Hüdaverdi ÖZ
GELİYOR ABD DEMOKRASİ'Sİ GELİYOR
Hikaye her zaman önce şöyle başlar.
İşgal yada dizayn edilecek ülke içerisinden önce hainler tesbit edilir.
Evvela onlara tasma takılır, vaatler edilir.
Nasıl mı?
Irak işgal edilmeden evvel bu tasma Talabani ve Barzani ye takılmadı mı?
ABD Irak'a girerken bu iki alçak ABD saflarında Saddam'a karşı savaştılar.
Sonra...
ABD Afganistan'a girerken de tasmayı General Raşit Dostum'a takmıştı.
Oda kendi halkına karşı ABD tarafında savaşmıştı.
Ya bizde...
Batı Osmanlıyı yıkmadan önce Enver, Talat ve Cemal maşaların ilk önce fikirlerini kendi taraflarına çeldiler. Kendilerinden yaptılar. Ondan sonra batı onlar eli ile ülkeyi birinci cihan harbine sokup paramparça etti.
O zaman da onların maşası, Enver, Talat ve Cemal idi.
Bu tür adamlar bulunduktan sonra,
peşinden gerekçeli bir sebep aranır.
Mesela...
Birinci cihan harbi için Bosna'da Avusturya veliahtına düzenlenen suikast sebep sayıldı.
İkinci cihan harbi için Hitler sebep sayıldı
Afganistan işgali için ikiz kuleler yıktırıldı
Irak işgali için Saddam sebep sayıldı.
Suriye için İŞİD kurduruldu sebep o oldu vs. Her zaman bir sebep bulunur.
Sebepler bulunduktan sonra ilk önce hainlerin itleri devreye girer.
Önce onlar kendi ordusunu kendi halkını önce bir güzel yorarlar.
Yorgun düşen ordunun üzerine ABD, ingiltere, Fransa gibi sırtlanlar çöker.
Önce itlerine vaatler verilir.
Mesela PKK ya, yada YPG ye.
Size ülke kuracağız denilir özgürlük getireceğiz denilir. Sonrada o mazlum halka demokrasi vaadi edilir.
Hemen peşinden ilk önce sünnilerin camisinde bombalar patlar. Daha sonra Şii'lerin camisinde yada Alevilerin cem evlerinde bombalar patlar.
Artık ondan sonra olaylar çorap söküğü gibi ard ardına gelmeye başlar. Yani batının yazmış olduğu veya istemiş olduğu demokrasi anayasası bu şekilde işlemeye başlar. Peşinden bir güzel iç savaş başlar.
Ondan sonra bugün emekli maaşına zam zam diye bağıran 40 yaşında çalışmaktan beli bükülmüş zavallı ihtiyarlar, patlayan bombalarla bir gün bir bacağını bir yıl sonra diğer bacağını, birgün oğlunu birgün kızını batı demokrasi'si uğruna feda etmeye başlar.
Şu an Erdoğan gitsin de Netenyahu gelsin diyenler. Erdoğan gitsinde Miçotakis gelsin diyenler sahillerde tatilin tadını bir güzel çıkartırlar. Peşibden bir elleri yağda bir elleri de balda yaşamaya başlarlar.
Hatta Netenyahu'ya veya Miçotakis'e hiç gerek kalmaz. Yukarda bahsetmiş olduğum tasmalı adamlar yada tasmalı partileri mesela CHP yi yada HDP yi iş başına getirirler. Ondan sonra olacak olanlar peş peşine sırasıyla yağ gibi akmaya başlar.
1923 de bizde farklımı oldu?
Düşmanı denize döktük dediler, birde baktık ki, denize dökülen Yunan değil Osmanlıymış.
İlk önce Hilafet gitti, ümmetin başı koptu.
Sonra yazımız gitti, tarihle bağımız koptu.
Sonra mecelle gitti, İslam'la bağımız koptu.
Sonra Cuma'mız gitti ibadetle bağımız koptu.
Sonra ezanımız gitti, Kuran-ı mız gitti.
Ada'larımız gitti, Rumeli gitti, Suriye gitti, Irak gitti ama düşman denize dökülmüş nasıl sa?
Yani anlıyacağınız ne varsa gitti.
Deveyi kaybettik. Elimizde kala kala kulağı kaldı. Artık onuda istiyorlar.
Çünkü bakıyorum adamların tasmalı itleri tv lerde...
Suriyeden çıkalım diyorlar.
Kıbrısı yunana bırakalım diyorlar.
Libyada ne işimiz var diyorlar.
Gazzeden bize ne diyorlar.
Hâşâ İslam'a çağ dışı diyorlar.
Diyorlar da diyorlar.
Hazır olun geliyor gelmekte olan.
Mühim olan ne tarafta olduğunuzdur.
Hakkın tarafında mı batılın tarafında mı?
Rabbim yar ve yardımcımız olsun inşallah.