Mustafa Cemal TOMAR
EKONOMİ ÜZERİNE BİR TAHLİL
EKONOMİ ÜZERİNE BİR TAHLİL
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında,; "Emeklilerim maaşlarının düşük olduğunu kabul ettiklerini, emekli maaşı 10 bin lira olan 10 milyon emeklimizin 20 bin lira yapılması durumunda 2024 bütçesine 1 katrilyon 200 milyar lira ek yük getireceğini, bu yükü 2024 bütçemizin kaldıramıyacağını" söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu hesabı kuşkusuz doğrudur. Basit bir hesapla bu hesabın sağlaması yapılması mümkündür.
10 milyonu 10.000 lira ile çarpıyorsunuz. 100 milyar lira eder. 100 milyarı 12 ile çarparsanız bir yıllık maliyet 1 katrilyon 200 milyar lira rakamı olduğu ortaya çıkıyor.
Şimdi bu beyan üzerine bir mülâhaza (tahlil) yapalım. 2024 bütçesine borç faizi ismi altında 1 katrilyon 265 milyar lira ödeme konmuş. 40 milyar dolara yakın para yapıyor bugünkü kur ile. Sonra bu borç faizinin çoğunluğu dış ülkelere borç olarak ödenmektedir. Sınırlarımızın dışına çıkan paranın ülke olarak bize hiç bir faydası yoktur. 40 milyar dolar ödendikten sonra borcumuz azalıyor mu? Yok. Aksine artıyor. Denk bütçe yapılamadığından, 2024 yılında 100 milyar doların üzerinde bütçe açığı olacağı tahmin edilmektedir. Bütçe açığı demek borç para alıp geçinmeye çalışmak demektir. 100 milyar dolar daha ülkemizin borcu artacak demektir. O zaman 2025 yılı için borca mukabil ödenecek faiz ne olur derseniz 50 milyar doların üzerine çıkacak demektir. Bu tabloyu görmek için ekonomist olmaya gerek yoktur. Durum böyle devam ederse gelecekte ekonomik yönden ülkemiz dar boğaz girecektir demektir. Şimdiden öz kaynaklarımızı harekete geçirmeli, üretim-istihdam ve ihracata yönelik çalışmalar yapmak gerekmektedir.
Esas konuya dönüyorum. Ben demiyorum da siyasi parti liderlerinden Dr. Fatih Erbakan diyor: " Faize 40 milyar dolar kaynak var da, emekliye neden yoktur" diye soruyor. Emekliye ve çalışanınıza yaptığınız maaş zamlarından dolaylı yoldan hazinemiz istifade ediyor. Maaşı yükselen kişi alış- verişe koşacak, piyasa hareketlenecek, esnaf da kazanacak, devlet de vergiden kazanacaktır. Hazineden zam olarak çıkarıp verdiğiniz paralar tedrici olarak vergi yoluyla en az % 30'u tekrar hazineye dönüyor. Yurt dışına çıkan paradan metelik dönüş yoktur. Ayrıca yurt dışına çıkan faiz paraları müslüman ülkelerin üzerine bomba olarak dönüyor. Filistin ve Gazze'deki katliyamlar ortadadır.
10 milyon emeklimizin her birinin hükümetin yanlış politikaları yüzünden diyet ödediği görülmektedir. 10 bin lira maaşın alım gücü çok düşüktür. Eski 1000 liranın bile altına düşmüştür. 10 bin lira ile 7 kg pastırma ancak alabiliyorsunuz. Diyet ödeyen sadece emeklilerimiz değil tabi ki. 2 milyona yakın ünüversite mezunu evlâtlarımız da işsiz. Onlar da bu halleriyle birilerinin iktidarı yüzünden diyet ödemektedir. Bu listeyi çoğaltabiliriz.
Her haline şükreden emeklilerimiz de vardır. Ek gelirleri vardır. Maaşı "ekstra" olarak görüyorlar. Zengin bağkur-sigorta emeklilerimiz ebeyce vardır. Bazıları ihtiyaç duymadığından maaşı alıp almadıklarını dahi hatırlamayanlar var. Şükrünü bilen bir emekli hacımız; " çok şükür "100*100"'lük aldım. Yani çok şükür maaşım 100 tane 100 TL alacak kadar çoktur" demiş. Olaya bu cepheden bakan da vardır. Saygı duyuluyordur.
Rahman Suresinde Cenab-ı Hak; .( 5)Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. Buyurmaktadır. Zerreden kürerreye kâinatta her ne varsa "hesap-kitap" iledir. Allah Teâlâ'nın kanun ve nizamında zerre sapma ve değişiklik göremezsiniz. Matematik, fizik, bilim Allah Teâlâ'nın insanlığa ihsan ettiği ni'metlerin bazılarıdır. Biz de hayatımızı nizam ve intizam içerisinde yaşamak mejburiyetindeyiz. "İnsanoğlu başıboş bırakılacağını mı sanıyorsunuz" buyurulmaktadır. Şu halde yaptığımız bütün icraatlardan Yevm-i Kıyamette- Mahkeme-i Kübra' da hesabını şeksiz şüphesiz vereceğiz.
Ekonomi de bir hesap- kitap işidir. Ecnebiler kadar hesap ve kitabımızı yapacak duruma gelememişiz. Önümüzde duran hidayet rehberimiz ( Kur'an- Kerim) olduğu halde halâ yolumuzu şaşırıyor görünüyoruz. O zaman, yazıklar olsun bize! demekten başka söyleneceksöz bulamyorum..
Yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından Japonya'nın üç misli kaynaklara sahip bir ülkeyiz. Üstelik de müslüman bir ülke olmamıza rağmen ekonominin bu perişanlığı aslında hepimizin karnesidir. Burada sadece yönetenleri suçlamak haksızlık olur. Sonuçta o yöneticileri iş başına getiren biziz. Her oy veren seçmen oyundan sorumludur. Hayırlı işler yapılırsa sevabından, şer işler yapılırda günahından kendine düşen payı alacaktır. Hayırda yarışmaların yanında saff alanlardan olmak umuduyla, saygı ve selâmlarımı sunarım.
05.03.2024
M. Cemal TOMAR