Nasıl bir halet-i ruhiye taşıdığımı inanın ki bende bilmiyorum...
Öyle mağrur, öyle karmaşık, öyle değersiz değerlerin değer gördüğü bir asırda nasıl olduğumu yada nasıl olmamlan ilgili alakayı çözmüş değilim desem yadırgamanın keyfiyetiyle yargılamayın şu garibi...
Nafakası elinden alınmış ağlamaklı duruşundaki taacubiyetine rağmen yine de dik durmaya çalışan yetim mert delikanlı edasıyla; hayatın nankör isyanlarının tarihe yazıldığı şu gecelerin sabahını beklemenin duruşunu sergilediğim şu saate nasıl ve niçinimin sorgusunun önünde eğilmeden, bükülmeden verecek cevapların içini dolduracak heyulamın elemli hazinane duruşunun akibiyetinin meçhule döndüğü şu mübarek zamana denk geldiği saatın ruhları okşayan, gönülleri coşturan, huzuru telkin eden deruni bir musikin nağmelerini dillendiren ezanın o dalgalı, müfferrah bir tarafa götüren, karamsarlığı iten sesi; bir müjdeli nağme olarak ilmik ilmik ruhumu okşayarak mesrurane bir tarzda mesrur eyledi şu faniyi...
Yoksa ne haddime kendimi daha bilmeden, ızdırabımı dindirmeden, feryatlarımı susturmadan avazım çıktığı kadar aval aval bağırarak memlekete uykuya dalmış derin uykulardaki gamsız, kedersiz, sorumsuz, dışardan habersiz ruh-i mücerredleri efkarı alemin müthiş infılaklarına deruhte edip rahatlarının bozulmasına müsebbib olayım...
ben ki bir suskun dilsizin duyulmayan yakarışının, dinlenilmeyen feryadının ateşlerde yanan kıvılcımlarının saçıldığı mihenklerin ilgi odağının seyredilen ama dokunulmayan çığlığının çığlık noktasındaki kor ateşinin yaktığı közlerin cızırtılı cızırtısının cızırtısıyım...
Kutsalliyetlerin çiğnendiği, değerlerin küçümsendiği, şefkat ve merhametin gözlere bırakıldığı(gözlerinde maneviyata kör olduğu), bedenin sevgisi ve ruhu olan kalbin dışlandığı ama sevdalılarının azda olsa olduğu kalp saltanatının dışlanılmaya çalışıldığı şu asırda yeniden insanlığın ve değerlerin barış içinde huzura doğru kanat çırpmaları dileğiyle...
Mübarek Ramazan ayının barışın ve huzurun olduğu bir dünyada ön ayak olmasını, Serhad veOrtadoğu Barışının Müjdecisi olmasını, tüm bölgelerin ve kıtaların sükunetli hale gelmesi temenisiyle...
Renklerin, dillerin, ırkların, inançların tartışma ve üstünlük sebebi olmadığı bir dünya arzusuyla...