HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlundan taziye ziyaretleri
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ve Diyarbakır il ve ilçe yönetimlerinden oluşan partili heyet, İslami kimliklerinden dolayı mahkûm edilen Hacı Bayancuk, Mehmet Duman
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ve Diyarbakır il ve ilçe yönetimlerinden oluşan partili heyet, İslami kimliklerinden dolayı mahkûm edilen Hacı Bayancuk, Mehmet Duman ve Cihan Yeşil’in vefat eden yakınlarının taziyelerine katıldı.
Heyet daha sonra HÜDA PAR Yalova İl Başkanı Yavuz Bayrak’ın vefat eden annesinin taziyesine iştirak etti.
"28 Şubat zulmü halen ocaklara ateş düşürmeye devam ediyor"
Taziyelerde kısa bir konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, vefat edenlere Allah’tan rahmet dileyerek, ailelerin acılarını paylaştıklarını söyledi.
İslami hassasiyetlerinden ve İslam'ı bir hayat nizamı olarak arzuladıkları için Müslümanların laik sistemin gadrine uğradığını belirten Turgut, halen devam eden bu zulümler ile annelerin ve babaların evlatlarının hasreti ile dünyaya gözlerini yumduklarını söyleyerek, 28 Şubat zulmünün halen ocaklara ateş düşürmeye devam ettiğini ifade etti.
"Ölüm Allah’ın bir nimetidir"
Taziyede bir konuşma yapan bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Mustafa Durgun ise ölümüm tüm insanlara yakın olduğunu ve hiç kimsenin bu hakikatten kurtulmasının mümkün olmadığını söyleyerek şunları söyledi:
"Hepimiz ölümün bir hakikat olduğuna inanıyoruz. O halde ebedi âlem için bir hazırlık yapmalıyız ki pişman olmayalım. Allah-u Teâlâ 'Her nefis ölümü tadacaktır' der. Netice itibariyle ölüm bitmek veya bir yok oluş değildir, sadece bir tattır. Ölümün tadına varılır ve uykudan uyanır insan. Bir bakıma ölüm Allah’ın bir nimetidir de diyebiliriz. Ölüm olmasaydı ve herkes yaşlansaydı, o kadar yaşlının hizmetini kim üstlenebilirdi? Ölümü hepimiz tadacağız. Ebediyete göç eden akrabalarımızdan ibret almalıyız ve ölümün bize bir adım daha yaklaştığını düşünerekten kendimize, amellerimize çeki düzen vermeliyiz."
"Bu acı bizi yiyip bitiriyor"
Taziyeden çıktıktan sonra babası vefat eden mahkûm Cihan Yeşil’in annesini ziyaret ederek başsağlığı dileyen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, acılı annene ile bir süre görüşerek sıkıntılarını dinledi.
Oğlu Cihan’ın büyük bir zulme maruz kaldığını ve bu acının Cihan'la birlikte kendilerine de büyük bir cezaya dönüştüğünü belirten acılı anne, Cihan’ın Edirne’ye götürülmesinin büyük bir zulüm olduğunu ve babasının hasta olduğu için yıllardır oğlunu görmeden, ona hasret bir şekilde vefat ettiğini söyledi.
Hasta ve yaşlı olduğunu belirten acılı anne, kendisinin de bu hasretle ve oğlunu görmeden öleceğinden korktuğunu belirterek, "Oğlum uzak bir diyarda, tek başına bir odaya atılmış. Ben de anneyim ve ciğerim yanıyor. Bu acı bizi yiyip bitiriyor. Babası vefat ettiği için belki devlet getirir diye bekledim. Ama bunu bile bize çok gördüler. En son ne zaman görüşüne gittik bilmiyorum. 19 senedir cezaevinde. Ancak telefon açınca konuşuyor, sesini duyabiliyoruz." diyerek acısını dile getirdi.
"Biz bu kardeşlerimizi unutursak Allah bize bunun hesabını sorar"
Cihan’ın durumu ile ilgilendiklerini, Cihan’ın tek başına ve uzakta olmasının da kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Biz de uğraşıyoruz. İnşallah hepsi gelecekler. Hem de evlerine gelecekler, çünkü suçsuzdurlar. Teşkilattaki bütün kardeşlerime her zaman söylüyorum; bu cezaevlerinde olan kardeşlerimizin anneleri babaları sizin de aileniz, ananız, babanız ve kardeşlerinizdir. Siz onlara gitmeden kendi anne babanıza gitmeyeceksiniz. Bu söylediklerimi laf olsun diye demiyorum. Hakikaten biz bu kardeşlerimizi unutursak Allah bize bunun hesabını sorar. Elimizden ne gelirse onu yapacağız, bundan şüpheniz olmasın." diye konuştu.
Öte yandan İslami kimlikli mahkûmların, vefat eden yakınlarının taziyelerine katılmalarına hâlâ izin verilmiyor. Cezaevinde olup da hayatını kaybeden yakınlarının taziyelerine katılma imkânı verilen mahkûmlar arasında siyasi kimliğine göre bir ayrımcılık uygulandığı dikkat çekiyor. Başta Ergenekon davasından mahkûm olanlar olmak üzere birçok farklı siyasi kimliğe sahip kişiler bu yasadan yararlanırken İslami kimlikli mahkûmlara güvenlik gerekçesiyle engellerin çıkarılması aileleri tarafından tepkiyle karşılanıyor.(İLKHA)