Mustafa Cemal TOMAR
FARKLI BİR BAKIŞ AÇISIYLA 23 NİSAN
FARKLI BİR BAKIŞ AÇISIYLA 23 NİSAN
Yarım asırdan beri 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama proğramlarının içindeyim..Kutlama proğramlarının görünümü farklı olsa da özde aynıdır. Osmanlı Dönemindeki hanedanlık dönemi yerden yere vurulur, millet iradesi (oyu) öve öve göklere çıkarılır, ilkokul çocuklarından seçilenler geçiciliğine makamlara oturtulur, şiirlerle ve konuşmalarla Cumhuriyetin ve Demokrasi rejiminin bitmeyen nimetleri anlatılır, sınıflar ve okullar süslenir, oyunlar oynanır- yarışmalar düzenlenir, müzik eşliğinde halaylar çekilir, horonlar oynanır, danslar edilir...vs. Bu düzeni kuranlara saygı duyulur, rahmetler okunur, minnet ve şükranla anılırlar. Bu arada bütün dünya çocukları 23 İnsanlarda ülkemizde ağırlandığını unutmayalım.
Buraya kadar her şey güzel!!!
Yönetimde milletin teveccühünü önemsemek, halkın isteklerine göre yönetim yapısı oluşturmak, topyekûn ülke insanının kalkındırmak, milletin inanç değerlerine saygı duymak, adalet önünde herkese eşit muamelede bulunmak...gibi ulvi prensiplrte kim yok diyebilir ki? İslâm Dini'nin de özü budur zaten. Demokrasi ve Cumhuriyet dedikleri sistem buysa alır başımın üstüne koyarım. Lâkin uygulamalar maslesef farklı şeyleri gösteriyor.
Giresun Eğitim Yüksekokulu'ndan arkadaşım, uzun yıllar okul müdürlüğü-milli eğitim müdürlüğü yapan Orhan TOPAL Hocam'ın Whatsap güncellemeler bölümündeki paylaşımında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili çok güzel bir bakış açısı okurlarına sunmuştu. O paylaşımı kendilerinin müsaadesiyle burada nakletmek istiyorum.
Yönetici- eğitimci- yazar- eğitim uzmanı Orhan TOPAL Hocam mealen " Okullarda seçilen öğrencileri kısa bir süreliğine bakanlık koltuklarına oturtmaları yerine tam tersi yapılsa daha iyi olur. Milli Eğitim Bakanının bir gününü köy ya da mezra olullarında görev yaparak geçirse, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakakanı lüks makam aracına binmektense toplu taşıma araçlarına binerek seyahat etse, Sağlık Bakanı bir gecesini parklardaki bankların üzerine yatarak geçirse, Maliye Bakanı bir ay boyunca asgari üçretle geçinmeye çalışsa...maksat daha iyi hasıl olur. Zira öğrenciler henüs o makamların ehemmiyetini ve sorumluluğu algılayacak düzeyde değiller. Yöneticiler ise "Halkın dediğini, halkın yaşadıklarını yaşayarak anlarlar, kapasiteleri ona elverişlidir" diyor. Farklı ve kıymetli bir bakış açısı sergiledi Orhan Hocam. Sağolsun. Ben de bu açıklamayı çok yerinde buldum.
Bizler aslında inançlarımızda samimi değiliz. Günü kurtarma peşindeyiz. Birilerine yaranma çabası bizi bizden ediyor. Şekilci oluyoruz. Üst makamlardan gelen talimatları uygulamaktan başka bir şey yaptığımız yok. Kendimizi, düşüncelerimizi ortaya koyamıyoruz. Türk milleti, zekidir, çalışkamdır, tekkeden süt çıkarır. Eyvallah!!! Çok doğru ama zeki va çalışkan olan bu millet, baskılanıyor, ötekileştiriliyor, önüne brangalar konuluyor, bir şey icat etmesine izin verilmiyor, aç ve işsiz bırakılıyor, kısaca sahiplenilmiyor.
Cumhuriyet, apça bir kelimedir. Milli sınırlar içerisinde yaşayan her Türk vatandaşını ötekileştirmeden, inançlarına saygı duyularak kucaklayan bir sistemdir. 23 Nisanlar aslında bu vurguyu halkın idrakine sunmak için kutlanmaktadır/ kutlanmalıdır. Birlik ve beraberlik ruhu tüm ülke sathına yayılmalıdır. Cumhuriyetin ilkeleri sözde değil özde olmalıdır. Cumhuriyet Sisteminin halka verdiği seçme yerkisine sonuna kadar sahip çıkılmalıdır. Seçim meydanlarında siyasilerin verdikleri sözler namustur. İktidara geldikten sonra vaatlerini yerine getirmeleri mutlaka gereklidir. Aksi taktirde ne demokrasi kalır ne de cumhuriyet.
Umarım amacına uygun hem dini hem milli bayramlarımız anlar, gereğini hayata geçiririz. Rabbim böyle bayramlar vesilesiyle birlik ve beraberliğimizi pekiltirsin ve daim eylesin inşallah.Çocuklarımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!!!Selâm ve Dua ile...
23.04.2024