Mustafa Cemal TOMAR
GÜNDEMİ KAÇIRDIK
GÜNDEMİ KAÇIRDIK
Kitap okumanın önemini anlatan güzel bir anekdot anlatılır kitaplarda. Bir arkadaşımız paylaştı, ben de paylaşayım dedim..Söz konusu yazı dikkatimi çekince, 8 Eylül Dünya Okuma Günü olduğunu fark ettim. Anakdot söyle anlatılır:
"Kitap okumanın faydası nedir?'' diyenlere...
Bir defasında hocama dedim ki:
“Bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.”
Bana bir meyve uzattı ve dedi ki:
“Bunu ağzında çiğneyip ye.”
Yedikten sonra sordu:
”Şimdi sen büyüdün mü?
” Hayır,” dedim.
Dedi ki: “Büyümedin ama o vücuduna dağıldı;
et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”
Anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor. Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi-merhameti arttırıyor, bir kısmı özgüvenini arttırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor… Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da.
Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.
“İyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan: İşte ideal hayat.”
Mark Twain
#8EylülDünyaOkumaGünü????????
Evet, kitap okumanın önemi güzel vurgulanmıştır.
İslam'ın ilk emri iman et değil, namaz kıl değil, İslam'ın ilk emri oku. Seni yaratan Rabbini tanıyarak oku.” Tevrat'ın ilk emri: Yaşat! İncil'in ilk emri "sev' dır.
Prof. Dr.Vahdet ÖZKOÇAK'a göre; Hristiyan sevmedi.
Yahudi katil.
Müslüman cahil.
Maalesef uygulamalar bu gerçeği göstermektedir. Müslüman ülkeler olarak çok az okuyan bir toplumuz. Öyleyiz de hiç olmazsa; "Ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya dinleyen ol ya da ilmi seven ol. Fakat sakın beşincisi olma. Yoksa helak olursun.” buyurulan Hadis-i Şerifin ilkelerinden birisine uyalım. Maalesef beşincisini tercih edenlerin sayısı çok fazla.
Şöyle ki;
Okumadığımız gibi, yazanımıza- çizenimize ve emektara saygımız yoktur. Bu kurduğum cümlenin bizzat içinde olan birisi olarak söylüyorum. Hasbelkader arada bir şeyler okuyup, yazıp çiziyorum. Sosyal medyada paylaşıyorum. Binlerce kişinin hizmetine sunuyorum yazılarımı. Takip edenlerin ve okuyanların sayısı parmak sayısını geçmez desem yeridir.
100-150 satırlık bir yazı en az yazarın 3 saatini alır. Konu başlığını bulması, konu ile ilgili ön hazırlık yapılması, yazıya dökülmesi vs. araştırma aşamalarını söylemiyorum. Bunca emek verilerek yazılan bir yazıda, emek ver, araştırma var, zaman ayırma var, belli bir seviye var, duygu ve düşünce var, var da var. Böyle olduğunu herkes bilir. Lâkin az okumuş toplumlarda eneğe saygı az olur. Ülkemizde olduğu gibi... Konuyu fazla tartışmaya açmadan noktaladıktan sonra, okuma ile ilgili bazı araştırmaları paylaşmak isterim.
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) 1995'te aldığı kararla 23 Nisan, "Dünya Kitap ve Telif Hakkı Günü" ilan edildi.
Dünya Kitap Günü, 100'den fazla ülkede kitap okuma alışkanlığının kazandırılması ve çocukların kitaplarla tanıştırılması amacıyla 28 senedir kutlanıyor.
Ayrıca UNESCO, her yıl yeni bir "Dünya Kitap Başkenti" belirliyor.
AA muhabirinin İngiltere merkezli Dünya Kültürü Puan Endeksi'nden derlediği verilere göre, dünyada en çok kitap okunan ülke Hindistan olurken onu sırasıyla Tayland ve Çin takip ediyor. Belli dönem aralıklarında güncellenen veriler, 2017'de yapılan araştırmaya dayanıyor.
Dünyada en çok kitap okunan ülke olarak liste başında yer alan Hindistan'da her kişi, haftada ortalama 10 saat 42 dakika kitap okuyor.
Türkiye, 18'inci sırada
Listede en çok kitap okunan diğer ülkeler, Filipinler (7 saat 36 dakika), Mısır (7 saat 30 dakika), Çekya (7 saat 24 dakika), İsveç (7 saat 6 dakika), Fransa (6 saat 54 dakika), Macaristan (6 saat 48 dakika) ve Suudi Arabistan (6 saat 48 dakika) şeklinde sıralanıyor.
Dünyada en çok okunan kitapların başında ise Kur'an-ı Kerim ve İncil geliyor.
ABD merkezli editörlük şirketi Global English Editing'in verilerine göre, dünyadaki okuyucuların yüzde 66'sı basılı kitap kullanıyor.
Burada okuma ile ilgili bazı bilgileri paylaştım. Konuyla alakalıdır diye bir ayet-i kerime paylaşmak isterim.
Cenab-ı Hak Cuma Süresi 5. Ayet-i Celilesi'nde, -" Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allah zalim toplumu doğru yola iletmez". Buyurmaktadır.
Burada yapılan okumaların gereği yerine getirilmemesinin durumu, kitapları taşıyan eşeğin durumuna benzetilmiştir. Okuduğumuzu anlamalı , gerekli dersi çıkarmalı, doğru istikamete yönelmeliyiz.
Yukarda bahsettim. En çok okunan kitap "Kur'an'ı Kerim'"dır. En anlaşılmayan kitap da Kuran'dır. Ayet-i Kerime'de aynı zamanda bu konuya da vurgu yapmaktadır.
Bu itibarla taa birinci sınıftan itibaren "okuma- anlama" etkinlikleri yapılmalidır. Okumanın esas gayesi anlamaktır. Anlamadan okumak hiç okumamaya göre bir derece iyi olsa da netice itibarıyla bir mana ifade etmez.
Okuma noktasında dünya sıralamasında 18. sırada görünmemiz üzücü bir durumdur. Çocuklarımıza ilkokul birinci sınıftan itibaren okuma ve anlama alışkanlığı kazandırmalıyız. Bu alışkanlığı kazanan öğrenciler ömürleri boyunca kitap okurlar. Bu alışkanlığı kazandırmanın yolu, ebeveynlerin kitap okuyarak örnek olmaları, bir de öğretmenlerin teşvikiyle olur.
Beynimizin dinamik kalmasını istiyorsak, alzaymır hastası olmak istemiyorsak, sosyal ve bilge insan olmak istiyorsak, dünyadaki gelişmeleri doğru okumayı arzuluyorsak, tahkiki imana sahip olmak istiyorsak, yaşımız ne olursa olsun, okumalı, anlamalı, anlatmalı ve yazmalıyız. Dinimize göre bu durum Salih Amellerin başında geldiğini unutmayalım. Selâm ve Dualarımla....
14.09.2024