Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

EĞİTİM-ÖĞRETİM ÜZERİNDE BİR MÜLÂHAZA

EĞİTİM- ÖĞRETİM ÜZERİNE BİR MÜLÂHAZA

Eğitim-öğretim üzerinde araştırma yapan araştırmacılar, eğitim-öğretimi ikie ayırmışlar.

1- Örgün eğitim

2- Yaygın eğitim

Örgün eğitim malumdur. Yaygın eğitim, örgün eğitimin dışında yapılan faliyetlerin adıdır. " udlubul ilme- minel Mehdi ilellehdi" her birimiz anlamını çok iyi biliriz. "Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz" buyurulmaktadır. Bu prensibe herkes aslında öyle veya böyle uymaktadır. İnsan hayat şartları içerisinde çok şeyler öğreniyor. Öğrenmek için okula gitmek, kitap okumak, herhangi bir "ilim-bilim" insanının dizinin dibinde oturması gerekmez. Akademik olarak bir yerlere gelebilmek için, örgün eğitime ve akademik araştırma yapmak mutlaka gereklidir. Piyasa adamı olmak için bunlar gerekmez. Hayat bir mekteptir. Bir bebek bir yaşına geldikten sonra dil kursuna gitmeden, evde özel ders verilmeden, aile ortamı içerisinde ana dilini öğreniyor. Ailenin işlevi hakkında bilgi sahibi oluyor, aile kurallarını yaşayarak, büyüklerini taklit ederek öğreniyor ve uyguluyordur. Çocuklar ana okuluna gidinceye kadar aslında bir fakülteyi bitirmiş gibi hayatın her alanından bilgiler ediniyorlar.Ev eşyalarını, kendi eşyalarını, aile fertlerinin her birini, yemek çeşitlerini, elektrikle çalışan ev aletlerini, iletişim araçlarını ve daha neler neler öğreniyorlar. Bilimciler eğitimin ana rahminden itibaren başladığını söylüyorlar. Son nefese kadar öğrenme işi devam ediyor.

Günümüzde kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması nedeniyle, kişiler üzerinde, örgün eğitimden daha çok etkilidir yaygın eğitim. Örn: TV kanalları geniş halkın eğitimi ve bilgilenmesi konusunda çok büyük etken olduğu görünmektedir. Bir başka ifade ile "medya" gücü halkın zihin dünyasını, algılarını, dini ve milli duygularını istenilen yöne evirip çevirebilir. Özellikle son 20 yılda seçim sonuçları incelendiğinde bu yargıya varmak mümkündür. En çok izlenen ulusal kanallarda iktidar partileri ne kadar konuşturulmuş, muhalefet ne kadar konuşturulmuş diye bakıldığında medya gücünün ne olduğu ortaya çıkıyor.

Geçenlerde TV ekranlarında şöyle bir not düşmüştü. TRT ve diğer malum kanallarda iktidar partisine 1928 dk yer verilirken, ana muhalefet partisine sadece 28 dk yer verilmiş. Ben bu haberi yargılamıyorum, doğru ya da yanlış olmasını tartışmaya da açmıyorum. İktidar partisi medyayı çok daha fazla kullanması hasebiyle oy noktasında çok daha avantajlı olduğunu söylemek istiyorum. İktidar mensupları söylemlerini ve eylemlerini halka daha iyi ulaştırmış oluyorlar. Halkımızın çoğunluğunu kendi yönlerine evirmeleri daha rahat olduğunu vurgulamak istiyorum. Bir başka ifade ile AKP'nin icraatlarını geniş halk ketleleri ezberlemiş durumdadır. Yaygın eğitim kanalları 24 saat faaldir.

Yaygın eğitim insana hep istendik davranışlar kazandırmaz. Toplumun yapısına göre şekil alır. Toplumda, haksızlık, hırsızlık, ahlâksızlık, adam kayırmacılık var ise bu olumsuz durumlar diğer kitleleri de etkiler. Gerekli önlemler alınmadığı zaman milleti içten yıkan ve sonradan hasarı önlenemeyen durumlar hasıl olur. İyi bilinmelidir ki; "Devletler, parasızlıktan değil, ahlâksızlıktan çökerler, yıkılırlar."

Eğitimin önemi çok büyüktür. Toplumlar nasıl eğitilirse eğilimleri o yönde olur. "Bu millet sol partileri tek başına iktidara getirmez" cümlesi bu milletin beyinlerine kazınarak yazılmıştır. Sağ partiler ülkeyi ne kadar kötü yönetirse yönetsin yukardaki inanç nedeniyle sağcılar- solculara asla oy vermezler. Vermeye kalksanız " Tevbe et ve imanını tazele" derler. Bu bakımdan sol partiler 74 yıldan beri tek başına iktidar olamıyor. Bu gidişatla gene iktidar olmayacaklardır.

. Eğitim demiştik ya! Toplumun genel yapısı, ekonomisi, iktisat ve sosyal hayatı, devleti yöneten siyasilerin politika ve icraatları, dinin kuralları, tarikat ve cemaatler, merdivenaltı denilen eğitim faaliyetleri, toplumun eğitime bakış açısı, ülkenin üretkenliği, medya kuruluşları, kitle iletişim araçları, reklâmlar ve dış güçler, eğitim- öğretim üzerinde doğrudan ya da dolaylı olarak büyük etkisi vardır. Olumlu etkiler örgün eğitime katkı sağlarken, olumsuz etkiler de işi zorlaştırıyor maalesef!

Bugün dış etkenlerin her biri eğitim- öğretimi olumsuz yönde etkilemektedir. Eğitim ordusu eskiye nazaran çok daha fedakârane çalıştığı halde geçmişteki başarıyı yakalayamıyoruz. Bu gidişatla yakalayacak da değiliz.

Hep beraber el ele vererek eğitimimizi düzene sokarsak diğer işler de zincirleme olarak düzelecektir. Eğitim düzelmeden hiç bir şey düzelmez. Her şey eğitime bağlıdır. Eğitim ordumuza ve paydaşlarına selâm olsun. Saygılarımla....

25.02.2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.