Mustafa Cemal TOMAR
İSLÂMDA SİYASET VAR MI?
İSLÂMDA SİYASET VAR MI?
Memleketimizde sol fraksyonlu partilere oy verenlerin tamamına yakını, sağ fraksyonlu partilere oy verenlerin de bir kısmı "din siyasete alet edilmez" derler, bazıları da "dinde siyaset var mıdır?" diye sorar. Aslında soruş gayeleri dini siyasete alet etmeyelim türündendir. Bir kere böyle bir soru sormak islâmdan habersiz oluşlarınım ya da islâm karşıtı olduklarının göstergesidir bu soru.
Bu meseleyi üç şekilde katekorize etmek gerekir.
1. Siyaseti dine alet etmek: Siyasi ve maddi çıkar elde etmek için dini söylemlerde bulunmak ya da dindarmış gibi görünmek. Namazla ve camiyle işi olmayan birisinin seçim arefesinde camiye gidip namaz kılması, inançlı insanların inançlarına saygılı olduğunu söylemesi, ezandan ve Kur'an'dan bahsetmesi gibi.Bundan yaklaşık 4,5 yıl önce bir büyükşehir belediye başkan adayı camiye gidip Kur'an okuması örnek verilebilir. Bu tür siyasetçiler bu yaklaşımlarıyla mütedeyyin insanların oylarını almaktır hedefleri. Otoriteyi ellerine aldıktan sonra eski durumuna rücu ederler. Esas itibarıylâ normal yaşantıları islâmla ilgili değildir.
Bu tipler hemen farkediliyor, halkımız bunlara prim vermiyor. Bunlar pirince benzeyen siyah taş gibidirler.
2- Dinimizi siyasetine alet eden farklı versiyonları vardır. Bunlar çok tehlikelidir
Günümüzde dinimiz en çok bu tiplerden zarar görmektedir. Bunlar görünürde senin gibi inanır, namaz da kılarlar, umre ve hacca da giderler. Konuştukları zaman çok güzel konuşurlar, kitabın ortasından konuşurlar. Dini meselelerde halkın nabzını göre davranırlar. Yetki ellerine geçtiği zaman söylediklerinin tam tersini yaparlar fakat yanlışlarını kolay kolay farkedemezsiniz. Zira; "Ağuyu altın kafesin içinde sunarlar". Bu tip siyasetçiler çok tehlikelidir. Kur'an'n tabiriyle bu tipler münafıktırlar.
3- Üçüncü tip sşyasetçiler, islâmın siyasetini yaparlar. İslâmı hem dünyamızı, hem de ahiretimizi dizayn eden bir sistem olduğuna iman ederler. İslâmın özünü anlatarak oy istediklerinde asla mal ve makam için istemezler. Yetkilendirildikleri zaman da verdikleri sözleri güçleri nispetinde yerine getirmeye çalışırlar. Dünyevi ya da uhrevi meselelerde anlaşmazlığa düştükleri zaman örneğin Nisa Suresi Ayet 59﴿a müracaat ederler.
"Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ülü’l-emre de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu, Allah’a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir". Yegane gayeleri İslâm Nizamı'nı hayata hakim kılmaktır. Gücü değil hakkı üstün tutmaktır. Bu kimseleri öncülerimiz yapmak ya da böyle bir davanın öncüsü olmak en büyük şiarımız olmalıdır.
Bu açıklamalar muvacehesinde esas konuya dönelim. Dinde siyaset var mıdır? Allah Teâlâ katında yegane din islâmdır. İslâm, bizim hem dünyevi işlerimizi hem de uhrevi hayatımızı düzenleyen ilâhi bir nizamdır. Allah Teâlâ bizi yarattı. Onun bilgisi dışında bir yaprak dahi yere düşmez. Elref-i mahlukat olan bizlere dünyada nasıl yaşamamız gerektiğini Allah Teâlâ bizlere bildirmez mi?
Bir mühendis icat ettiği bir makinanın kullanım kılavuzunu bize bildirmezse o makineyi nasıl kullanacağımızı nereden bilelim. Rabbimiz de bizlere bir rehber göndermiştir. Ekonomik, sosyal meselelerde bize ışık tutacak elçileri aracılığı ile ilâhi kitaplarını göndermiştir. İnsanlığa ve cin alemine en son Kur'an'ıkerimi göndermiştir. Bu kitap sadece ibadet ve dua kitabı değidir. Hırsızlık, zina, evlilik, boşanma, faiz, milletlerarası ilişkiler, miras hukuku, yargılama, alış-veriş, sısyal hayat, yardımlaşma, dayanışma, ülke savunması, vatan ve bayrak sevgisi, anne evlat ilişkileri, tasarruf, ğretim-tüketim... aklınıza gelebilecek her konu ile ilgili hükümleri vardır. Bütün bu konular, dünya hayatımızın olmazsa olmaz konularıdır. Yani islâmın ilahi bildirimleridir. Yani islâm nizamıdır. Bu sistemin işlenişi ve uygulama biçimine de siyaset diyoruz. Hal böyle iken nasıl da İslam'da siyaset var mıdır diye sorabiliyoruz.
Konu oldukça uzundur. Bundan sonraki yazımda Rabbim nasip ederse bu yazının devamını sizlerle paylaşacağım. Önemli şeyler yazacağımı düşünüyorum. Takip eden kardeşlerim istifade edeceklerini düşünüyorum. Rabbimiz bizlere "Hak" olanı yazmayı, okuyucularımıza da Hakkı" anlamayı nasip eylesin. Selâm ve Dua ile...
20.09.2023
M. Cemal TOMAR