Bozuk olmayan şey, katiyen tamir edilemez.
Bağnazlık ve saplantı, kimde olursa olsun çok kötü...
Birinin gol niye atması istenmez? Hadi çıkın işin içinden...
Delilerle uğraşmak, akıllılarla uğraşmaktan daha iyidir.
Hiç kimse taşıyamayacağı yükle imtihana tabi tutulmaz.
Olur olmaz her şeyi bilmemek kadar güzel bir şey yoktur.
Hocalar, bazen bilmediklerini de ‘biliyormuş’ gibi sorarlar.
Tatil her zaman yapılabilir, ama iş zamanında yapılmalıdır.
Çok şeyi bilmem, ama bildiklerim de olur, zaman zaman.
Korkularının üzerine gidemeyenler, korkularının esiri olurlar.
Benim yerimde durmam, diğerlerinin yürümesini engellemez!
Gol atmamak üzere futbolcu alan takım var mıdır? Varsa nerededir?
Hem Allah'tan korkacaksın hem de ‘korkular'dan... Olacak şey değil...
Siyaset dünyasında kinleri ‘din’ haline gelenler, susmazlar, susamazlar.
Korkularından korkanların başka şeylerden korkmalarına gerek yoktur.
Her şeyi bilmek ve çok bilgi sahibi olmak, bazen sahiplerini de zehirler...
Bizim muhalefetimiz, şifası olmayan bir hastalık sahibidir. Hiç iflah olmaz.
Bizim oralarda bir söz vardır (özür ile): Tatlı tatlı yemenin, acı acı o.urması vardır! Katlanacaksınız!
Kendi gölgelerinden korkan vehimli insanlardan uzak durmak gerek... Onları korkutmamak gerek...
Görmeden sevmek, belki de sevgilerin en güzelidir. Hz. Peygamber de görmeden çok sevdiklerimizdendir...
Allâme-i Cihân olsanız bile, tamamen haklı olsanız bile, dışarıdan bakanların sizi değerlendirdikleri kadarsınız.
Öyle hissediyorum ki ülkemde olup biten her şeyi en iyi bilen ve en iyi görenler, dünyadan habersiz yaşayan körler ve sağırlardır.
Adam, övünerek 'ben köylü çocuğuyum' diyor. Sanki marifet… Gören de sanacak ki, onun dışındakiler, 'hayat kadınlarının çocuğu'...
Küfretmek hiç kimse için iyi bir şey değildir. Fakat öyle zaman olur ki ‘ağzında bakla olan biri’nin yanınızda olmasını çok istersiniz...
Beyinsiz olanların ya da beynini kiraya verenlerin hiç bir sormuklukları yoktur. Kararlarını onlar adına başkaları verir ve onlar sadece güdülürler.
İnsanlar, yakalarına rozet takma yerine kendileri rozet olmalı, diploma muhabbeti yerine kendileri diplomalı (ehil-uzman) olmalı... Ehliyetler araç sürmez ki...
Geçmişte işlediği günahlardan tövbe eden insanların, tövbelerinin kabul edildiğine ve Cennet’e gireceklerine dair bir garanti yoktur. Hiç kimse kendini garantide görmesin.
Hülasâ:
Hareket halindeki zamanın sözleri olmalı…