Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
İÇİMDEN SESSİZCE GEÇENLER Prof. Dr. Salih Şimşek
İÇİMDEN SESSİZCE GEÇENLER
Kâidesi üzerinde uzun yıllar kalsa bile, her heykel bir gün nalları dikecektir.
Ne garip! Bazı 'horozlar', öttükleri için sabah oluyor sanıyorlarmış... Ben yeni öğrendim de...
'Gurbet’te olanlar hep oralardan şikâyetçidirler. Düşünmezler ki bu âlemin bizzat kendisi gurbet...
Bir ara söylemiştim, 'her şeyin bir rengi vardır' demiştim. Acaba diyorum, 'aşkın rengi' ne renktir?
Balıkların suda yaşadıklarını bilmedikleri gibi, ‘müsrifler’ de 'müsrif' olduklarını bilmezler.
Anladım ki; Her şeyin bir rengi varmış. Rengin de bir rengi olduğu gibi, renksizlik de bir renkmiş...
‘Mürekkep yalamış’ yani okuyan adamın (istisnaları çok olsa da) ‘sapkınlık’ hali de bir başka oluyor.
Şeytan, her zaman ve mekânda şeytanlığını yapacaktır. Önemli olan, insanın onun oyuncağı olmamasıdır.
Dünyevî küçücük çıkarlar İçin İnancınızdan taviz vermeyin, İnancınızın aksine davranmayın!
Şimdi kafalarını kuma sokanlar, 'iyi niyetle' küffara destek olanlar, acaba şimdi pişmanlık duyuyorlar mıdır?
Hz. Lokman şöyle demişti: Ey Oğulcuğum, Allah'ın dostlarını dost, Düşmanlarını da Düşman Kabul et.
Birileri bir zaman şöyle bir tespit yapmış: Yüreğin çığlık çığlığa bağırıyorken, dilin avaz avaz susuyorsa çaresizsin.
Balon bu… Başka şeylere benzemez ki... İşi patlamaktır! Çünkü özünden değil, dışarıdan bir kuvvetle büyütülmüştür...
İçlerinde yangın olan ve bunu çok zaman saklayanlar, bazen başarılı olamaz ve yangının başkalarınca da görülmesine yol açabilirler.
Ey bir kısım ‘Müslüman’ kimlikli insanlar! Şimdi ne diyeyim ben size? Allah'ın lanetlediği düşmanlarına 'dost' olan 'Müslümanlar, sizi nasıl bir sıfatla anayım?
Siyasal itibar, tecrübe ve makamlarını belirli bir partiye borçlu olanların, kibirlerinin esiri olup, ocaklarına ihanet edenlerin, allame-i cihan olsalar dahi gelecekleri yoktur.
'İslâm Düşmanı' oldu tescilli olan birilerini bildiği halde ona destek veren 'Müslüman Kimlikli' insanların, inançlarını sorgulamalarında büyük fayda olduğunu düşünüyorum.
Ne desem ne söylesem, bilmem ki... Makam ve mevki döneminde 'dost' olanlar veya öyle görünenler, makam ve mevki kalmayınca dosta düşman olanlar… Sizler var ya sizler…
Zamanında vefatları sonrasında sayısız kişinin dua edeceğini umarken, şimdi Fatiha okuyacak kimsenin bile kaldığından şüpheliyim. Bu âcizin bu konuda bildiği bu... En iyisini Allah bilir.
Bildiğim ve uzun yıllardır bizzat tanıdığım o kadar çok insan var ki; yarım asır boyunca 'güzel' hizmetler ifa etmişlerdir. Ancak gelin görün ki, son yıllarda, her ne tür bir elektro- manyetik dalgaya maruz kaldılarsa, benim tanıdığım eski insanlar olmaktan çıkmışlardır.