
Mehmed Sıddık ALADAĞ
HANEFİ VE ŞAFİ MEZHEBİNE GÖRE TERAVİH NAMAZI VE DUASI
HANEFİ VE ŞAFİ MEZHEBİNE GÖRE TERAVİH NAMAZI VE DUASI.
Bu yazıları tamamını okuduktan sonra anlarsınız.yazımızın sonunda bir kaç tane önemli konular yazdık ve isterimki okumanızı ve dostlarınıza veya bilmiyenlere anlatmak umarım buyuk sevablara nail olursunuz bu Ramazan-ı şerifte..
Ramazan ayı size bereketiyle geldi, Allah Bu ayda sizi zengin kılar, bundan dolayı size rahmet indirir, hataları yok eder, bu ayda duaları kabul eder.
Allah Teâlâ sizin (Ramazan ayındaki ibadet ve hayır konusunda) birbirinizle yarış etmenize bakar ve meleklerine karşı sizinle övünür.(Allah teala Bu gece ilk teravih ve ilk sahur ibadetimizi katından kabul buyursun Amin)
Eshâb-ı kirâm, dediler ki: Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir orucluya iftâr verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz. Resûl “aleyhisselâm” buyurdu ki: (Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile oruc açdırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevâb verilecekdir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmakdır.
Bu ayda, emri altında olanların [işçinin, me’mûrun, askerin ve talebenin] vazîfesini hafîfletenleri [patronları, âmirleri, kumandanları ve müdîrleri], Allahü teâlâ afv edip, Cehennem ateşinden kurtarır. Bu ayda dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever.
Bunlar, Kelîme-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmekdir. İkisini de, zâten her zemân yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden Ona sığınmakdır. Bu ayda, bir orucluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmıyacakdır.)
Mubârek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nâfile namaz, zikir, sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir.
Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir orucluya iftâr verenin günahları affolur. Cehennemden âzâd olur.
O oruclunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruclunun sevabı hiç azalmaz. Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafîfleten, onların ibâdet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur.
Cehennemden âzâd olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resûlullah “aleyhisselâtü vesselâm”, esîrleri âzâd eder, her istenilen şeyi verirdi…
Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işliyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. [Bu ayı fırsat bilmelidir.] Elden geldiği kadar ibâdet etmelidir. Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmalıdır.
Bu ayı, âhıreti kazanmak için fırsat bilmelidir. Kur’an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadr gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftârı erken yapmak, sahûru geç yapmak sünnettir. Resûlullah “aleyhisselâtü vesselâm” bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.
İftârda acele etmek ve sahûru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısı ile herşeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbâdet etmek de zaten bu demektir.
Hurma ile iftâr etmek sünnettir. İftâr edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il urûk ve sebet-el-ecr inşâallahü teâlâ) duâsını okumak, terâvîh kılmak ve hatm okumak mühim sünnettir…
TERAVİH DUALARI
Terâvihden önce;
“Sübhâne zil mülki vel melekût. Sübhâne zil izzeti vel azameti vel celâli vel cemâli vel ceberût. Sübhânel melikil mevcûd. Sübhânel melikil ma’bûd.
Sübhânel melikil hayyillezî lâ yenâmü ve lâ yemût. Sübbûhun, kuddûsün Rabbünâ ve Rabbül melâiketi verrûh.
Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehre Ramezân. Merhaben, merhaben merhabâ yâ şehrel-bereketi vel gufrân.
Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehret-tesbîhi vet-tehlîli vez-zikri ve tilâvet-il Kur’ân. Evvelühû, âhıruhû, zâhiruhû, bâtınühû yâ men lâ ilâhe illâ hüv.” tesbihât ve duâları okunur.
Ayın 15’inden sonra, “Merhabâ” yerine, “Elhuda(yani Elvedâ)'” denir.
Her 4 rekâtin sonunda;
(Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ Âli seyyidinâ Muhammed. Biadedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîrâ.) okunur.
Bu kısım, 20 rekâtin sonunda 3 defâ tekrar edilir ve 3. sünde kesîrâ’dan önce (kesîran) denir. 3 defâ da şu duâ okunur:
(Yâ Hannân, yâ Mennân, yâ Deyyân, yâ Burhân. Yâ Zel-fadlı vel-ihsân nercül-afve vel gufrân. Vec’alnâ min utekâi şehri Ramezân bi hurmetil Kur’ân.).
Teravih namazı iki rekattan bir selam verilir.
Not Şafii mezhebinde dua okunma vaktisi şöyledir ve teravih namazı;
Her kıldıkları yatsı farz namazı ve sünnetlerinden sonra teravih namazına kalkmadan ünce okunur. Ve daha sonra teravih nzmazına başlanır.
Terâvihden önce;
“Sübhâne zil mülki vel melekût. Sübhâne zil izzeti vel azameti vel celâli vel cemâli vel ceberût. Sübhânel melikil mevcûd. Sübhânel melikil ma’bûd.
Sübhânel melikil hayyillezî lâ yenâmü ve lâ yemût. Sübbûhun, kuddûsün Rabbünâ ve Rabbül melâiketi verrûh.
Bu aşağıda ki kısmı üç defa tekrarla.
Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehre Ramezân. Merhaben, merhaben merhabâ yâ şehrel-bereketi vel gufrân.
Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehret-tesbîhi vet-tehlîli vez-zikri ve tilâvet-il Kur’ân.
Evvelühû, âhıruhû, zâhiruhû, bâtınühû yâ men lâ ilâhe illâ hüv.
Ayın 15’inden sonra, “Merhabâ” yerine, “Elhuda(yani Elvedâ)'” denir.
Daha sonra bu aşağıdaki zikri üç defa tekrarlanır.
(Yâ Hannân, yâ Mennân, yâ Deyyân, yâ Burhân.
üçüncüden sonra bunu ekliyerek tamamlanır.
Yâ Zel-fadlı vel-ihsân nercül-afve vel gufrân. Vec’alnâ min utekâi şehri Ramezân bi hurmetil Kur’ân.)
Bu dua bitikten sonra ESSALATÜ CAMİ AN DEYİP kalkıp teravih namazı başlanır.
Eğer kazaları var olan kardeşlerimiz varsa mutlaka teravih namazını kaza olarak kılınmasını önemle tafsiye edilir.Çünkü kaza namazları olanlar sünneti kılmak günaha girer.
Kazaları şöyle tamamlar:
İlk teravih namazı kaza olarak şöyle kılınır;
Sabah namazı ikişer rekattan dört rekat.her ikişer rekatın sonunda son rukadan sonra kunut duasını okunur.
Öğle namazı 4 rekat
ikindi namazı rekatı 4 rekat
yatsı namazı 4 rekat
akşam namazı 3 rekat kılınır ve daha sonra yatsı tesbihatlarını okunur böylelikle teravih namazı bitirmiş olur.
Peygamberin sunnetini yerine getirmekle Allahın emrini farzını terketmekle büyük günahlar işlemiş olursunuz.bu mubarek günlerde ibadet ediyorum duye hayır işliyirum diye kendinizi helak etmeyiniz.çünkü öyle bir asırdayız ki alimlerimizin sanki mezhep kuruyirlar diye mucahidlik davasının peşindeler zanedersin.
böyle alimler öyle yaptılarki bu ümmetin kafası karışık ve bu ümmet kime inanacağını bilmiyor.Buradan hanefi ve şafii mezhebine göre teravih duasın detaylı yazdık inşaallah..
Bir kaynakta bunu okudum:
Peygamber efendimiz, 3-4 gün teravihi cemaatle kıldırdı, daha sonra evden çıkmadı. Sebebi sorulunca, (Teravih namazının size farz olacağından korktuğum için, evden çıkmadım) buyurdu. (Buharî)
Teravihin 20 rekât oluşu ve cemaatle kılınması hadis-i şerifle bildirilmiştir. Sünnet olduğu icma ile sabittir. (Merakıl-felah şerhi)
Peygamber efendimiz, teravihi, 8, 12 ve 20 rekât olarak da kılmıştır. (Seadet-i Ebediyye)
İbni Abbas hazretleri bildiriyor ki: Resulullah, yatsıdan sonra, vitirden önce, 20 rekât namaz kıldıktan sonra, (Ramazanda 20 rekât teravih namazı kılanın, yirmi bin günahı affolur) buyurdu. (İbni Ebi Şeybe)
Teravihin 20 rekât olduğuna inanmayanın bid’at ehli olduğu Nur-ül-izah şerhinde de yazılıdır. İmam-ı a’zam hazretleri, (Teravih namazı müekked sünnettir. Hazret-i Ömer, teravihin 20 rekât olarak cemaatle kılınmasını kendiliğinden ortaya çıkarmadı. O, elindeki sağlam esasa, yani Resulullah’ın sünnetine dayanarak emretti) buyuruyor. (El-İhtiyar)
Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” teravihi hiç kılmasa bile, Hulefa-i raşidin’in yani dört halifenin kılması, sünnet olması için kâfidir. Hadis-i şerifte, (Sünnetime ve Hulefa-i raşidin’in sünnetine sımsıkı sarılın) buyuruldu. (Buharî)
Teravihin cemaatle kılınması, sünnet-i kifâyedir. Yani bir mahallede cemaatle kılınınca, diğerleri evde kılsa da, sünnet ifa edilmiş olur. (Nimet-i İslam)
Erkeklerin camide cemaatle namaz kılmalarının, evde kıldıkları namazdan 27 derece daha fazla sevab olduğu, kadınların ise, evde namaz kılmalarının, camide namaz kılmalarından daha çok sevab olduğu hadis-i şeriflerle bildirilmiştir. Kadınlar, cemaatle namaz kılmak için camiye gidemez.
Kadınların, beş vakit namaz için veya cuma, teravih ve bayram namazları için, camiye gitmeleri caiz değildir. (Redd-ül-muhtar)
Teravih namazı iki veya dört rekâtta bir selam verilerek kılınır, fakat iki rekâtta bir selam vermek daha iyidir. Teravih namazını on rekâtta bir selam vererek iki selamla bitirmek mekruhtur. Şâfiî’de ise hiç sahih olmaz.
Teravih, vitirden önce kılınır. Vitirden sonra da kılmak caizdir. Ta’dil-i erkân, Hanefî’de vacib, Şâfiî’de ise farzdır. Bunun için ta’dil-i erkâna riayet etmeli, teravihi hızlı kılmamalı.