Mustafa Cemal TOMAR
ELOĞLU NE DER?
ELOĞLU NE DER?
Toplumumuzda bir şey yapmadan evvel kendimize " Şu işi yaparsam "el" ne der?" diye düşünürüz. Tepki göreceğimizi düşündüğümüzde o işi yapmaktan sakınırız, olumlu tepki alacağımızı düşündüğümüzde ise o işi yapmaya koyuluruz. Toplumun hassasiyetlerini göz önünde bulundurmak takdire şayandır. Özellikle siyasiler yönettikleri toplumların önceliklerini öncelemeleri önemlidir. Siyasilerin toplumun hassasiyetlerine hassasiyet göstermelerini önemsememek mümkün değildir.
Ancak her şeyin aşırısı dini açıdan bakıldığı zaman insanı farklı noktalara götürebilir.
Şöyle ki; bir insanyanlış bir iş yapmaya kalktığında halkın ayıplamasından korkar da, Allah Teâlâ'dan korkmazsa sıkıntı olur. Yani, bir iş yaparken "Allah "Teâlâ ne der" den ziyade, çevrem "ne der" derse burada gizli şirk hal alır. Bu duruma çok dikkat edilmelidir.
Çoğu insanlar kabahati tanıdık çevresinden gizli işler. ayıplanırım korkusuyla bunu yapar. Halbuki Allah Teâlâ gizli olanı da aşikâr olanı da bilir. Kuldan utanıyorsun da Allah'tan utanmaz mısın? diye önemli bir soru aklımıza gelmeli ve kendimizi sorgulamalıyız.
El ne der? başlığımın birinci hususunu açıklamaya çalıştım. Şimdi ikinci bir husus daha var. Onu açıklamaya çalışacağım inşallah.
Bir de " desinler için" iş yapmak vardır. Adam, gurbet ellerde zar zor şartlar altında yıllarca tasarruf ettiği parasıyla, belki yılda üç- beş gün kalabilmek adına başkalarını örnek alarak, "akrabaları" desinler diye yaylada ev yapıyor. Mirasçıları ise hiç yapılan yatırıma ( gerçi ev yapmak yatırım mıdır? tartışılır) sahip çıkmayacağını bildiği halde. Beki bu duruma Allah Teâlâ razı mıdır?. Yüzde 98'i boş harcama diye tabir edilen bu tür faaliyetlerden Allah Teâlâ asla razı olmaz diyebiliriz.
Trabzon Çaykaralı Almanya'dan emekli yaşı 70'in üzerinde bir Hasan amcamız vardı. Ekonomik durumu iyi idi. Başta eşi ve çocukları çok karşı olduğu halde 5-6 sene önce Çaykara' nın bir köyünde şimdiki para ile 3-5 milyon harcayarak üç katlı ev yapmış. İki yaz orada kalabilmiş. Allah Teâlâ rahmet eylesin. Vefat ettiğini öğrendim, üzüldüm.
Sosyal medyada, özel ve kamu kuruluşlarında hemen hemen her yerde başta çevremiz, üst amirlerimiz bizi taltif etsin, takdir etsin, terfi etsin diye her şeyi nerde ise "desinler için" yapar hale geldik. Böylece her şey çığrından çıktı. Öz gitti, söz kaldı, cevher gitti cüruh kaldı, doğal maya gitti, yapay maya kaldı. Gösteriş yarışına girdik, her şeyin reklamını yapar hale deldik. Sosyal medyayı iyi kullananlar, "pireyi deve" göstererek kazanıyorlar, benim gibi beceremeyenler "deveyi pire" gösteremiyor ve kaybediyor. Tabi ki devlet yönetimi öyle istiyor. Makam sahipleri hükmettikleri insanlardan ne kadar çok itibar görürlerse o derece mutlu oluyorlar.
Alt kademede ki yöneticilerimizin bir çoğu da üstekilere yaranırsak ilerleyen yıllarda daha iyi koltuklar edinme peşindeler. Böylece nerde ise yaptığımız her amel "desinler" durumuna dönüşmüş vaziyette.
Bu tür ameller maalesef Rıza-i bariye hiç uygun değildir.
Müslümana yakışan ise bir işi ( bir ameli) yapmaya niyetlendiğimde üstekilerim iyi yapın desinler için değil Rabbim; " iyi yaptın Ey! Kulum" desin için yapar. Yaptığımız bir işten (amelden) dolayı bütün insanlar iyi yaptın dese, Hâk nazarına o amel kötü ise ne işe yarar. Yaptığımız bir amel münasebetiyle Hak Teâlâ razı olursa ne güzel, bütün insanlar razı olmazsa halkın rızasızlığının ne önemi var. Önemli olan Hâk Teâlâ'nın rızasını kazanmaktır. Dinimizin hassasiyetlerinden uzaklaştık, dünyayı öne, ahireti arkaya attık, dünyayı ebedi yurt sandık, ahireti ve hesap gününü unuttuk, dünyanın geçici zevklerine aldandık, dolayısıyla rotamızı şaşırdık.
. Netice olarak şunu ifade edebilirim ki, desinler için yapılan amellere riya denir. Bir amele riya karışırsa o amel batıl olur. Nisa suresi Ayet: Allah Teâlâ; "Allah’a ve âhiret gününe inanmadıkları halde mallarını insanlara gösteriş için harcayanları da Allah sevmez. Bir kimsenin arkadaşı şeytan olursa, o ne fenâ bir arkadaştır!" buyurmaktadır. Sanırım verilmek istenen mesaj anlaşılmıştır. Selâm ve Dua ile...
10.10.2023
M. Cemal TOMAR