ‘’satır satır yazılan’’a yemin ediliyor. Yemin ancak var olan bir şeye yapılır; ‘’el-kalem’’ ile ve ‘’satır satır yazılan’’ o şey Kur’andır, çünkü bu ayetlerde zikredilen ‘’kalem’’ değil ‘’el-kalem’’dir, o bilinen kalemle/katiple yazılan satırlar].
.
Kur'an Allah kelamıdır, bunu gösteren pek çok ayet/belge var [insan ve evrendeki kevni ayetlerin lafzi ayetlerle uyumu-41/53]. Ama demek ki Kur'anın böyle bir matematiksel yönü de var, zira bu da Kuranın bir meydan okumasıdır, Kuranın bu açıdan da eşi ve benzeri yoktur, yapılamaz, yapılabilir diyen varsa buyursun yapsın, hodri meydan. Evet, Kur'an gizemli bir bilmece kitabı değildir, o cifr veya hurufilik kitabı da değildir, o akledenler için bir rehber, hidayet ve rahmettir ama Kuranın hidayet olabilmesi için Allah kelamı olduğuna inanmak [buna şahit olmak] gerekiyor, günümüzde bunu sağlayan delillerden biri de bu sistemler olabilir [19 sistemi, simetrik kitap ve 7&19 ikiz kod sisteminin hepsi birlikte incelenirse daha iyi olur].
.
1-Halis Özdemir. Simetrik Kitap Kur'an, Eşsiz ve İlahi Matematiksel Tasarım, 2011
2-İmran Akdemir. İkiz Kod 7&19, 2018