Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
ESKİ GÜNLER VE GÜNÜMÜZ ÜZERİNE
ESKİ GÜNLER VE GÜNÜMÜZ ÜZERİNE Prof. Dr. Salih Şimşek
Eskiden üniversitelerde asistanlar çanta taşırdı. Şimdi lap-top taşıyorlar. Eskiden kadir-kıymet-hüsnüniyet bilinirdi. Şimdi para-pul bir de şöhret…
Eskiden dostluklarda bazılarına göre ‘samimiyet’ vardı. Şimdilerde ‘menfaat’ var. Eskiden insanlar yemeye ekmek bulunamazdı. Şimdi tonla ekmek çöpe atılıyor.
Eskiden telefon bağlatmak için sıraya girilirdi. Şimdi telefon satın almak için sıraya giriliyor. Bir zamanlar evler çamurdan, insanlar pırlantaydı. Şimdi evler pırlanta ama insanlar çamurdan.
Eskiden bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı. Şimdi kokteyl partiler ‘an’ı bile kurtarmıyor. Eski neslin muhafazakârı ‘görücü usulü’ evlenirken, Yeni nesil ‘chat’ ortamında görücü usulü evlenir oldu.
Eskiden ‘kadınların çalışması’ makbul değildi, yadırganırdı. Günümüzde eşi çalışmayan kocalar yadırganır oldu.
Eskiden mahalleli fakirini bilir ‘kol kanat’ gererdi. Şimdi ‘fakirim’ diye ev ev, dükkân dükkân dolaşanların arabaları apartmanları var.
Eskiden ‘saçının bir telini’ bile göstermekten hayâ eden nesilden, ‘göbek çukurunu’ açıktan sergileyen hayâsız, utanmaz ve teşhirci bir nesle dönüştük
Ekranımda olup bitenlere ve yatak kıyafeti ile külot sutyen ve gecelikleri ile ortalıkta dolaşan kadınlara bakıyorum da geçmişin daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Eskiden gençler çizgi romanları alır, okur ve tekrar satarlardı. Şimdi kitap ‘pahalı’ (!) olduğundan alıp okuyamadığı gibi, büyüklerinin kitaplarını sahaflara satıyorlar.
Eskiden ‘elle ayakla yoğrulan’ ekmekler kimsenin sağlığına dokunmazdı, günümüzde otomasyonda, makinelerde el değmeden üretilen cazip ve çeşit çeşit ekmekler kanser saçıyor.
Geriye dönüp bakıyorum da; eski günler bugünlerden daha değerliydi. İnsanın değeri, paranın kıymeti, askerin ve polisin şahsiyeti vardı. Öyle sanıyorum ki bugün artık onlardan eser yok.
Geçmişi herkes acısıyla tatlısıyla yaşıyor. Akılda kalanlar hep yaşanmış güzellikler oluyor. O yüzden çok insan, acılar çabuk unutulduğu için, geçmişi hep iyi yönleri ile hatırlayıp yâd ediyorlar.
Eskiden ‘kokusu komşuya da gitmiştir’ diye pişirilen yemekten bir tabak komşuya gönderen nesilden, yedikleri yemekleri sosyal medyada görgüsüzce yemek fotoğrafları paylaşan nesle dönüştük
Eskiden toplumumuzda aileler ‘büyük aile’ idi. Üç nesil bir arada, aynı meskende yaşarlardı. Günümüzde aile küçüldü ve ‘çekirdek’ haline geldi. Yani ana-baba ve bir çocuk… Bazen bir çocuk bile aileye ‘yük’ kabul edilmeye başlandı.
Eski günler kimilerine göre ‘kötü’ günlerdi. Ama şu an paha biçilmez çocukluk ve gençlik yıllarımız en güzel günlerimizmiş meğer. O zamanlar internet yok, kredi kartları yok, cep telefonları yok, çok yerde televizyon yok, AVM denen dev sömürü binalar yoktu. Kimliğini kaybetsen, kayıtlı olduğun yere mektup yazılır cevabı da bir ay kadar sonra gelirdi.