İslam ekonomisi deyince birçok kimsenin aklına faizsiz bankacılık gelse de, İslam ekonomisi bu önemli enstrümanın da içerisinde bulunduğu ve merkezinde insanın yer aldığı bütüncül bir yapıdır. Faizsiz bankacılık uygulaması İslam ekonomisinin mümkün olduğunu somut olarak göstermek bakımından önemlidir. Ancak ticarileşip İslam ekonomisinin yalnızca bu kısmı ile yetinmek tamamlanmış bir din olan İslam dinindeki çözümlemeleri keşfetmemizi engeller. Bu yüzden mevcut ekonomi anlayışına alternatif geliştirmek günümüzde en önemli çalışma alanlarından birisi olsa gerek. Ancak belirli ilkelere dayalı olarak yapılmayan çözümlemeler kalıcı olmaktan uzaktır. Bu ilkeler İslam ekonomisinde ‘aksiyom’ olarak isimlendirilmektedir.
İslam ekonomisi çeşitli aksiyomlara dayalıdır.
Bunun nedeni kaynağının ilahi oluşudur. Bir başka deyişle “bilimsel” olması şart değildir. Örneğin faiz yasaktır. Bunun tartışması olmaz. Bu yasak İslam ekonomisinin bir aksiyomudur ve faizsiz bir ekonominin mümkün olduğu yanında, bunun bir görev (farz-ı kifaye) olduğunu da gösterir. Aksiyomlar İslam ekonomisinin vazgeçilmezi ve iskeletidir. Aksiyom; İslam hukukunun nirengi noktaları, parametreleri, belirleyicileridir denebilir. Aksiyomlar geçmiş ulema tarafından belirlenmiştir. ‘Makasıd’ adı altında belirlenen bu kurallar, bir anlamda İslam ekonomisinin anayasası, vazgeçilmezidir. Nitekim günümüzde beşeri hukukun ve kapitalist ekonominin de tartışılmazları vardır. Örneğin beşeri sistemlerin; laik devlet, hukuk devleti, demokrasi gibi tartışılmazları hatta tabuları vardır. Ekonomi alanında da bunun yansımaları vardır; ‘vergilerin kanuniliği ilkesi’ böyledir mesela... Piyasa ekonomisi de vazgeçilmezdir. Rekabet olmazsa olmazdır. Şüphesiz İslam hukukunun aksiyomları olan ‘makasıdı şeria’ veya ‘makasıdı felasife’ gibi vazgeçilmez kurallarının belirlendiği makasıd ekonomi bakımından da somutlaştırılmalıdır.