Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
İÇİMDEN GEÇENLER
Bazen ‘hedef şaşırtmak’ iyidir.
Şeytanların fesat planları hiç bitmez!
Acaba diyorum; Biraz da 'bilsem' mi ki?
Unutur, unutur; insanoğludur bu, unutur.
Hayır, hayır... O konular bildiğiniz gibi değil!
GDO'lu beyinlerden ORGANİK fikirler çıkmaz!
Emin adımlarla, acele etmeden, vakur ve akıllıca...
Hani demem o ki; günümüzdeki şu şarlatanlar var ya...
Herkesin 'sap' olması gerekmez, 'balta' olan da makbuldür.
Gölgesinden korkan, vehimli insanlardan kahraman çıkmaz!
Ahlâksız yaratıkların lügatinde ‘ayıp’ diye bir kelime yoktur!
Devam, devam... Kapı çalmaya devam... Dua Kapı Çalmaktır!
Vatan, Millet, Sakarya... Hoooop Müteahhitlik... Lânet olsun.
İyi de… Bazı insanları mutlu edecek hiçbir şey maalesef yoktur.
Bazen öyle olur ki cevabı en kolay soru, cevabı en zor soru olur.
Dost, dostun yaptığı hata ve yanlışları söylemezse o 'dost' değildir.
Evet, evet... En iyisi yine de BİLMEMEK... Başın ağrımaz hiç olmazsa...
Dostunun -varsa- kusurunu ve hatasını söylemeyen onun dostu değildir.
İnsan bu! Meçhul… Ömrünü hızla tüketirken, zamanı tükettiğini sanıyor.
Ne mutlu o güzel insanlaralara... Sıkıntılı yaşadılar, 'adam' olarak gittiler.
Evet, evet... Hiç merak etmeyin! Dünya bugün de dönmeye devam ediyor!
Siyaset dünyasındaki her partinin paralosı: Hırsız bizdense o hırsız değildir.
Yalaka, rançı ve âdi heriflerin de Avrupa’da 'tatil yapma hakları' (!) vardır...
Müjde, müjde... Aranan 'Bulunmaz Hint Kumaşı' bulunmuş... Artık aramayın!
Olmaz efendim, olmaz... Kronikleşmiş, asırlık dertler bir anda ortadan kalkmaz.
Hani derim ki; Her kışın sonu bahardır, ama o baharı göremeyecek nefesler de var...
Öyle görünüyor ki, köpeklere köpeklik yapan rantçıların nesilleri hiç kurumayacak.
Hüzün, Ey Hüzün! Biraz seyahate çıksan ne iyi edersin... Ben de biraz rahat ederdim.
Çıkarları ve dünyalıkları için kutsal değerleri ayaklar altına alanlara da lânet olsun.
Hani demem o ki; Bir insanın kendisine yapacağı kötülüğü hiç kimse ona yapamazmış.
Birileri, birileri için, uzaktan da kapı çalar ve dua eder, bunun bir mahzuru yoktur ki…
Bir şeyi, bir kişiyi veya her ne ise, zorla sevdiremezsiniz, ama NEFRET ettirebilirsiniz...
Şimdi var ya... Hiç bir âdemoğlunun gelip geçmediği bir dağ başında ‘hancı’ olmak vardı...
Öyle insanlar var ki; eleştiri yapmanın dışında bir özelliği ve sermayesi ve dahi fikri yok…
Kendilerini değerli bir ‘nane’ sanan yaratıklar, bir süre sonra sadece ‘ot’ olduklarını anlarlar.
Hülâsa, içimden daha neler geçiyor neler de…